Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

murat.tuzcu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Acil servis doktoru, göğüs ağrısıyla gelen hastanın derdinin ne olduğunu hem doğru hem de hızlı bir şekilde teşhis etmek, en azından teşhis ihtimallerini azaltmak için, işe zor bir bilmeceyi çözecekmiş gibi yaklaşır. Basit bir kas zedelenmesinden ağır bir kalp krizine kadar uzanan teşhis yelpazesinde o kadar çok ihtimal vardır ki, hepsini tek tek incelemek uzun zaman alır, sonunda iş işten geçmiş olabilir.
Doktorlar usta bir bilmece çözücü gibi çeşitli ipuçlarını kullanıp teşhislerin bazılarını ekarte eder, giderek azalan ihtimaller üzerine yoğunlaşırlar. Ayırıcı tanı denilen bu süreç içinde, kısa sürede öldürücü olabilecek hastalıklara ait ipuçlarını atlamamak için gözlerini dört açarlar. Usta bir hekimin, topladığı delillerin yardımıyla, adım adım ilerleyerek bilmeceyi çözmesini izlemek, tıp öğrencileri ve genç hekimler için zekice kurgulanmış bir polisiye film seyretmekten daha keyiflidir.

Ayırıcı tanı
Doğru teşhise ait en güvenilir ipuçları hastanın şikâyetlerinin hikâyesinde saklıdır. Göğsünü bir yere çarpmış ve derin nefes aldığında çarptığı yerde bıçak saplanır gibi ağrısı olan bir adamın kaburga kırığı olabilir. Çarpma yok ama ağrıyla beraber ateş ve öksürük varsa akla zatürre gelir. Daha ender olarak kalp kası iltihabı olabilir. Bunlardan hiçbiri yoksa, ama göğsün bir noktasında saatlerce süren ısrarlı bir ağrı varsa, hele dokununca ağrı artıyorsa kas ağrısı düşünülür.
Bir de göğüsle ilgili olmayan organların yol açtığı göğüs ağrıları vardır. Bunların başında mide ve bağırsak rahatsızlıkları gelir. Mide ve onikiparmak ülserleri, safrakesesi ve pankreas hastalıklarında göğüs ağrısı şikâyeti ön planda olabilir. Sindirim sisteminde göğüs ağrısına en sık neden olan organ yemek borusudur.
Yemek borusunda olup biteni beyne haber veren sinirler ile kalbin sinirleri aynı yolları paylaşırlar. Bu nedenle yemek borusu hastalıklarında öyle şikâyetler olur ki, kalp krizinden ayırt etmek mümkün değildir. Midedeki asidin yukarı çıkıp yemek borusuna kaçtığı “reflü” hastalığında, göğüste sıkışma, boyna, çeneye, sırta ve kollara vuran ağrılar olabilir. Bu ağrıların yorgunlukla, sinirlenmeyle ortaya çıkması, dinlenince geçmesi ayırıcı tanıyı iyice zorlaştırır. Aspirin, romatizma ilaçları, bazı antibiyotikler, kemik erimesi (osteoporoz) için alınan bazı haplar ve daha birçok ilaç, yemek borusunu tahriş edip göğüs ağrısına yol açabilir.
Tüm bu teşhis ihtimalleri gözden geçirilirken hiç unutulmaması gereken çok önemli bir nokta vardır. Göğüs ağrısının birçok nedeni varsa da ölüme yol açabilecek bir hastalığın belirtisi olabileceği hep akılda tutulmalıdır. Görünürde ağrıya neden olabilecek bir problem olsa da, ölümcül hastalıklar mutlaka düşünülüp ekarte edilmelidir. Bu açıdan akılda tutulması gereken 3 önemli hastalık vardır. Birincisi, kalp krizi veya kalp krizine yakın durumlar. İkincisi, akciğerde pıhtı tıkacı. Üçüncüsü ise aorta damarının yırtılmasıdır.

Kalp krizi
Göğüste baskı, ağırlık, sıkışma hissi, sıkıntının boyna, çeneye, kollara veya sırta yayılması, kalp damarlarının daraldığı veya tıkandığı durumlarda görülür. Ağrı kısa olabilir ama genellikle en az 2-3 dakika sürer. Ağrı ve sıkıntıyla beraber nefes darlığı, mide bulantısı, terleme varsa şikâyetlerin kalbe bağlı olma ihtimali yüksektir. Buna karşılık, kalp krizi geçiren herkesin mutlaka tipik ağrı şikâyeti olması beklenmemelidir. Özellikle kadınlarda, yaşlılarda, şeker hastalarında hastalık kendini sadece karın ağrısı veya nefes darlığı hatta yalnız bulantı veya halsizlikle gösterebilir.
Hastayı dinleyip muayene ettikten sonra ilk yapılacak şey EKG çekmektir. Eğer kalp krizine ait değişiklikler varsa ya balonla ya da pıhtı çözücü ilaçla tıkalı damarı açmak için hemen müdahale edilir. EKG’de değişiklikler kesin tanı koydurucu düzeyde değilse, kan tahlili yapılarak kalp hücrelerine ait enzimlerin yükselip yükselmediğine bakılır. Bu yolla da daha küçük kalp krizlerini teşhis edip hızla tedaviye başlamak mümkün olur.

Aort diseksiyonu
Ani ve şiddetli göğüs veya sırt ağrısı, göğsün içinde yırtılma hissi akla aort duvarında ayrışma olabileceğini getirir. Aort diseksiyonu denilen bu hastalıkta kalpten çıkan büyük atardamarın duvarının katmanları ayrışır.
Kanın bir kısmı ayrışan katmanlar arasına girer. Hemen tanı konulup ameliyatla düzeltilmezse ölüm riski çok yüksektir. Her geçen saat ölüm riskini yüzde 1 oranında artırır.
Yüksek tansiyonu olan ya da doğumsal bazı aorta ve aort kapağı hastalığı olanlarda daha sık görülen aort diseksiyonuna, kalp krizine göre daha ender rastlanır. Teşhis koyabilmek için öncelikle hastalık ihtimalini akılda tutmak gerekir. Şüphelenildiğinde bilgisayarlı tomografi ya da yemek borusuna girilerek yapılacak ultrason kesin teşhis koydurur.

Haberin Devamı

Göğüs ağrısı ihmale gelmez


Akciğerde pıhtı tıkacı
Göğüs ağrısının teşhisi kolay olmayan, atlandığında hastanın ölümüne yol açabilecek bir nedeni de akciğere kan götüren damarlardan birinin pıhtı tıkacıyla tıkanmasıdır. Akciğer embolisi denilen bu hastalıkta göğüs ağrısı kalp kriziyle karıştırılabilir. Ağrı çoğunlukla batıcı tarzda olsa da bazen kalp krizi ağrısına çok benzer. Çoğu zaman nefes darlığı, sık sık nefes alma şikâyetleri de vardır. Herhangi bir nedenle uzun süre yatak istirahati yapmış olanlarda, inmeli hastalarda, ameliyat geçirmiş olanlarda, oturarak uzun seyahat etmiş yolcularda daha sık görülür. Teşhis ihtimali düşünülür düşünülmez pıhtı önleyici tedaviye başlanır. Bilgisayarlı tomografi kesin tanı koydurur.
Değindiğim hastalıklarda hayat kurtarmanın birinci şartı en kısa zamanda tedaviye başlamaktır. Göğüs ağrısını ihmal edersek hayatımızla kumar oynamış oluruz.

Haberin Devamı

Her saniye kıymetli
Göğüs ağrısının ciddi bir nedene bağlı olmadığı zamanlar çoktur, ama hasta buna kendi kendine karar vereceğine mutlaka bir hekime görünmelidir. Basit gibi görünen göğüs ağrılarının ölümcül bir hastalığın belirtisi olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Bu durumlarda acil servise ne kadar çabuk ulaşılırsa hayatta kalma şansı o kadar yüksektir. Her dakikanın hayati önemi vardır. Göğüs ağrısını, akşam yenilen yağlı yemeğe veya o gün yapılan ağır işe bağlamamalıdır. Göğsün içinde bir saatli bomba olabileceği hatırlanmalı ve oyalanmadan hastanenin yolu tutulmalıdır.