Hamilelikte anne fazla kilolu veya şişmansa, rahminde büyüyen bebeğinin on yıllar sonraki sağlığı olumsuz etkileniyor. Annenin fazla kiloları çocuğun erken yaşta kalp damar hastası olma ve zamansız ölüm riskini artırıyor...
Fazla kiloların sağlığımıza zararlı olduğunu bilmeyen yok. Gün geçmiyor ki şişmanlık bir hastalıkla ilişkilendirilmesin. Genişleyen göbek çevremiz sadece diyabeti ve kalp damar hastalıklarını davet etmiyor, kemik erimesinden kansere, depresyondan bunamaya kadar bin bir derdin sorumlusu sayılıyor.
Şişmanlık yalnız etkilenen kişinin sorunu değil. Dolaylı olarak toplum sağlığını da bozuyor. Bir özel durum var ki, şişman bir kişi başka bir kişinin tüm yaşamı boyunca sağlığını doğrudan etkiliyor. Hamilelikte anne fazla kilolu veya şişmansa, rahminde büyüyen bebeğinin on yıllar sonraki sağlığı olumsuz etkileniyor.
Rahimde sağlık planı
Ana rahminde maruz kaldığı koşullara uyum sağlamaya çalışan embriyonun gelişmesindeki basamakların bazılarında değişikler yaptığı biliniyor. Küçük de olsa bu ayarlamaların etkilerinin yaşam boyu devam ettiğini gösteren bir çok bilimsel veri var. Örneğin, iyi beslenmeyen, normalden zayıf olan kadınların bebekleri daha anne karnındayken yetersiz beslenmeyle mücadele etmek zorunda kalırlar. Canlarını kurtarmak her şeyden önce gelir. Doğacak hale gelebilmek için geliştirmeleri gereken bazı şeylerden fedakârlık ederler. Büyümeleri, hormonal ve sinirsel gelişmeleri gerektiği gibi olmaz. Bu eksikliklerin acısı yıllar sonra çıkar.
Son yıllarda şişman kadınların rahimlerinde büyüyen bebeklerde de benzer sorunlar olduğunu düşündürten kanıtlar ortaya çıktı. Ağustos ayında ‘BMJ’ adlı saygın tıp dergisinde yayınlanan bir bilimsel çalışmadaki veriler bu önemli ve yaygın soruna güzel bir örnek oluşturuyor.
İskoçya’da yapılan araştırmada, anneleri hamileyken fazla kilolu ve şişman olanların normal kilolu annelerin çocuklarına göre kalp damar hastası olma ve ölüm riskinin yüzde 30-35 yükseldiği saptandı.
Anne şişmansa çocuk tehlikede
İskoçyalı bilim insanları, araştırmalarında 1950- 1976 arasında doğum yapmış anneleri ve çocuklarını mercek altına aldı. “Acaba annenin fazla kiloları uzun dönemde çocuklarının kalp damar sağlığını etkiliyor mu, ömürlerini kısaltıyor mu?” sorularına cevap bulabilmek için 26 yıl içinde Abredeen şehrinde doğan yaklaşık 38 bin kişinin sağlık dosyalarını incelediler. Başta yaş, kilo, boy olmak üzere annelerle ilgili birçok bilgiyi de eski hastane kayıtlarından bulup topladılar.
Annenin fazla kilolu veya şişman olmasının çocuklarının seneler sonra kalp damar hastası olma olasılığını artırdığını saptadılar. Kalp krizi, inme, karın ve bacak damarlarında tıkanmalarla hastaneye yatanlarla, sağlık sorunu olmayanları karşılaştırdıklarında, annenin kilosuyla çocuğunun kalp damar sağlığının yakından ilişkili olduğu ortaya çıktı. Daha da ötesi, erken ölümler fazla kilolu ve şişman annelerin çocuklarında daha sıktı. İster kalp hastalığından olsun, ister kanserden, zamansız ölümler hamileliklerinde normal kilolu olan annelerin çocuklarında daha azdı.
Çevrenin etkisi var mı?
Hamileliklerinde şişman olan annelerin çocuklarındaki sorunların, çocuğun büyüdüğü çevrenin etkisi sonucu oluştuğu düşünülebilir. Ya da, çocuğun yüksek riski anneden geçen olumsuz genetik mirasla açıklanabilir.
Ailenin beslenme alışkanlıkları ve hareketliliği, bebekliğinden itibaren çocuğun ve gencin gelişmesinde belirleyici olduğu için, belki de sağlık sorunlarının ilk tohumları böylece atılmaktadır. Bol bol hamur işinin ve şekerli yemeklerin yendiği, abur cuburun çok tüketildiği, her gün saatlerce televizyon seyredilen bir aile ortamında yetişen çocuğu düşünün. Otuzlu yaşlarında kalp krizi geçirirse başka neden aramaya gerek var mıdır?
Mide küçültme ameliyatı geçirmiş olan kadınlarda yapılan ilginç bir araştırma bu konuya ışık tutuyor. Kadınların şişmanken ve büyük miktarda kilo kaybettikten sonra doğan çocukları karşılaştırıldığında, hamilelik sırasındaki fazla kiloların önemi anlaşılıyor. Annesinin şişmanlık döneminde doğan bir çocuk, aynı annenin ameliyatla kilo kaybettikten sonraki hamileliğinden olan çocuğundan farklılıklar gösteriyor. Şişmanlığa ve kalp damar hastalığına daha eğilimli oluyor.
Embriyo nasıl etkileniyor?
Fazla kilolu olanların vücutlarında yangıya yol açan maddelerin arttığı, insuline karşı direnç olduğunu biliyoruz. Kandaki yağlı maddeler gerek içerik gerekse miktar olarak farklılaşıyor, vücutta şekerin enerji kaynağı olarak kullanılması diye tanımlayabileceğimiz glikoz metabolizmasında anormallikler ortaya çıkıyor. Anne karnında bu olumsuz etkenlerin varlığında hayatiyetini sürdürmek zorunda olan bebeklerde ne gibi değişiklikler olduğu tam olarak bilinmiyor. Bilim insanları enerji kullanımı, yağ depolama, iştah kontrolü gibi bazı temel işlevlerin olgunlaşmasında yetersizlikler ve eksiklikler olduğu kanısındalar.
Şişman anne ve çocukları
Hamilelik sırasında şişman olan kadınların çocuklarında, yeni doğan, çocukluk ve yetişkinlik döneminde yapılan araştırmalar, kalp damar sağlığını olumsuz etkileyen birçok anormalliğin akranlarına göre daha sık ortaya çıkabileceğini gösteriyor.
Hamilenin kilosu kendine de zarar
Hamilelikte fazla kilolu veya şişman olan kadınlar, doğacak bebekleri kadar kendi sağlıklarını da düşünmelidir. Çünkü fazla kilolar bir dizi ciddi sorunu da beraberinde getirir.
Tıpta “preeklampsi” denilen, hamileliğin ilk yarısından sonra yüksek tansiyon ve idrarda protein çıkarılmasıyla kendini gösteren ve çok tehlikeli olabilen hastalık şişman olan hamilelerde daha sık görülür.
Gebelik diyabeti denilen, anne adayı için tehlikeli olabilecek duruma, hamilelik sırasında şişman olanlarda, normal kilolulara göre daha sık rastlanır.
Hamilelik toplar damarlarda pıhtı riskini artırır. Bu risk kilosu fazla olanlarda daha da yüksektir. Bacaklarda oluşan pıhtı akciğere gidecek olursa hayatı tehdit edici bir durum oluşur.
Şişman olan gebelerde doğumun gecikmesi, uzaması normal kilolulara göre daha sıktır. Araştırmalar şişman gebelerde daha sık sezaryen yapmak gerektiğini ortaya koyuyor.
Hamileler diyet mi yapsın?
Kesinlikle hayır. Yaşamın her döneminde sağlıklı ve yeterli beslenme çok önemli. Bu gerçeğin hiç unutulmaması gereken bir zaman varsa o da hamilelik dönemidir.
Bebek beklerken kilo almak normaldir. Daha doğrusu, mutlaka gereklidir. Önemli olan, kiloları pilavdan, makarnadan börekten, şekerli yiyecek ve içeceklerden almak yerine sağlıklı besinlerden almaktır. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları normal kiloda olan bir kadının hamileliği boyunca 10-15 kilo almasının beklendiğini söylüyor. Gebe kalmadan önce normalden zayıfsa daha fazla, şişmansa daha az kilo almasını tavsiye ediyor.
Normal kiloda başlamak iyi
Sorun sadece hamilelik sırasında aşırı kilo almakla sınırlı değil. Tüm dünyada artan şişmanlık her yaştaki insanın sorunu. Ne yazık ki ülkemizde de birçok genç kadın hamileliğine fazla kilolarla başlıyor.
Şişman olan bir kadın gebe kaldıktan sonra aşırı kilo almazsa kendisi ve çocuğunun sağlığı daha fazla tehlikeye girmiyor. Ama, fazla olan kilolarının yarattığı risk tamamiyle ortadan kalkmıyor. En iyisi, hamile kalmadan sağlıklı beslenip, hareketli bir yaşam sürerek normal kiloyu koruyabilmek.
Ne yazık ki, gebe kalmadan önce şişman olan kadınlar hamilelik sırasında fazla kilo alma eğiliminde oluyor. Bu da zaten var olan riski daha da artırıyor.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024