Avusturalya güçlü bir takım...Her pozisyonda bileği düzgün oyunculardan kurulu. Böyle bir takımı yenmek dün akşam da çok zordu ; her zaman da zor olacak. Baynes ve Brokerhoef gibi skor ile oynayabilecek oyuncuları var. Andersen,Jawai ,İngles takım oyununa çok müsait oyuncular.
Ancak bizim takımımız mücadele ediyor.Mücadele olmadan maç kazanılmayacağını bilen oyunculardan kurulu.Baktığınız zaman da Hidayet ve Mehmet gibi Nba kariyerli oyuncuları olmamasına rağmen takımın dişlileri Tunceri nin abiliğinde iyi toplanmış.
Dün akşam Avusturalya özellikle içeriye indirdiği toplarda ya pozisyon bularak ya da boş adam bularak bizi kendi pas akışlarına mahkum etti.ilk yarıda onların hamlelerine cevap veremedik.Ancak ikinci yarıda attıkları her topa ellerimizi uzatınca oyun düzenleri de bozuldu.Özellikle Sinan' ın bir paylaşılmayan top ta rakibin üzerine yaklaşık 5-6 sayı geriden atladığını görünce bu maçı kazandık dedim.
Çünkü daha fazla istiyorduk.Ömer bile içeride hareketsiz kalmak yerine her topa kendini gösteriyordu.Emir kapasitesi muazzam bir oyuncu. Belki geçmişte Arijan Komazec ya da Tony kukoç örnekleri onun durumunu anlatmak için yeterli olur.Tereddüt bile etmeden mesafe
Geçen sene Almanya liginin özetleri verilirken bir oyuncu dikkatimi çekmişti.Adam ceza sahası içerisinde rakip bakarken etrafında 3 tur dönüyordu neredeyse.O maçta 2 gol atan adamı takibe devam ettim.Dominic Kumbela idi ismi.. Bu Karabükspor u sadece tebrik etmek lazım.Emenike,Lua Lua ve Kumbela..
Sadece bu ismi takip edin diyorum..
Bu sene Avrupa kupaları ve Lig derken oldukça renkli görüntüler de gelmeye başladı.Demba ba Önderliğinde Beşiktaş bu sene Avrupa kupalarında elinden geleni yaptı.Şansı biraz daha yaver gitseydi alacağı skorlar çok daha farklı olabilirdi. Jose Sosa ile ortasahalarını güçlendirdiler. Holosko nun gönderilmesinin zamanı da gelmişti.Emekleri için sonsuz teşekkürler. Bu arada en önemli gelişme herhalde Beşiktaş ta ki Portekiz ekolünün de sessiz sedasız gündem den çekilmesiydi.Yerinde de oldu diyebiliriz.
Galatasaray her zamanki gibi lige inişli çıkışlı başladı. Yapılan son transferlerden Pandev sadece tecrübesi ile bile katkı sağlar. Gücü ve sprintleri en önemli kozu Makedon oyuncunun. Prandelli ise takımda ki yerli oyunculara bir anlamda aslında kendinize gelin mesajı da verdi sezon başında ki tavırları ile.. Uyanık bir adam...
Trabzonspor ise
Şimdi transfer dönemi...Oyuncalar yine havalar da ; Aslında bu dönemde sorulması gereken 2 soru var. Birincisi neden takımlarımız yıldız adayı oyuncuları transfer etmek yerine kariyerini bitirmiş oyuncuları alırlar. İkinci soru da hiç şüphesiz Türkiye de parlayıp yurt dışına giden bir yabancı oyuncu neden yok..?
İlk soruda Gekas ya da Droga tarzında ki oyuncuları ayırıyoruz elbette.
İkinci soruya cevap olarak son seneler de sadece Emenike ve Oumar Niasse 'ı gösterebiliriz. Niasse gibi bir oyuncu aslında Türkiye de her takımda oynardı ya neyse. Şimdi alınan oyunculara biraz yakından bakalım.
Fenerbahçe ve Diego... Bilinen bir isim. Çok büyük beklentiler içerisinde alındı ise de o beklentilerin bir çoğunu karşılaması mümkün değil.Takım oyuncusu. Werder Bremen ve Wolfsburg da ki futbolu ile Bundesliga içerisinde değerli bir isim olsa da sonraki yıllar da istenilen patlamayı hiç bir zaman yapamadı. Milli takımda uzunca bir süredir yok...Bir Alex olması mümkün olmasa da katkı yapacağı da su götürmez bir gerçek.Ancak daha iyisi alınamazmı idi ?
Trabzonspor son 3 senedir sürekli Türkiye ligine gönderilmeye çalışılan Cardozo yu nihayet aldı.Çok iyi bir golcü. Fiziği ve ceza
Özellikle Cezayir karşısında çok zorlandılar. Ancak Almanların katıldığı bir turnuva da onların istikrarını hiç bir zaman hafife almamak gerek.Turnuva başından beri her 90 dakika aynı takım oyunu ve ciddiyet içerisinde oynadılar.
Boateng,Özil ve Klose takviyeli kadroları ile güzel bir jenerasyon yakalamışlar. Löw takımını son derece iyi tanıyor. Maçın ilk yarısında Arjantin in bölge savunması karşısında gerçekten zorlandılar. Klose ve Müeller 'e atılan her topun devamında Arjantin defansı tüm gedikleri kapattı.
Orta alanda ise Almanlar ' ın sıkı markajında kalan Messi nin kanatlara attığı toplar zayıflayınca Lavezzi ile pozisyon üretmeye çalıştılar.Higuain ile gole de çok yaklaştılar. Ancak Neuer ile bire bir de kaldığı pozisyonda Higuain aleyhine verilen karar maçın dönüm noktalarından birisiydi.
İkinci yarıda Arjantin aynı direnç ile sahaya çıksa da Lavezzi nin oyundan alınması onlar için kritik bir karardı. Yerine giren Aguero nun istekli futbolu sonuç getirmeyince Palacio da destek vermek üzere sahaya sürüldü.
Ancak Almanlar orta sahanın her iki kanadını da çok olumlu kullandılar.Zaman zaman Boateng bile ileriye süpriz toplar atmaya gitti.Oysaki Arjantin sol
Hollanda şimdiye kadar hep çıkardığı forvetler ile nam salmıştır.Nistelrooy,Hoojdonk,Makaay gibi oyuncular şimdiye kadar hep Hollanda milli takımının yükünü çektiler.Ancak şu an için gözüken o ki Robben ve Sneijder in ceza sahası yakınında pres ile yaratıcılığı azaldığında,azaltığında Hollanda forvetleri de çaresizleri oynuyor.
Arjantin gerçekten çok sağlamcı bir taktikle oynadı.Geriye dönüşlerde hiç bir zaman işi laubaliliğe vurmadılar. Hollanda orta sahasının çalışkan isimlerine yerinde müdaheleler ile hiç boş alan bırakmadılar.Böyle olunca Arjantin tempo ile istediği gibi oynadı.
Oysaki hızlı bir tempo en çok Sneijder gibi geniş alanda etkili ve koşan fizik gücü yüksek forvetleri olan Hollanda nın ekmeğine yağ sürecekti. İstediği gibi Kontra topları yaratamayan Hollanda zaman içerisinde Arjantin orta saha futboluna oyunun gidişatını bıraktı.
Arjantin de hücumda Messi gibi bir virtüöz' e rağmen verimsizdi. Lavezzi' nin çalışkanlığı zaman zaman Hollanda kalesini yoklasa da istedikleri pozisyonları bulamadılar. Sonunda maç penaltılara kaldığında ise Romero kalesinde adeta devleşti. Özellikle Sneijder in penaltısında ki zamanlaması ders olarak okutulmalı...
Maç
Cezayir ' i ve Halilhodziç i tebrik etmek lazım. Taş gibi bir takım olmuşlar.Almanya ya lk yarı özellikle topu ayaklarında tutarak,almanya defansını ileri çıkışlarda sürekli zorlayarak ve ,futbol oynamayı düşenerek çok sıkıştırdılar.Maçın bir anlamda kilit noktası Kheidara nın oyuna girmesi ile Lahm ın sağ kanada geçmesi oldu.Bu kanatta Schürle ile iyi anlaşmasının yanında orta dan da Müeller in ceza alanı içerisinde ki kaçışlarını iyi gördüler.
Mesut gerçekten etkisizdi.Ama etkisiz oynaması bile onun ne kadar teknik bir oyuncu olduğunu gizlemeye yetmiyor.Cezayir de Taider oyundan alınıp granada lı behraimi oyuna girdiğinde Cezayir de yorgunluk belirtileri de başladı.
Aslında Almanların kondüsyonu ve Müeller in özellikle forvette ikinci yarıda devleşmesi kilit faktörlerdi. Halliche,Cska sofyalı Raise Mboli ,valencia da oynayan feguli ve Djabou gerçekten çok kaliteli ayaklar.
Eğer ki özellikle ilk golden sonra defans ta biraz daha sağlam ve konuşarak oynayabilse idiler kısacası yardımlaşmayı unutmasalardı ne Mesut 2.gol olmadan önce o soğukkanlı pası verebilirdi ne de gol atabilirdi.Slimani ise kalitesini golde gösterse de tek başına bundan iyisini yapamazdı zaten...
Nihayetinde dünya kupası başladı. Galatasaray ' a pek çok şey kazandıran ancak tutulmaması için herşey yapılan Mancini istifa etti.Beşiktaş Lanzini ile nihayet Delgado gibi bir maestro arayışında.Trabzonspor sonunda yabancılarını değiştirme kararı aldı. Kamerun milli takımı neredeyse ligimizde oynayan oyuncular dan oluşuyor.Gelişmeler,gelişmeler..
Dünya kupası ile aslında unutmuş olduğumuz gerçek futbolun bir nebze olsun tadını almaya başladık.Almanya Portekiz maçında görüldüğü gibi Almanlar yine turnuvaya seri bir başlangıç yaptılar.Adeta saha da birbirlerini ezberlemiş gibiler.
Mueller den defans hattına kadar ayaklarında uzun süre top tutmayan rakibi gördüğü anda pas veren defansı asla ihmal etmeyen bir anlayışla savruk Portekiz 'i süpürdüler.Portekiz 'in kalecisi yan toplarda hiç güven vermiyor. Zaten Meireles destekli ön libero sisteminde orta saha, defans arasında ki uyum da çok zayıf.
Forvet hattında hızlı bir ismin eksikliği ortada.Eder beklentilerin uzağında.Neden Kayseri Erciyesspor lu Edinho milli takıma alınmadı.Muamma..Oysaki bu oyuncu gerçek bir santrafor arayan klüplerimizin de dikkatini çekmeli.
Artık bazı oyuncuları da kaçırmamak gerek.Hele ki
Fenerbahçe şampiyonluğunu ilan etti.Hayırlı olsun.Hak ettiler.Diğer takımlara baktığımızda hiç biri Fenerbahçenin yanına yaklaşamadı bile.Belki de içinde bulunduğu zor koşullar bu takımı ayakta tuttu.Evet Krasiç ile Stoch ile sorunlar yaşadılar.Hatta Kadlec beklentileri karşılayamadı.Holmen desen ara ki bulasın.Ama ne olursa olsun küsmediler,yardımlaştılar,birlik oldular.
Mancinin işi zaten zordu.Dünyanın en büyük liglerinde çalışmış biri olarak hiç bilmediği bir takım devraldı.Ersun yanal ise zaten ligi tanıyor olmasının avantajını kullanıyordu.Yapmış olduğu genç transferler ile aslında herkese istikrar ve geleceğe yatırım yapmanın önemini işaret etti.İlk senesinde beklentileri karşılamadı gibi gözükse de örnek olacak pek çok duruş sergiledi.
Beşiktaş ise oyuncularından yana muzdaripti.Pek çok yıldızı formunu hiç düzeltmedi.Takım içi yaşanan olumsuzluklar hep devam etti. Belki de en çok onlar yaklaşmışlardı hedefe. Ama onları bir arada tutacak saha içerisinde yol gösterecek kim vardı ? .Orta sahasında topla buluşturduğu genç ayaklar belki de onların en büyük şansı.
Başarı gelecekse Oğuzhan,Olcay gibi oyuncular sayesinde gelecek. Ama görüldü ki orta saha ve forvet bölgesi