Araştırmacı arkadaşım Erol Şaşmaz ve tarih sever dostlarla birlikte geçen aylarda trenle Tire’ye gitmiştim. Aydınoğulları Beyliği’ne başkentlik yapmış, bir dönem ticaret merkezi olarak adını duyurmuş Tire, tarihin cömert davrandığı ilçemiz.
Ara sokaklarında karşıma çıkan mimari zenginliğin etkisi altında kaldığımı itiraf etmeliyim. Arastasında sayıları azalsa da yok olan meslekleri yaşatmaya çalışan ustalarla karşılaştım. Lokantasında Tire köfte yedim, meşhur pazarını günü olmadığı için göremedim. Restore edilmiş veya edilmeyi bekleyen cami, mescit, han, hamam, çeşme, medrese, türbe gibi anıtsal eserler Tire’nin tarihsel geçmişini belgeleyen yapılardı.
Lütfü Paşa Camii, Esir Hanı, Hasır Pazarı Camii, Hacı İlyas Hanı, Kutu Hanı, Yahşi Bey Hamamı, Yeşil İmaret Camii, Yalınayak Camii, Emir Küçük Mescidi, Kadızade Medresesi, Çanakçı Mescidi, Ulu Camii Medresesi, Ayazmalı Mescidi, Kirazoğlu Konağı, Bedesten, tren istasyonu ziyaret ettiğim yerler oldu.
2017 yılında onarımı gerçekleştirilen “Yalın Ayak Hamamı”, Tire’de görülmeye değer yapılardan biri haline getirilmiş. Hamamda devşirme malzemeler dışında yağmur suyu ile beslenen “Mikve” (arınma havuzu) dikkatimi çekti. Eski İzmir hamamlarında olduğu bilinen ancak günümüze gelemeyen Mikve örneği karşımda duruyordu. Tire Yahudileri tarafından kullanılmış basamakla inilen Mikve’nin günümüze gelmesine sevindim. 15.yüzyıla tarihlenen hamamın öyküsünü, neden Yalınayak Hamamı denildiğini, kubbesindeki ışık gözlerini fenerini, kuzey duvarı üzerinde beş adet dükkâna ait izleri,1520’li yıllara ait Kanuni Sultan Süleyman Devri Aydın İli Evkaf Defteri’ndeki kayıtları.
Evliya Çelebi’nin hamam hakkında anlattıklarını, kadınlar kısmı soyunmalığı ile bağlantılı olan açıklığın ilginçliğini ve hamam hakkında diğer detayları Sanat Tarihçisi Doç. Dr.Şakir Çakmak’ın ”Tire Yalınayak Hamamı Restorasyonu ve yapıya ilişkin yeni bulgular“ makalesinden okumuştum. Doç. Dr. Şakir Çakmak Hoca’nın danışmanlığında restore edilen tarihi hamamı görmenizi, Hocamızın makalesini okumanızı öneririm.
Tire’nin zengin kültürel birikimi bunlardan ibaret değil, önümüzdeki günlerde tekrar tren seyahati yapıp, Tire Müzesi’nde M.Ö. tarihlenen heykelleri arkeolojik buluntuları, Molla Arap Külliyesi,Yoğurtluoğlu Külliyesi, Sasa Bey Türbesi, İsa Bey Hamamı, Alaaddin Sultan Darülkurrası, Alphonse De Lamartine Evi, Süleyman Şah Türbesi, Necip Paşa Kütüphanesi, İbni Melek Türbesi, Ekin Hisarı Camii, Narin Camii ve Hafsa Sultan Külliyesi ve diğerler eserleri görmek için tekrar Tire’ye gideceğim. Tire hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler “Erol Şaşmaz kişisel ansiklopedisine“ göz atabilirler. Listelediğim eserleri günübirlik gezemeyeceğimi biliyorum. Bu kez Tire pazarını dolaşıp alışveriş yapacağım.
İzmir ve ilçelerinin zenginliği anlatmakla bitmez.