Embriyonik kök hücrelerinin bilimsel araştırmalarda kullanılması ciddi bir tartışma başlattı. Bir yanda şeker hastalığı, Alzheimer, kanser ve kalp hastalıklarına ancak bu hücrelerin kullanımıyla şifa bulunabileceğini söyleyenler var. Karşı taraf ise, ne kadar küçük olursa olsun embriyonun canlı bir insan olduğu ve hücreleri almanın insanı öldürmeye eşit olduğu görüşünde..
Ateşi tanrılardan çalan Prometheus cezalandırılıp bir kayaya zincire vurulduktan sonra her gün gelen bir kartal, karaciğerinden bir parça koparırmış. Her akşam Prometheus’un karaciğerindeki yaralı yer onarılırmış. Mitolojide olduğu kadar gerçek hayatta da tahrip olan dokuların tamiri, işlevini yitiren hücrelerin yenilenebilmesi yüzyıllardır üstünde düşünülen bir konu. Her gün derimizde, bağırsağımızda, kanımızda ve birçok organımızda binlerce hücre yenileniyor. Birçok organımız tahrip olan hücrelerinin yerine yenisini koyup kendi kendini onarabiliyor. Buna karşılık birçok organın hücrelerinde bu kabiliyet ya yok ya da çok azdır.
1950’lerdeki araştırmalar kemik iliğinde ihtiyaca göre alyuvar, akyuvar ve diğer kan hücrelerine dönüşebilecek hücre bulunmasına yol açtı. Kök hücresi kavramı böylece oluştu. 1980’lerin başındaki fare deneylerinde embriyonun içinde herhangi bir organ hücresine dönüşebilecek hücreler bulunduğu saptandı. Bunlara embriyonik kök hücresi denildi. İnsan embriyonik kök hücresi için yaklaşık 20 yıl daha araştırma yapmak gerekti.
Kök hücre nedir?
Embriyonik kök hücreyi küçük bir çocuğa benzetebiliriz. Çocuk, vereceğimiz eğitime göre bir beceri, bir meslek edinecektir. Marangoz atölyesine çırak verirsek marangoz, sanat okulunda tornacılık öğrenirse torna ustası, tıp fakültesine giderse doktor, teknik üniversiteye giderse mühendis olacaktır. Benzer şekilde, kök hücre de ihtiyaca ve maruz kaldığı uyarılara göre farklılaşıp beyin hücresi, kalp hücresi, kemik hücresi, karaciğer hücresi ya da başka bir hücreyi oluşturabilir.
Araştırmalarda kullanılan embriyonik kök hücreleri tüp bebek yapmak için yaratılan ve kullanılmayan embriyolardan elde edilir. Uygun ortamda canlı tutulan hatta çoğaltılabilen embriyonik kök hücrelerini uyararak, üretilen farklı hücre çeşitleri araştırmalarda kullanılmaktadır. Embriyonik hücrelerin bilimsel araştırmalarda kullanılması dünyada ciddi bir tartışma başlattı. Bir yanda ancak bu hücrelerin kullanımıyla şeker hastalığı, Alzheimer, kanser ve kalp hastalıklarına şifa bulunabileceğini söyleyenler var. Karşı tarafta ise, ne kadar küçük olursa olsun embriyonun canlı bir insan olduğu ve hücreleri almanın insan öldürmeye eşit olduğu görüşünde olanlar var.
Tüp bebek teknolojisinde başarı şansını artırmak için kadından alınan tüm yumurtaların eşinin alınan spermle döllendirildiği, lakin sonunda tek bir yumurtanın ana rahmine yerleştirildiği düşünülecek olursa buzluklarda saklanan milyonlarca embriyonun bilim insanlarına yasak olması pek akla yakın gelmiyor. Halen sürmekte olan bu tartışmaya rağmen, çoğu ülkede embriyoların araştırmalarda kullanılması serbest.
Birçok organda yetişkin kök hücresi var
İkinci bir kök hücre çeşidi de yetişkin kök hücreleridir. İlk olarak 1950’li yıllarda, kemik iliğinde ihtiyaca göre alyuvar, akyuvar ve diğer kan hücrelerine dönüşebilecek kan kök hücreleri bulundu. Birkaç yıl sonra kemik iliğinde kemik kıkırdak ve yağ hücresine kaynaklık eden kök hücreleri olduğu görüldü. Aradan geçen yarım yüzyılda iğneyle kuyu kazar gibi titizlikle ve bıkmadan yapılan araştırmalar birçok organda yetişkin kök hücresi bulunduğunu gösterdi.
Embriyonik kök hücrelerin aksine yetişkin kök hücreleri vücuttaki tüm hücre çeşitlerine dönüşemezler. Çoğunlukla bulundukları organdaki hücre çeşitlerine dönüşebilirler. Örneğin kalp kasından bir parça alsak ve mikroskobun altına koysak, birkaç çeşit hücre görürüz: kasılma kabiliyeti olan hücreler, kası besleyen damarların içini döşeyen hücreler, damar duvarlarındaki düz kas hücreleri. Kalpteki yetişkin kök hücresi ihtiyaca göre bu 3 hücreden birine dönüşebilir.
Yazının başındaki benzetmeye dönüp yetişkin kök hücrelerini açıklayayım. Marangoz çıraklığını bitiren genç daha fazla eğitimle mobilya yapan ya da ahşap ev inşaatında uzmanlaşmış bir marangoz olabilir. Doktor uzmanlaşarak kalp hastalıkları uzmanı hatta daha da ileri uzmanlaşmayla kalp ritmi uzmanı ya da kalp görüntüleme uzmanı olabilir. Yetişkin kök hücre, marangoz veya doktor örneğinde olduğu gibi faklılaşıp kas hücresi veya damar içi veya düz kas hücresi olabilir. Bir organın derinliklerinde milyonlarca hücre içinde az sayıda olan yetişkin kök hücrelerinin ihtiyaç olduğunda onarım için kullanıldıkları düşünülüyor.
Tıpta devrim yaratabilir
Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde Başkan Bush zamanında embriyonik kök hücre araştırmalarının yasak olduğu dönemde yapılan araştırmalar başka yollardan da kök hücre elde edilebileceğini ortaya koydu. Farelerde yapılan çalışmalarda hücrelerin çekirdeklerini veya çekirdeklerinin içindeki genetik bilgiyi değiştirerek çeşitli aşamalardaki kök hücreleri elde edilebileceği gösterildi. Yeni doğan bebeğin göbek kordonunda çeşitli aşamalarda kök hücrelerinin bulunduğu ortaya çıktı. Tüm bu araştırma sonuçlarına rağmen henüz tam anlamıyla embriyonik kök hücresinin yerini tutacak kök hücresine ulaşılamadı. Kök hücre tedavileri konusunda daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenlere Bilim ve Teknik dergisinin Prof. Dr. Meral Beksaç’ın editörlüğünde yayımlanan Haziran 2010 sayısını ve Türkiye Bilimler Akademisi’nin (www.tuba.gov.tr) bu konudaki yayınlarını tavsiye ederim.
Kök hücre araştırmalarının tıpta devrim yaratacağına inanan birçok bilim insanı var. Dünyanın dört bir yanındaki araştırmacılar, harap olmuş organları onarmak veya yeniden inşa etmek için kök hücre tedavileri üstünde çalışıyor. Birçok kronik hastalığı şifaya kavuşturabileceği düşünülen kök hücre tedavilerinin denendiği alanlardan biri de kalp damar hastalıkları. Gelecek hafta bu konunun üzerinde duracağım.