Diz ameliyatı olanların, inme geçiren kişilerin, savaşta yaralanan askerlerin tedavisi hastanede bitmez. Hasta olan organ kadar ruhi çöküntünün ve tüm vücudun iyileşebilmesi için uzun süre rehabilitasyon yapılır. Kalp krizi geçirip ölümden dönen kişinin
de rehabilitasyon programından geçmesi gerekmez mi?
Rehabilitasyon sözcüğünün Türkçede tam karşılığı yok. Bu sözcük eski haline döndürme, ıslah etme, onarma, düzeltme, eski itibarına kavuşturma, kaybolan fizik yetenekleri yeniden kazandırma gibi kavramlar içeriyor. Tıbbın hemen her dalında var olan bu kavrama başka alanlarda da rastlanıyor; suçluların rehabilitasyonu, skandalla gözden düşen politikacının rehabilitasyonu gibi.
Diz veya kalça ameliyatı olanlar, tam olarak iyileşip normal yaşantılarına dönmek için aylar süren fizik tedavi programlarına katılırlar. İnme geçiren kişi hastanede geçirdiği birkaç günden sonra uzun bir rehabilitasyon dönemi geçirir. Savaşta yaralanan askerin tedavisi rehabilitasyonsuz mümkün değildir. Rehabilitasyon süresince hasta organ kadar tüm vücudun maruz kaldığı darbenin etkileri ve ruhi çöküntü giderilmeye çalışılır.
Kalp kriziyle kalbi yaralanan, ölümden dönen kişinin de benzer bir rehabilitasyon programından geçmesi gerekmez mi? Bugüne kadar yapılan araştırmaların tümü bu soruya kesin olarak “gerekir” diye cevap veriyor. Bu konuda yapılan karşılaştırmalı çalışmalar, rehabilitasyon programlarına katılan kalp hastalarının ölüm riskinin katılmayanlara göre yüzde 30 daha az olduğunu gösteriyor. Yararları bununla bitmiyor; rehabilitasyon yeniden kalp krizi olma riskini azaltıyor, işe dönüşü ve sosyal uyumu kolaylaştırıyor, depresyon tehlikesini azaltıyor.
Sağlıklı yaşama dönüşün yolu rehabilitasyon
Tıbbi adı kardiyak rehabilitasyon olan, kalp damar hastalığı geçirmiş olanların rehabilitasyonu hastayı eski halinden daha iyi, daha sağlıklı bir duruma getirmeyi amaçlar. Bu amaca ulaşmak için kalbin yarasını sarmanın yanı sıra, kişiye başına gelenin ne olduğu, tedavisinin ne gerektirdiği, hastalığın tekrarından nasıl korunulacağını öğretmek, sağlıklı yaşamı benimseyip içselleştirmesini sağlamak gerekir. Kişi ister kalp krizi, ister baypas ameliyatı geçirmiş ya da stentle tedavi edilmiş olsun amaç değişmez.
Beslenme: Sağlıklı beslenmeyi hayat tarzı olarak benimsemek uzun dönemde kalp damar sağlığını korumada en önemli öğelerden biridir. Rehabilitasyon seanslarında sağlıklı beslenmenin temel öğeleri, sağlıklı olduğu kadar lezzetli yemek pişirme, besin alışverişinde dikkat edilmesi gereken noktalar öğretilir.
Tansiyon ve kolesterol kontrolü: Rehabilitasyon, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterolün kontrol edilebilmesi amacıyla ilaç ve hayat tarzı tedavilerinin kişiye özel biçimde düzenlenmesi için ideal bir fırsat yaratır. Bu konuda yapılan eğitim ömür boyu sürecek etkin bir tedavinin temellerini atar. Kronik hastalık tedavisindeki en büyük güçlüklerden biri olan hastanın tedaviyi bırakması sorununa karşı da önlem alınmış olur.
Egzersiz:
Rehabilitasyon çabalarının merkezindeki en önemli unsur egzersizdir. Ağır bir hastalıkla fizik gücü azalmış, ruhen yaralanmış, kendine güveni sarsılmış, geleceğe endişeyle bakan hastayı sağlıklı yaşama döndürmenin yolu düzenli egzersizden geçer. Hastanedeki günlerden başlayarak gözetim altında giderek artan düzeyde egzersiz yapan hasta, yaşam boyu sürdüreceği bir alışkanlık kazanır. Böylece sadece geçirdiği hastalığın iyileşmesini hızlandırmaz, gelecekte oluşabilecek hastalıkların da önünü almış olur.
Kilo kontrolü:
Boya göre uygun olan ağırlığa inme ve sonra da ideal kiloyu koruma, kalp damar hastalıklarının iyileşmesinde de, hastalığın tekrarının önlenmesinde de kilit rolü oynar. Rehabilitasyon süresince bu konuda bilgilendirilen ve motive edilen hastaların, kendi vücutlarının kontrolünü ellerine almaları sağlanır.
Stres yönetimi:
Her gün karşı karşıya kaldığımız stres yaratan durumlardan kaçınmak en iyi yoldur. Ama bunu tam anlamıyla gerçekleştirmek mümkün değildir. O halde, bir yol bulup vücudumuzu en az etkileyecek biçimde stresi yönetmeyi öğrenmeliyiz. Hastaya rehabilitasyon sırasında, stresin etkisinin azaltılması için kullanabileceği yöntemler
öğretilir.
Sağlık eğitimi:
Bir kalp damar hastasının tam sağlıklı bir kişi olması ve yeniden hasta olma riskini en aza indirmesinin olmazsa olmaz
bir kuralı vardır. Hastanın, ona yardım etmeye çalışan doktoru ve diğer sağlık
çalışanlarıyla sıkı ve uzun süreli bir ortaklık kurması gerekir. Bu ortaklık kişinin, hastalığının ne olduğu, nasıl oluştuğu ve nasıl önlenebileceği konusunda
eğitilmesiyle başlar.
Sigarayı bıraktırma: Kalp damar hastalığı geçiren bir kişide ilk yapılacak iş sigarayı bırakmasını sağlamaktır. Ölümle yüz yüze gelen hastanın sigarayı bırakması zor olmaz. Esas sorun tekrar başlamasını önlemektir. Rehabilitasyon döneminde hastaya verilen bilgiler, yeniden başlama isteği geldiğinde kullanabileceği yöntemlerin ve nereden-nasıl yardım isteyebileceğinin öğretilmesi bu zor problemin çözümüne katkıda bulunur.