Ozan Akarı

3D'nin nimetlerinden sonuna kadar yararlanılan 'Neşeli Ayaklar-2' bir baba ve oğlu arasında yaşanan sıkıntıları komik ve eğlenceli bir şekilde beyaz perdeye yansıtıyor...

'Sevdiklerimizin değerini maalesef kaybettiğimiz zaman anlıyoruz.'

Happy Feet 2-Neşeli Ayaklar

Step dansı ustası Mumble, İmparator Penguen toplumunda artık saygı gören bir lider konumuna erişmiştir. Eşi Gloria ve çocuklarıyla mutlu bir hayat sürerken minik oğlu Erik'in dans edemediğini fark eder ve üzülür. Mumble, oğlu için harekete geçer. Onu müziğe ayak uydurması için teşvik ederken, Erik'in ayakları birbirine dolanır ve tepe üstü buza çakılır. Diğer penguenler içinde alay konusu olan Erik, ailesinden uzaklaşır. Mumble oğlunun güvenini tekrar kazanmak için uğraşırken hayatlarının tehlikede olduğunu anlar. Çünkü dev buz kütleleri yer değiştirmektedir.

Üç boyutlu sevgi filmi

Hemcinslerinden hoşlanan 'ejderha dövmeli' bilgisayar korsanı, 40 yıl önce işlenen bir cinayeti
çözmeye çalışan ünlü muhabir Blomkvist'i araştırırken hiç beklemediği bilgilere ulaşır...
Ejderha Dövmeli Kız
Ünlü muhabir Mikael Blomkvist(Daniel Craig), yalan haber yapmak ve asılsız iddialarda bulunmakla itham edilince, suçsuzluğunu kanıtlamak için harekete geçer. Bu sırada İsveç'in en zengin işadamı Henrik Vanger'den(Christopher Plummer)ilginç bir teklif alır. Blomkvist, Vanger'in kırk yıl önce öldürülen yeğeni Harriet'in katilini bulacaktır. İlk ipucu da katilin Vanger ailesinden biri olmasıdır.

Mikael Blomkvist bu büyük sırrı çözmeye çalışırken Milton Güvenlik hesabına çalışan Lisbeth Salander’da(Rooney Mara)onun geçmişini araştırmakla görevlendirilir. Bu görev, genç kadını Mikael Blomkvist'e yakınlaştırır.

Uzun bacaklı, kısa boylu, büyük gözlü, saçı olmayan, sevimli, çirkin ve kedi gibi uzaylılar görmüştük
ama yuvarlak bir topa benzeyen ve şeffaf bir görünüme sahipleriyle ilk defa karşılaşıyoruz...

The Darkest Hour- Karanlık Saat
Hayallerinin işini kurmak için Rusya'ya gelen Sean(Emile Hirsch) ile Ben(Max Minghella) Moskova'da boş zamanlarını en iyi şekilde geçirmek isteyen Natalie(Olivia Thirlby) ve Anne(Rachael Taylor) ile Zvezda Gece Kulübü'nde tanışarak bir gecelik de olsa arkadaş olurlar.

Dünyanın dört bir yanından gelen gençlerin, süper modellerin ve elit işadamlarının buluşma yeri olan klüp, bir anda uzaylıların istilasına uğrar. Yaşayan her türlü canlıyı küçük bir dokunuşla öldüren uzaylılar arkalarında hiçbir iz bırakmazlar.

'Copy Paste' uzaylı filmi

'Twilight-Alacakanlık' serisiyle şöhreti yakalayan Taylor Lautner'i çıplak kurt adamlıktan kurtaran 'Kaçış', Hollywood'un yeni aksiyon yıldızını dünyaya tanıtıyor...

Abduction-Kaçış
Nathan Harper'ın(Taylor Lautner) sıradan hayatı kayıp kişilerin fotoğraflarının yayınlandığı bir internet sitesine girmesiyle baştan aşağıya değişir. Çünkü fotoğraflardan birisi kendisine aittir.
Annesi ve babası diye bildiği kişilerin gerçek ailesi olmadığını anlayınca da büyük bir şok yaşar. Tüm yaşamı yalandan ibarettir. Gerçek kimliğini bulmaya çalışan Harper, bir anda suikastçıların ve federal ajanların hedefi haline gelir.

Aksiyon yıldızının sancılı doğuşu
'Twilight-Alacakanlık' serisinde görkemli kaslarını cümle aleme göstererek ünlenen Taylor Lautner, artık Hollywood için klişe olan bir senaryoyla(hayatının koca bir yalan olması) oyunculukta sınıf atlamaya çalışıyor. Aksiyon sahnelerinin altından başarıyla kalksa da oyunculuğu tek kelimeyle berbat. Duygularını izleyenlere geçiremiyor. Nicolas Cage'in ilk aksiyon filmlerindeki tepkilerinin aynısını veriyor. (Uzun ve anlamsız bakışlar, robotik konuşmalar)
Ancak, şu ana kadar ki hasılat Hollywood'un yeni aksiyon yıldızının

Hollywood'un ünlü yıldızlarını bir araya getiren Garry Marshall sevgiyi, umudu, ikinci şansları ve yeni başlangıçları ‘New Year's Eve- Yılbaşı Gecesi’nde bir araya getiriyor...

New Year's Eve- Yılbaşı Gecesi
Yaklaşık 50 yıl önce bir yıl başı gecesinde hayatının aşkı eşi Barbara'yla nişanlanan ünlü yönetmen Garry Marshall'ın son filmi 'Yılbaşı gecesi' doğru insanı bulmaya çalışan ya da bulan insanları beyaz perdeye taşıyor. Romantizmi tüm evreleriyle sinemaseverlere sunan film, birbiriyle kesişen insanların hikâyesini bazen dokunaklı, bazen de güldürerek anlatıyor. Sevgi üstüne kuralan senaryo kalbinizi ısıtırken hayatın gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya çıkıyor. Umutlar, ikinci şanslar ve yeni başlangıçlarla dolu 'Yılbaşı Gecesi', yeni yıla yüzünüzde gülücüklerle mutlu başlamanızı sağlıyor.

Her yerden oyuncu fışkırıyor
Filmin en çarpıcı detayı ise Hollywood'un ünlü yıldızlarının 'New Year's Eve- Yılbaşı gecesi' için bir araya gelmesi. Her sahneden adeta tanınmış bir oyuncu fışkırıyor. Figüranlar bile oscar alan yıldızlardan oluşuyor! Kimler yok ki 'New Year's Eve- Yılbaşı gecesi'nde: Robert De Niro, Halle Berry, Jessica Biel, Jon Bon Jovi, Abigail Breslin, Chris

Kremlin Sarayı'na yapılan saldırı sonrasında açığa alının ajan Ethan Hunt, çalıştığı büronun adını temize çıkarmak için bol aksiyonlu bir maceraya atılır. Sıkı bir maceraya hazır olun...

Mission Impossible- Hayalet Protokol
Kremlin'e yapılan terörist saldırıyla suçlanan GTG (Görevimiz Tehlike Gücü) çalışanı Ethan Hunt(Tom Cruise) ve tüm büro, Başkan "Hayalet Protokolü"nü başlattığında açığa alınır. Artık hiçbir kaynağı ve desteği kalmayan Ethan'ın tek amacı 'Görevimiz Tehlike Gücü'nün adını temize çıkarmak ve yeni bir saldırıyı önlemektir. Ancak, önünde büyük bir sorun vardır. Tanımadığı insanlardan oluşan bir ekiple çalışmak zorundadır ve kime güveneceğini bilmemektedir.

Dublör kullanmayan Hollywood yıldızı

Sıkı bir macera olan 'Mission Impossible- Hayalet Protokol' izlerken yerinde duramayacağınız, hop oturup hop kalkacağınız bir Hollywood yapımı. Tam bir 'adrenalin patlaması yaşayacaksınız' desek pek de abartmış sayılmayız. Filmde öyle sahneler var ki nerdeyse ağzınız bir karış açık kalıyor. Görsel efektlerin en üst seviyede kullanıldığı 'Hayalet Protokol'un yönetmeni ise bu güne kadar sadece animasyon filmlere imza atan Brad Bird. (Bird'ün en ünlü

Sherlock Holmes: Gölge Oyunları
Hintli dev pamuk tüccarı büyük bir skandalla çöker. Çinli afyon taciri aşırı dozdan, Amerikan çelik fabrikatörü de hiç beklenmedik bir zamanda ölür. Ve hemen ardından Strasbourg ve Viyana'da yaşanan bombalama olayları toplumda bir kargaşa yaratır...
Dışarıdan tesadüf gibi görünen bu ölüm ve yıkımlar bir anda Sherlock Holmes'un (Robert Downey Jr.) dikkatini çeker. Olayları incelemeye başlayan Holmes, Profesör James Moriarty'den (Jared Harris) kuşkulanır. Çünkü Moriarty zekâ anlamında Sherlock Holmes'un dengidir. Dr.Watson'la (Jude Law) birlikte profesör Moriarty'nin peşine düşen Holmes, Londra'dan ayrılır ayrılmaz büyük bir maceraya daha başlar.

Görsellik ön planda
Dedektif Sherlock Holmes'un ismi duyulduğunda akıllara ilk gelen şey zekâydı. Holmes romanlarını okuduğunuzda ya da çevrilmiş filmleri izlediğinizde macera yoktu katıksız bir polisiye vardı. Ancak, yönetmen Guy Ritchie bu ezberi öyle bir bozdu ki ortaya mükemmel bir seri çıktı. Teknolojinin nimetlerinin sonuna kadar kullanıldığı filmde görsellik ön plandaydı. Ağır çekimler sahnelerin derinliğini etkiliyor ve izleyenleri kendine hayran bıraktırıyordu. Bir de ilk defa karşımızda

Amerika'da çok sevilen beyzbol sporunun temel ilkelerine meydan okuyan bir adamın hikâyesini anlatan 'Kazanma Sanatı', artık oyunculuğu bırakacağını açıklayan Brad Pitt'in sağlam filmlerinden biri...

Moneyball-Kazanma Sanatı

Bir zamanlar beyzbol yıldızı olma yolunda ilerleyen Billy Beane (Brad Pitt), sahadaki beklentileri karşılamakta başarısız olunca yöneticilik yapmaya başlar. Ancak, orada da büyük sorunlarla karşılaşır. 2002 sezonuna hazırlanan Billy, yöneticiliğini yaptığı takımın yıldız oyuncusunu kaptırınca takımı yeniden kurmak için harekete geçer.

Kazanmaya güdümlü olan Billy, oyunun temel ilkelerine meydan okuyarak sistemle mücadele eder. Beyzbolun dışında düşünerek sayılarla arası iyi bir Yale mezunu olan ekonomi uzmanı olan Peter Brand'ı (Jonah Hill) işe alır. Her şeyi sorgulama isteği ve beyzbol camiasında uzun süredir göz ardı edilen bilgisayar destekli istatistik analizlerini kullanarak geleneksel düşünce yapısına birlikte kafa tutarlar.

Başarılı bir bukalemun