Ozan Akarı

İnsan doğasının aç gözlülüğünü gözler önüne seren "Chronicle-Doğaüstü" süper yeteneklere sahip
üç gencin hikâyesini çarpıcı ve dramatik görüntülerle anlatarak büyük bir başarı sağlıyor...

Chronicle-Doğaüstü

Birbirleriyle çok iyi arkadaş olan üç genç tesadüf sonucu gördükleri bir çukura inerler. Çukurun içinde
ne olduğunu bir türlü anlamadıkları bir nesneyle temas ettikten sonra üçüde süper yeteneklere sahip olur. Artık
düşünce güçleriyle her istediklerini yapmaktadırlar. Ancak ilk başlarda sahip oldukları güçleri şaka ve eğlence için kullanan gençler yavaş yavaş ipin ucunu kaçırır ve insanlara zarar vermeye başlar. Tanımadıkları birilerini öldürüp, sevmediklerini döverler. Zamanla kontrolden çıkan üç genç birbirleriyle savaşa tutuşur.

İktidar kavgasına tutuşan tanrıların dünyayı ceheneme çevirmesini seyrine doyum olmayan görüntülerle
anlatan 'Titanların Öfkesi' sürükleyici ve adrenali bol bir mitolojik hikâye...

Wrath of the Titans-Titanların Öfkesi
Zeus'un (Liam Neeson) yarı tanrı oğlu Perseus (Sam Worthington) on yaşındaki oğlu Helius ile birlikte bir kasaba balıkçısı olarak sakin bir hayat sürdürmektedir. Ancak, tanrılar ve Titanlar arasındaki üstünlük mücadelesi yeniden alevlenir. Tanrılar, insanların sadakatsizliği yüzünden tutsak Titanlar ve vahşi liderleri Kronos üstündeki kontrollerini kaybetmektedir.

Bir uçak kazasından sonra kendilerini vahşi doğada bulan bir grup yolcunun yaşadıklarını anlatan 'Gri Kurt', başrol oyuncusu Liam Neeson'ın, 'Çekimlerde kurt eti yedim' itirafıyla hayvanseverleri ayağa kaldırdı

Grey-Gri Kurt
Eşini kaybettikten sonra kendisine bir çıkış yolu arayan Ottway (Liam Neeson) Alaska'da bir petrol şirketiyle anlaşır. Görevi çoğunlukla dışarda iş yapan çalışanları, elinden düşürmediği tüfeğiyle her türlü tehlikeye karşı korumaktır. Özellikle de kurtlara karşı...
Birgün petrol sondajında çalışmak için görevlendirilen ekibin uçağı motor arızası nedeniyle ıssız bir bölgeye düşer. Ottway ve bir avuç insan kazadan yara almadan kurtulur. Ancak, dondurucu soğuk ve vahşi doğada aç kalan kurtlarla baş etmek zorunda kalırlar.

19'uncu yüzyılda Paris'te beş parasız bir adamın sosyetede adım adım yükselişini anlatan 'Aşkım Benim' kadınları bir seks objesi olarak gösterip, aşklarıyla dalga geçen kadın düşmanı bir film...

Bel Ami- Aşkım Benim

Eski bir asker olan Georges Duroy(Robert Pattinson) Paris'te sefalet içinde yaşamaktadır. Ancak, gözü hep kentin ünlü lokantalarına ve eğlence merkezlerine gelenlerin üzerindedir. Bir gün kendisini tanıyan bir kişinin yardımıyla Paris sosyetesinin içine girer. Kısa sürede yakışıklılığıyla tüm kadınların ilgisini çeker ve üç sevgilisi( Madeline- Uma Thurman, Mme Rousset- Kristin Scott Thomas, Clotilde- Christina Ricci) birden olur. Böylece kadınları kullanarak yavaş yavaş yükselmeye başlar...

Çok ucuz bir jigololuk

Guy de Maupassant'ın aynı adlı klasik eserinden uyarlanan 'Aşkım Benim' fakir bir gencin sosyetedeki

yükselişini adım adım anlatıyor. Filmde, kadınların seks objeleri olarak gösterilmesi, hayatlarını tanımadıkları bir erkeğin eline bırakmaları pek inandırıcı değil. Hatta filmin bir sahnesinde "Fahişeler bile zengin oluyor" denilerek kadınlara hakaret bile ediliyor.

Yakışıklı bir gencin çekiciliğini kullanarak kadınları yatağa atması(özür

Ailesini kurtarmak için bir kereliğine kanunsuz işlere geri dönen efsane dolandırıcının hikâyesini anlatan 'Son Vurgun' geçmişteki hataların bedelinin çok ağır ödendiğini aksiyona dayalı anlatıyor...

Contraband- Son Vurgun

Suç dolu yaşamını ailesi için bırakan Chris Farraday (Mark Wahlberg) artık karanlık işlerden elini, ayağını çekmiştir. Karısı Kate(Kate Beckinsale) ve çocuğuyla mutlu bir hayat sürerken kayınbiraderi Andy (Caleb Landry Jones) girdiği bir işi berbat ederek büyük bir borca girer. Kurtuluş yolu bulamamaktadır.

Andy'nin hayatını kurtarmak için harekete geçen Chris, yakın arkadaşı Sebastian'ın (Ben Foster) yardımıyla

apar topar bir ekip kurarak tövbe ettiği kanunsuz işlere bir kerelik bile olsa geri döner.

Konu sıkıntısı yaşanıyor

Baştan aşağıya bir suç filmi olan "Contraband- Son Vurgun" izleyenlere maalesef yeni bir şeyler anlatamıyor. Yine sevdiği bir kişiyi kurtarmak için eski karanlık işine dönen eli silahlı kahramanımız işler tersine dönmeye başlayınca ortalığı yakıp, yıkıyor. Zaten, son yıllardaki Amerikan filmlerine bakıldığında büyük bir senaryo sıkıntısı yaşandığı çok açık bir şekilde belli oluyor. Ya tutmuş filmlerin konuları evirilip

Kötü bir kadının ruhu tarafından rahatsız edilen avukat Kipps'in başından geçenleri anlatan
'Siyahlı Kadın'ı izledikten sonra oyuncaklardan bile korkacaksınız...

The Woman In Black- Siyahlı Kadın

Genç avukat Arthur Kipps (Daniel Radcliffe) hayatını baştan aşağıya değiştirecek bir teklifi kabul ederek
Crythin Gifford kasabasına gider. Kasabada Eel Malikanesi'nin merhum sahibinin hukuki işlemlerini yürütecektir.

Aynı kıza âşık olan iki CIA ajanının başından geçenleri komedi ve aksiyonla harmanlayan ‘İyi olan kazansın’ macera dolu sahneleriyle izleyenleri etkilemeyi başarıyor…

This Means War-İyi olan kazansın

Yakın arkadaşlar Foster(Chris Pine) ve Tuck(Tom Hardy) gizli ajan olarak CIA’de çalışmaktadır. İkisi de başarılıdır ve yaptıkları işlerle göz doldurmaktadır. Ancak, bir gün içtikleri su bile ayrı gitmeyen bu iki ajanın yolunu bir kız ayırır. Seksi bir sarışın olan Lauren(Reese Witherspoon) için ikisi de yanıp tutuşmaktadır. Bir anda düşman kesilen eski dostlar arasında amansız bir savaş başlar.

Gülmek ve eğlenmek için ideal

Çok bilindik bir konuya(Bir kıza âşık olan iki erkek) sahip olan “İyi Olan Kazansın”, iyi yazılmış senaryosu, komedi ve aksiyonun başarıyla harmanlanmasıyla tatmin edici bir yapım.

Bir anda izleyenleri içine alan filmde zamanın nasıl geçtiğini bile anlamıyorsunuz. Maceranın adeta tavan yaptığı “İyi Olan Kazansın”da aksiyon namına ne ararsanız mevcut: Patlayan, takla atan ve parçalanan arabalar, binalardan atlayan adamlar, soluksuz izlenen çatışma sahneleri...

“İyi Olan Kazansın” başrollerini Brad Pitt ve Angelina Jolie’nin paylaştığı 2005 yapımı “Mr.

Karısı komaya giren bir adamın iki kızıyla başbaşa kalmasını dokunaklı bir şekilde anlatan 'Senden bana kalan' hayata dair verdiğimiz kararların bedelinin çok ağır ödendiğini gözler önüne seriyor...

Herkesin imrenerek baktığı bir hayata sahip olan Matt(George Clooney), karısı ve iki kızıyla Hawai adalarında yaşamaktadır. Ancak, karısı Elizabeth(Patricia Hastie) geçirdiği bir deniz kazası sonrasında komaya girer. Günlerce Elizabeth'in komadan çıkmasını bekleyen Matt, doktorların kötü haberi vermesi üzerine yıkılır. Karısının tek kurtuluşu, onu hayata bağlayan yaşam destek ünitesinin kapatılmasıdır. Matt bu gerçekle yüzleşirken Elizabeth'in başka bir erkekle kendisini aldattığını öğrenince her şey altüst olur.

Gözyaşlarıyla izlenen bir yapım

Beş dalda oscar adayı olan "Descendants- Senden Bana Kalan', Kaui Hart Hemmings’in aynı adlı romanından uyarlanmış duygusal bir yapım. Film baştan sona hayata dair aldığımız kararların sonuçlarını izleyicilere çarpıçı bir şekilde sunuyor. (Matt çok zengin olmasına rağmen milyon dolarlık servetine dokunmuyor, sırf çocukları şımarmasın ve kendi ayaklarının üzerinde durabalsinler diye...Matt, iki kızıyla da çok çalıştığı için de