İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Kültürpark Platformu temsilcileri ve kalabalık bir topluğun katıldığı Kültürpark arama konferansını izledim. Arama konferansında Kültürpark’la ilgili öneri ve şikâyetler dile getirildi. “Gece banklarda yatanlar, ağaçların bakımsızlığı, araç trafiği, güvenlik, özel araçların park yapması, tartan pistin elden geçirilmesi, mangal yakılmaması, kapalı tuvaletlerin açılması, İZFAŞ binasının müze yapılması, hangarların kaldırılıp kongre merkezinin başka yerde inşa edilmesi, heykellerin bakımı, sebillerin iyileştirilmesi vs…
Konuşmacılar arasında Kültürpark’ın kapı ve çevre duvarlarının yıkılmasını isteyenler oldu. Yıkılması istenen kapı ve duvarların yapılış öyküsünü bilselerdi sanırım ısrarcı olmazlardı. Konuşmalar devam ederken, biraz eskilere gidip, Kültürpark’ın inşa edildiği yıllarda Belediye Başkanı Behçet Uz’un Kültürpark’ın kuruluşu ile ilgili dönemin gazetelerine verdiği demeçleri hatırladım.
- “Gazi Meydanı’ndaki yer kâfi gelmiyordu (9 Eylül Panayırı) bunu göz önünde tutan belediyemiz yangın yerlerini imar etmek, halka geniş nefes alacak parklar yapmak, panayırımıza layık geniş sahalar hazırlamak maksadı ile Kültürpark’ı vücuda getirmek kararı almıştır.”
- “Bu yer, İzmir’in dört tarafından kolaylıkla gelinebilir merkezi vaziyettedir. Yeni bayındırlık bölgesinin tam ortasında olduğu gibi, Tilkilik, Namazgâh, Ballıkuyu, Asmalımescit, 1. ve 2. Kordon’dan çok kolay ve yakın gelinebilecek haldedir. Erkek ve kız liselerinin sağ ve solda birer hudut teşkil etmesi, Gazi İlkokulu’na ve İşçiler Mahallesi’ne yakın oluşu, Kültür Park’ın mana, ehemmiyet ve lüzumunu artırmaktadır.”
- “Fuarı, İzmir vilayetinin Ege Bölgesi’nin merkezi alışveriş yeri olarak açarsak İzmir’in iktisadi durumunu kalkındırır ve aynı zamanda İzmir’i de tanıtırız dedik. Hatta bu ilk imar furyası içinde fuar alanına giden yolları da açmaya derhal karar verdik. Yangın yeri, bir sene evveline kadar yıkık duvarlar, çukurlar, kuyu ve bataklıklarla çok korkunç ve sağlığa çok zarar veren yerdi. Burasını düzeltmekle ettiğimiz ilk istifade, şehrin içerisindeki büyük bataklığı kurutmakla başlıyor.
Yolları süsleyen çeşitli ağaçların dikilmesi, içindeki binalarla eğlence yerlerinin hazırlanmasından sonra burası tamamıyla değişecek, seyri ve gezilmesi doyulmayacak bir hal alacaktır. Şehir halkının sıhhat ve eğlence kaynağı olacak, park içinde müze çocuk oyun yerleri, meydanlar, stadyum, halk tiyatroları, kütüphane, posta merkezi, okuma odası, fuar zamanında enformasyon bürosu Bergama, Efes ve diğer asar-ı atika’nın maketleri sergileneceği alanlar yapılacak, arsıulusal panayır ile yalnız İzmir’in değil bütün Ege Bölgesi’nin modern ve devrimlerimize layık kültür müessesi halini alacaktır.”
Eski Mimarlar Odası Başkanı Sayın Hasan Topal, Kültürpark’ın önemini ve tarihsel geçmişini güzel özetlemiş: “Cumhuriyetin kurucu kadrolarının modern kenti inşa etme sürecinin günümüze bir yansıması olarak, İzmir’in kent tarihi açısından, mimarlık tarihi açısından, iktisat tarihi açısından, sosyal kültürel tarihi açısından ve mekânsal gelişmesi açısından son derece önemli bir alandır. Bu nitelikleri ile Tarihi Sit Alanı olarak ve II. Derece Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmiş, bir başka deyişle ‘Koruma Altına Alınmış’ bir alandır. Geçen doksan altı yıllık kentleşme sürecinde ülkemiz kentlerinde bir benzeri yaratılamamış ender bir kamusal yeşil alandır.”
Arama konferansının sonuçlarını merakla bekliyorum.
Kaynak:
- İzmir Milli Kütüphanesi, Yeni Asır Gazetesi koleksiyonları. Yıl 1935-36-37.
- Atatürk’ün İzmir’i Bir Kentin Yeniden Doğuşu Behçet Uz. Hazırlayan L. Ece Sakar. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.