Orhan Beşikçi

Orhan Beşikçi

-

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İzmir araştırmalarıyla tanıdığımız yazar, çevirmen, yayıncı İlhan Pınar’la İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) Kültür Yayınları tarafından yayımlanan ‘Osmanlı Dönemi İzmir Planları ve Haritaları’ kitabı üzerine konuştum.

“İzmir ile ilgili kentsel yerleşime dair bilgileri 18. yüzyıl sonlarına kadar çizilen gravür ve resimlerden ve de seyyah anlatımlarından izleyebiliyoruz. 19. yüzyıl başlarından itibaren karşımıza kroki niteliğinde ilk harita-çizimler çıkmaktadır. Bu bağlamda bize kentin halihazır durumunu gösteren en eski plan krokisi, Livio Amedeo Mıssır tarafından Santa Maria Kilisesi’nde bulunan ve üzerinde ‘Kısım I’ ibaresi yer aldığı için ‘Kısım II’nin de varlığını çağrıştıran plandır. Kendisi de İzmirli olan Mıssır, uzun yıllar İzmir Katolik dünyası üzerine araştırmalar yapmış birisidir. Yazarın 1796-1806 yılları arasına tarihlediği bu kroki plan büyük ölçüde Frenk Mahallesi’ni ve Kemeraltı’nın kuzey kesimini kapsamaktadır. Ünlü Fransız coğrafyacı Jean Denis Barbié de Bocage’nin İzmir’e hiç gelmeden hazırladığı çalışma ise fikir vermesi açısından değerlidir. Bocage’nin, Jakob Spon ve George Wheler (1675), Joseph Pitton de Tournefort (1701-02), Richard Pococke (1739), Richard Chandler (1764-65) ve James Dallaway (1795) gibi seyyah ve araştırmacıların metinlerinden yola çıkarak hazırladığı 1:8000 ölçekli kroki-plan dönemin halihazır durumu hakkında bir fikir vermektedir. 1830’lu yıllarda İngiliz deniz subayları İzmir planı ve haritaları yapımında etkili olmuştur. İngilizler, Fransız işgalindeki (1798) Malta’yı kurtarmak için geldikleri tarihten itibaren Malta’ya yerleşmişler (1800); 1814 Paris Anlaşması ile birlikte Malta’yı kolonileri haline getirmişlerdir. Cebelitarık ve Malta üzerinden Akdeniz’i kontrol etmek amacıyla kurdukları deniz istasyonunun subayları, Akdeniz ve Ege Denizi’nde birçok adanın ve kıyının haritalarını da çıkarmıştır. Bu subaylardan Richard Copeland -birçok Ege adası ve kentinin planını yaptığı gibi- 1844 tarihinde İzmir planı da yapmıştır. Aynı istasyonda görev yapan Kaptan Thomas Graves de İzmir planı yapar (1836/37). Yine aynı dönemde Malta deniz üssünde Kaptan Thomas Graves’in komutası altında hidrografi öğrenimine devam etmesinin yanı sıra topografik, jeolojik, arkeolojik, tarih ve toplumsal incelemelerde bulunan bir başka İngiliz deniz subayı Thomas Abel Brimage Spratt ise kendisinin jeolojiye olan ilgisi dolayısıyla İzmir Körfezi’nde fosil araştırmaları yapmak üzere, ünlü İngiliz doğa tarihçisi Edward Forbes ile birlikte çalışmış ve bu esnada körfezin ilk jeolojik haritasını çıkarma olanağı bulmuştur.


‘Sağlıklı çalışma yok’

Kentin tamamını kapsayan ilk ölçekli plan (1:5000) İtalyan mühendis Luigi Storari tarafından 1854-56 yılları arasında yapılan çalışmayla gerçekleşir ve 1857 yılında yayımlanır. Storari, Ermeni Mahallesi’nin yangın sonrası düzenlenmesiyle ilgili de çalışmış, ayrıca Şadırvan Camisi’ni merkeze alan bir Kemeraltı planı da (1852-53) hazırlamıştır.
Bir diğer erken dönem İzmir planı ise Dr. Lamec Saad tarafından hazırlanmıştır. Lübnan’da 10 yaşında öksüz ve yetim kalan Saad, Alman bir aile tarafından evlatlık olarak Almanya’ya götürülmüş ve burada mühendislik öğrenimi görerek 1873-75 yıllarında Osmanlı’da mühendis olarak çalışmıştır. Bu dönemde 1:5000 ölçekli İzmir planı yapma olanağı bulmuş ve bu planı notlarıyla birlikte Alman coğrafya dergisi ‘Mittheilungen des Vereins für Erdkunde-Leipzig, 1877-78 Yıllığı’ içinde yayımlamıştır. Saad’ın planı, Strorari’nin planı ile Rıhtım öncesi ve sonrası bağlamında karşılaştırma olanağı veren önemli bir plan olmuştur.

İnşaat mühendisi ve haritacı olan Charles Goad tarafından 1905 yılında hazırlanan plan ise Kemeraltı ve yakın çevresindeki ticari alanları kapsaması açısından bize ayrıntılı ve değerli bilgiler aktarmakta; Çarşı’yı ve yakın çevresini yakından tanıma ve öğrenme olanağı sunmaktadır. 10 pafta ve ayrıntılı bir lejanttan oluşan plan, Çarşı’nın 20. yüzyıl başlarındaki halihazır durumunu ve mülkiyet sahiplerini vermektedir. İzmir’in 1907 yılında İzmirli epigraf Aristoteles Marie Fontrier tarafından hazırlanan topografik haritası, her ne kadar su kaynaklarını göstermek amaçlı yapılmış olsa da bize bilinmeyen çok yönlü bir bilgi aktarmaktadır. Wolfgang Müller-Wiener’den de söz etmek gerekir. Özellikle Batı Anadolu ve Ege adaları Ortaçağ savunma yapıları üzerine araştırmalar yapan Müller-Wiener, İzmir, Çandarlı ve Sığacık kaleleri ve de Kemeraltı üzerine de çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmaları sırasında İzmir’in topografyasına da yer veren yazar, eski harita ve planlardan ve de seyyah anlatımlarından yararlanarak İzmir topografyası üzerine bilgiler üretmeye çalışmıştır.”

İzmir’le ilgili çalışmalarda elimizde sağlıklı bir bibliyografya ve envanter çalışmasının olmadığını, seyahatnamelerin, monografilerin, araştırma, gravür, illüstrasyon, fotoğraf, kartpostal ve haritalarla planların bu zenginliğin çeşitli kaynakları arasında olduğunu söyleyen İlhan Pınar’a verdiği bilgiler için teşekkür ederim.