Bestekar Yusuf Nalkesen bebeklik yıllarında Üsküp İştip’den Tamaşalık’a buradan da Turgutlu’ya oradan başka şehirlere göç etmiş bir ailenin çocuğu. Kader ünlü bestekarı yıllar sonra tekrar İzmir’le tekrar buluşturdu. Müzik öğretmeni olarak Şehit Fazıl Bey İlköğretim Okulu’na öğretmen olarak atandı. O unutulmaz şarkıların büyük bir kısmını Tepecik’teki mütevazi evinde besteleyip öğrenciler yetiştirdi. Öğrencileri ve sevenleri Yusuf Nalkesen’in Zeki Müren’den, Müzeyyen Senar’a nice sanatçının girip çıktığı yirmi beş yıl oturduğu 1150 Sokak’taki evine bir plaket asma hazırlığı içerisindeler.
Bestekâr Rakım Elkutlu, piyanist Mümtaz Uygun’un Basmane’de yaşadıkları evlerde vefa plaketi bekliyor. Görme özürlü Mümtaz Uygun’un kızı ve eşinin kolunda radyoya gidip gelişini hatırlayanlar, “Kulaklarımız onun piyano çalışına aşinaydı, o günleri özlemle anıyoruz” diyorlar.
Radyo sanatçısı Yılmaz İpek, Şerafettin Civelek, ritimde İbrahim Dallı, keman sanatçısı Saadettin Gönültaş ve diğerlerinin de yolu Basmane’den geçti. Gönül Yazar’ın babası, arkadaşı terzi Reşat Yoğurtcu’ya elbise ısmarlamaya gelince Rana Sokak’ta eliyle işaret ettiği cumbalı evi gösterip, “Kızım Gönül bu evde doğdu” dermiş. Basmane sokakları renklidir, ummadığınız bir an da kulağınıza müzik imalatı yapılan atölyelerden ney, cümbüş, bağlama sesi gelebilir. Bu sesler çalgısını tamire götüren veya yenisini alan usta müzisyenlerin deneme konseridir. Rahmetli olan keman sanatçısı, Mustafa Eyioğlu ile her karşılaşmamızda müzik üzerine sohbet ederdik, keman ve konser deyince gözlerinin içi gülerdi. Nota bilen alaylı ender müzisyenlerden biriydi. İçlerinde müzik hayatına dede mesleği zurnayla başlayıp, Ajda Pekkan gibi ünlülerin konserlerinde saksafon ve klarnet çalan müzisyenler de tanıdım. Saz ustası Feridun Emre’nin Altınpark’taki müzik evinde karşıma darbuka üstadı İrfan Karakiraz çıktı, mini konserinde parmakları darbukasında adeta dans ediyordu. Keman sanatçısı Celil Tarı, “Müzik yaşantımda ünlü ünsüz birçok sanatçıya keman çaldım ancak Gönül Akkor’a çalmadan ölürsem gözüm açık gider diyordum. Bu hayalim gerçek oldu. Bir konserinde büyük sanatçıya kemanımla eşlik ettim.”
Basmaneli müzisyenlere TRT sanatçısı koro şefi Mustafa Erses’i de katmam gerekiyor. İzmir’de eğlence dünyasının tanınan ismi Atalay Noyaner de eski Basmaneli. Bağlama sanatçısı Hüseyin Erdoğan Gökgöz, fuar gazinolarında Muzaffer Akgün, Belkıs Akkale, Bedia Akartürk, Özay Gönlüm gibi sanatçılarla çalıştığını anlatırdı. Şimdi artık eski gazinolar ve eğlence yerleri yok, çoğu müzisyen emekli ve rahmetli oldu, sazları ve eski konserlerden kalan fotoğrafları torunlarına yadigâr kaldı. Yeşil Bursa Kahvehanesi müzisyenlerin buluşma yeriydi. Düğün ve eğlence için müzisyen arayanlar bu kahvehaneye uğrarlardı. Müzik aletleri imalatı dışında enstrüman kiralamak isteyenler de aradıkları enstrümanları Basmane’de bulurdu.
Yaşanmış bir kiralama öyküsü ile yazımı noktalıyorum.
İzmir’de konser vermeye gelecek caz gurubunun menajeri, İzmir’deki organizatöre; “Konser için bize bir bateri bulabilir misiniz?” diye sormuş, organizatör “Buluruz” demiş. Basmane’den temin etikleri bateriyi konserin başlamasına yakın bir saatte konser salonuna götürmüşler. Müzisyen bateriyi görünce şok olmuş, pedalı demir teliyle tutturulan eski toplama bateriyi çalmak zorunda kalmış. Konser sonrası “Şimdiye kadar böyle bir bateri çalmadım, konserin hatırasına satın almak istiyorum” demiş. Sanatçı bateriyi satın aldı mı bilemem, bildiğim Basmane’den ne çok müzisyenin gelip geçtiğidir. Yazacağım başka müzisyenler de var...