Kadıköy’de kendisine simitçi diyen elemana gevrekçi olduğunu kabul ettirecek istikrara sahiptir İzmirli.
Adı “Çekirdek” bilinen şehirlerde “Çiğdem kaç para?” demeyi göze alacak kararlılıktadır.
Uçurumun kenarındayken bile gülümseme tutarlığına sahiptir. İstikrar bu olsa gerek;
Temiz bakışlı insanlar şehri, bakımlı kızlar ve erkekler kenti İzmir’in körfezi yine çöplük olmuş. Gözü kara kararlılık bu olsa gerek;
Hem belediye hem vatandaş iyi çalışmış. Denizden 2006 yılında toplanan 85 ton çöp, 2011’in ilk 6 ayında 286 ton’a ulaşmış.
Uçurumun kenarında gülümseme bu olsa gerek; “Körfezi ve dereleri çöp kovası gibi kullanmayın” buyruğu sinek vızıltısı gelmiş. Atık listesinde ekim yağmurlarının taşıdığı kazak, pet şişe, ayakkabı, cam şişe, lastik, sebze ve zerzevat başrolde. Artık denizden kadın peti, prezervatif, çocuk bezi çıkmıyor. Sahil şeridinde güneş, çitlenen çiğdemin kabuğu denize tükürülerek uğurlanıyor.
Tutarlılık bu olsa gerek;
2006 geride kaldı. 2011’in Kasımı geldi-geçiyor, “12 kişilik deniz süpürge timi” aynı rotada dolanmaktan telef olmak üzere.
Anamın ömrü uzun olsun; “B..ku fazla eşeleme. Deştikçe kokar” der. Özü; “Atılanı bırak kurusun. Sen işine bak”. Internet ortamı moda duvar yazıları sağ olsun; “Face verdik bookunu çıkarma” sloganını yarattı. Özü; “Yüz verdik, astarını isteme”... İki deyim arasındaki eylemsel tutarlılık yok gibi aslında. Anamınkinde duruma kulak asmayacaksın, rahatına bakacaksın. Duvar yazısındakinde ise uyarmaktan geri kalmayacaksın. Zıt grupların dayanılmaz çekiciliği var ya işin içinde, İzmir’de durum değişiyor. Çünkü yaratıcı manevralarla pislik içinde de yaşanabileceğini gösterme söz konusu. Çöplük deryasına “Ohh mis gibi deniz kokuyor” diye gerinebilme rahatlığına başka nerede rastlanabilir ki? O halde; sokak yazılarından alıntılarla uyararak noktayı koyalım:
“Buraya çöp atan sıkıyorsa biraz beklesin!”
“Buraya çöp atmayın yakalarsam yediririm”
“Çöp atan Allah katında cezalandırılacaktır”
“Buraya çöp atan namussuzdur. Salı ve cuma hariç”
“Çöp döken şerefsizdir. Yorum yapan da”
“Buraya çöp döken Sayın eşek. Görüntü hoşuna gidiyor mu? Konteynır iki adım ötede!” “Çöp dökmeyin. Çok rica!”
“Buraya çöp dökeni tavana asayım, smaç basayım!”
“Buraya çöp atan eşektir ve yasaktır”
“Arsaya çöp atanı severim”
“Çöp atmak yasaktır. İnsansan anlarsın. Anlamazsan uygun dille anlatırız!”
“Buraya çöp dökmek gece de yasaktır!”
“Çekirdekleri ve çöpleri evinizde yere atıyor musunuz?”
“Çöp dökmek yasaktır. Bir daha olmasın!”
“Sakın çöp dökme!”
“Çöp döken hayvandır. Çocuksa babası hayvandır. Büyükse hayvan oğlu hayvandır.”
“Anasını Seven Buraya Çöp Atmasın.”
“Lütfen buraya çöp atmayın lan!”
“Buraya çöp atmayın, atanla çok özel bir görüşmem olur!”
“Buraya çöp dökmeye eğilirken arkanı kollamayı unutma!”
“Buraya çöp atanlar bi daha, bi daha atsınlar. Allahın hakkı üçtür!”
“Evinizin önüne çöp atsam mutlu olur musunuz?”
“Rica ediyoruz olmuyo. Küfür ediyoruz olmuyo. Yakalarsam anlayın nooluyo?”
“Buraya bebek bezi atan anneyi de kınıyorum!”