Alınan Kiloların Bebeğin Cinsiyeti ile İlişkisi Var mı?

26 Nisan 2018

Gebelikte bebeğin cinsiyeti ile ilgili bilimselliği olmayan fakat halk arasında doğru olduğuna inanılan birçok işaret vardır. Yaşı daha büyük olan ve birkaç kez annelik tecrübesi yaşamış kadınlar genç anne adayının gebelik sırasında vücudunda olan değişiklikleri yorumlayarak bebeğin cinsiyetini tahmin etmeyi severler.

Örneğin, “erkek bebek bekleyen anne adayları, hamilelikte fazla kilo alma eğilimindedir. Bu kilolar genellikle mide çevresinde fazladır ve bu yüzden göbeği daha sivri görünür”

Bebeğimin Cinsiyeti Ne?

A.B.D’deki The University of Georgia akademisyeni Kristen J. Navarra’nın yaptığı araştırmaya göre; gebelik sırasında 11 kilodan fazla alan anne adaylarının erkek bebek sahip olma ihtimali %50’den fazla. Anne adayı, 18 kilo aldıysa oran %52,5 ve 27 kilo aldıysa ihtimal %54 oluyor. Nedeni tam olarak bilinmemekle beraber analizi yapan doktor erkek embriyo ve fetüslerin metabolizmalarının daha hızlı olduğunu ve daha fazla kaloriye ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Erkek embriyolar hayata kızlara göre daha hızlı hücre bölünmesi ve yüksek metabolizma hızı ile başlıyorlar. Fark ikinci trimesterde daha da artıyor ve doğumda da ortalamada erkek bebekler 100 gram daha ağır doğuyorlar.

Nav

Yazının Devamı

Annenin Aldığı Kilo Bebeği Etkiler mi?

19 Nisan 2018

Gebelik boyunca kilo almak normaldir, hatta gereklidir. Ancak sağlıklı olan bu kiloları karbonhidratlı ve şekerli gıdalar yerine sağlıklı besinlerden almaktır.
Tüm hamilelik süresince anne adayının ortalama 12 kilo alması normal kabul edilir. Gebelik öncesi zayıf olan anneler biraz daha fazla (15-17 kilo) alabilirler. Hamileliğin başında aşırı kilolu olan annelere fazla kilo almaları önerilmez ve genellikle 7-8 kilo almaları yeterli kabul edilir.

Alınan kiloların yaklaşık 3-4 kilosu bebek, 1 kiloya yakını plasenta (bebeğin eşi), yaklaşık 1 kiloya yakını bebeğin suyu, 1 kilosu rahimin büyümesine bağlı, 1,5 kilo annenin artan kan miktarı, 1 kilo büyüyen göğüsler, 1-2 kilo da annede su depolanmasından kaynaklanır. Geriye kalanı ise yağ depolarıdır.
Anne karnındaki bebek annenin yediklerinden besleniyor düşüncesiyle, ‘iki canlısın, iki kişilik yemelisin’ şeklindeki toplum baskısı birleşince kararsız kalan anne adayı aşırıya kaçabilir. Üstelik hormonal değişiklikler nedeniyle birçok anne ya kendini frenleyemez ya da bulantısını bastırmak için karbonhidratlı gıdalara yönelir.

Kalp Damar Hastalıklarına Davetiye Çıkarıyor

Yazının Devamı

Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Arttırmanın Yolları

12 Nisan 2018

Doğal yollarla gebelik elde etme şansı olmayan çiftlere tüp bebek tedavisi önerilir. Yardımcı üreme tekniklerinin gözdesi Tüp Bebek Tedavisinde anne adayının genital organındaki tüpler içinde gerçekleşen döllenme olayı laboratuvar ortamında taklit edilir. Kadın yumurta hücresi ve erkek sperm hücresinin vücut dışında özel laboratuvar koşullarında döllenmesi sağlanır. Döllenme oluştuğunda elde edilen embriyolar laboratuvar ortamında bir süre gelişmeye bırakılır. Embriyonun gelişimi adım adım izlenir. Daha sonra gebelik oluşturma olasılığı en yüksek embriyo ya da embriyolar seçilerek rahim içine yerleştirilir.

Tüp bebek tedavisinde iğneler anne adayına uygulanacağından ve takipler anne adayı üzerinden yürütüleceğinden kendisinin ruhen ve bedenen bu tedaviye hazır olması önemlidir. Tedavi öncesi anne ve baba adayının dikkat etmesi gerekenler ise şunlardır;

- Tüp bebek tedavisinde sigara ve alkol kullanımı başarı oranını düşüreceğinden tedaviye başlamadan en az 2 ay önce sigara ve alkol kullanımı bırakılmalıdır.
- Kafein kullanımı da başarı şansını düşüreceğinden çay, kahve, çikolata, kola gibi gıda ve içeceklerin tüketimi azaltılmalıdır. Örneğin kahve tüketimi günde iki fincanı

Yazının Devamı

Tüp Bebek Tedavisinde Progesteron Tedavisinin Önemi

5 Nisan 2018

Progesteron, yumurta büyüyüp çatladıktan sonraki dönemde bu bölgede kalan hücrelerin ürettiği bir hormondur. Anne adayının düzenli yumurtlayıp yumurtlamadığı adetin 21. günü progesteron hormonuna bakılarak anlaşılabilir. Adetin 21. günü progesteron değerinin 10-15’in üzerinde olması o ay bir yumurtlama olduğunu gösterir. Gebelik varsa yumurtlamanın kesinliği ortaya çıkar. Yumurta döllenmemişse yani embriyo yoksa progesteron üretimi azalır. Rahim duvarı, salgılanan progesteron tarafından hazırlanır. Döllenme yoksa adet kanaması ile yeni bir adet döngüsü başlar.

Progesteron hormonu adet döngüsü ve gebeliğin erken aşamalarında önemli rol oynar. Tüp bebek tedavilerinde ise yumurtanın döllenmesi durumunda vücudu gebeliğe hazırlar.

Yumurta ve sperm hücresi döllendikten sonra embriyoyu beslemek üzere endometrium bezleri rahim duvarını uyarır ve kan damarlarının büyümesini sağlar. Progesteron döllenmiş yumurtanın, hazırlanmış olan rahim duvarına tutunmasını sağlar ve gebelik boyunca endometriumu korumaya yardımcı olur. Gebeliğin ilk aşamalarında progesteron ile gebeliği desteklemek ve devamını sağlamak üzere plasenta oluşur. Plasenta kurulduktan sonra, gebeliğin 12. haftası civarında

Yazının Devamı

Sağlıklı Embriyoları Saklamak Mümkün!

15 Mart 2018

Normal yollarla gebe kalamayan kadınlarda tüp bebek yöntemiyle gebelik elde edilebilir. Gebelik şansını arttıran tüp bebek yöntemi, kadından alınan yumurtanın (oosit), erkekten alınan sperm ile laboratuvar ortamında dölleyerek embriyo gelişimi sağlayıp, sonrasında embriyoyu kadın rahmine yerleştirme işlemidir. Bu uygulamalardan sonra arta kalan embriyolara dondurma işlemi uygulanarak birkaç kez transfer yapma şansı (tüp bebek denemesi) doğmaktadır ve böylelikle toplam gebelik oranı da artmaktadır.

Dondurularak saklama işlemi, çeşitli kimyasalların yardımı ile dokuların dayanıklı hale getirilerek özel cihazlarda dondurulduktan sonra, sıvı nitrojen içinde (-196 0C'de) tekrar kullanılacağı zamana kadar saklanmasıdır. Bu embriyolar, tekrar kullanılmak istendiğinde yine özel kimyasallar yardımı ile çözülür ve normal gelişimlerine devam eden embriyolar ana rahmine transfer edilir.

Kriyoprezervasyon olarak isimlendirilen bu dondurma işlemi spermlere de uygulanabilir. Meniden, MESA ile sperm kanallarından veya TESE işlemi ile testislerden (yumurtalıklardan) alınan spermler, özel kimyasallar yardımı ile dondurularak daha ileride tekrar kullanılmak üzere saklanır.

Sperm dondurma işlemi kanser

Yazının Devamı

Çocuğunuzla Yaş Aralığınızı Açmayın!

1 Mart 2018

Anne olma yaşı, anne olabilmekle doğrudan ilişkilidir. Gebelik için yaş, kesin bir engel değildir. Fakat yaş ilerledikçe düzenli cinsel ilişkide bulunulmasına rağmen gebe kalma süresi uzayabilir.

40 yaşından sonra yumurtaların kalitesi düşer. Bu ise anne olmayı zorlaştırır, aynı zamanda tüp bebek tedavisinde başarı şansını düşürür. Yaşın ilerlemesi, gebeliğin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesini de zorlaştırabilmektedir. Düşük yapma riski yaş ilerledikçe artmaktadır.

Öte yandan üreme sağlığı açısından kadınların biyolojik yaşı, kronolojik yaşından daha önemlidir. Bazen 45 yaşındaki bir kadın düzenli olarak yumurta üretirken çok daha genç olan bir kadında menopoz dönemine girmiş olabilmektedir.

35 yaşından büyük kadınların, 6 aydır düzenli ilişkiye girmelerine rağmen hamile kalamaması durumunda doktora görünmesi gerekir. Herhangi bir sorun görülmediği takdirde, bu hastalar, infertil (kısır) hastalar olarak görülebilir. Yaşı uygun görülen bu hastalara eşinin sperm parametleri uygun olduğu taktirde aşılama tedavisi yapılabilir. Eğer aşılama tedavilerinden fayda görülmez ise diğer yardımcı üreme teknikleri olan mikroenjeksiyon tipi tüp bebek, özellikle IMSI tekniği uygulanmalıdır.

Yaş

Yazının Devamı

Kilo ve Kısırlık Arasında Nasıl Bir İlişki Bulunur?

20 Şubat 2018

Obez insan sayısı hem dünyada hem de ülkemizde giderek artıyor. Ülkemizdeki erkeklerin %21 ve kadınların %42’si obez olarak kabul edilmektedir.

Obezite diğer sağlık problemlerinin yanı sıra kısırlık problemine de neden olmaktadır. Aşırı kilolu kadınlarda görülen adet düzensizliği ve yumurtlama problemi hamile kalma şansını önemli ölçüde düşürmekte ve ilerleyen dönemlerde kısırlığa yol açmaktadır.

Aşırı kilo gibi aşırı zayıflıkta hamilelik şansını düşüren etmenler arasında yer almaktadır. Kadınlarda östrojen hormonunun %66’sı yağ hücrelerinde üretilmektedir. Östrojen seviyelerinin artması ya da azalması hamileliği olumsuz yönde etkilemektedir. Çiftlerin her ikisinin de ideal kiloda olması gebe kalma olasılığını önemli ölçüde arttırmaktadır.

Kadınlarda Kilonun Etkisi

Kadınlarda çok sayıda yağ hücresi östrojen denesini bozmaktadır. Yüksek östrojen seviyesi ise yumurtlamayı engelleyen etmenlerden birisi olarak kabul edilmektedir. Yüksek vücut kitle indeksi nedeniyle ortaya çıkan metabolik bozukluk yumurtanın gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Yumurtlama bozukluğu olan kadınlarda doğal gebelik şansı oldukça düşüktür. Gebe kalmak için ideal vücut kitle indeksi 21 ile 29 arasındadır.

Yazının Devamı