Oğuz Akdeniz

Yine bir transfer dönemi... Kimse bu sene altyapıdan şu ismi çıkardık ; bu sene kadromuzda yer bulacak diyemiyor,demiyor. Salih Uçan a bakıyorsunuz. Roma kendisine inanılmaz bir yatırım yapıyor.Bu şartlarda oluşacak kadrolarda gençlerin ön plana çıkmayacağı bir yıl olacağı şimdiden belli oldu.Belki şans belki de zorunluluk hep genç oyuncuların önünü açacak her zaman ki gibi.

Fenerbahçe nin antrenörü gerçekten iyi seçim. Artık Terrano ' nun mu kendi seçimi idi bu isim bilemiyoruz. Ancak futbol oynamaya gelecek oyuncuları Fenerbahçe ye alacağı kesin.

Örneğin Beşiktaş ' ın geçen sene aldığı Opare ve Miloseviç şu an neredeler...? Miloseviç i ben doğru düzgün izleyemedim bile. Sakatlığı vardı tamam ama yine de gerek varmıydı böyle bir transfere ?

Opare de 1-2 maç İnter seviyesinde futbol oynayıp tercih edilmeyenlerden olacak. Yıllar Boyunca bir klübün formasını terletecek ve o klübü taşıyacak oyunculara hep ihtiyaç var.Galatasaray lı Muslera Fenerbahçe' nin efsane kaptanı Alex gibi..

Geçen seneyi hatırlıyoruz.Trabzonspor gerçekten yıldız isimler almıştı.Ancak belki de içlerinde en faydalısı Medjani ve Cardozo çıktı. Demekki fazla transfer değil nokta transfer şart.

En

Galatasaray için son 2 sezon hayli güç şartlar içerisinde geçti.Önce Mancini ile gerçekten güzel bir seçim yaptılar.Çoğu zaman başarılı,bazen de şansız geçen maçların ardından yine İtalyan ekolünü devam ettirmek istediler.Belki de Mancini ' nin en büyük şansızlığı Ontiviero ,Hajroviç,Burdisso gibi isimlerin takıma sıfır katkı yapmaları idi.

Yerine gelen halefi de aslında yabancı seçimlerinde turnayı gözünden vuramadı.Deneyimine bakılarak alınan Pandev ile orta sahayı rahatlatacağına inanılan Dzemaili bir çok maç ta saha da gözükmediler. Genç olmasına rağmen,yetenekli olmasına rağmen Bruma da kariyerine müthiş başarılar ekleyemedi bu 2 teknik adam ile deneyim kazanırken..

Mancini de ısrar da edilebilirdi belki ama eski İtalyan milli takım hocası gerçekten istenileni hiç veremedi.Neyseki Hamzaoğlun da karar kılındı bu defa... Gösterişsiz,dışarıdan bakıldığında prensipleri olan bir teknik direktör olduğu her halinden belli oluyordu zaten. Takım da Eboue , Chedjou yu yalnız bırakmış,Dany gönderilmiş,hatta Olcan,Burak ve Muslera bile kimi zaman eleştirilerden nasibini almıştı.

Ama yine de koşan bir orta sahası ve defansı ile birlikte diyaloğu mükemmele yakın bir kalecisi

Fenerbahçe ' nin bu anlayışla Bursaspor gibi oyunun her anında pozisyon yaratmayı hedefleyen bir takımı yenmesi çok zordu.Nitekim yenemediler de. Kendi sahanda Orta sahayı çabuk geçen,çok hızlı ve güçlü 2 tane forvet oyuncusu bulunan bir takıma karşı ortasaha üstünlüğünü kaptırmayacaksın.Zaten rakibin tüm özgüveni Belluschi ve Jouse gibi parlak ayaklara sahip orta sahasında..

Bu 2 adam ile maçın genelinde Fernandao ve Bakambu arasında ki pas trafiği çok iddialı idi. Bir de Volkan Şen in Bursaspor da ki eski günlerine dönüş performansı eklenenince ortaya güzel koreografi çıktı. Fenerbahçe de Alper potuk ,Gökhan ve Mehmet topal oyuna zindelik kazandıran isimler.Ancak bu oyunculara mutlaka oyun içerisinde takviye şart. Özellikle bu 3 isimden 2 sinin kademe görevleri ağır basınca orta saha da etkili bir oyun göremiyoruz.

Bursaspor gücünün farkında bir oyun ortaya koyduğu için oyuncular arası yardımlaşma gerçekten müthiş.Bir gol atıyorlar ; Saha içerisindekiler ayrı seviniyor,saha dışındakiler ayrı...

Böyle bir takıma karşı sürekli oyunda kalman lazım. Kalamazsan bir şekilde seni santim santim kendi sahana iter.Nitekim öyle de oldu.Bursaspor lu oyuncular rakip defans hattında

Fenerbahçe de Webo ' nun sonradan oyuna girip golünü attığı kaçıncı maç oldu ? Tam bir profesyonel. Belediye de oynarken de görevini eksiksiz yapan oyuncuların başında geliyordu.Takım olma olgusunu ön plana çıkaran bu oyuncuyu Fenerbahçe de çok iyi kullandı. Sivasspor ' un ilk golünde Fenerbahçe defansının hem yerleşirken hem de yerleştikten sonra topu uzaklaştırma da bariz hataları var.

Hazırlıksız yakalanmayı atlatıyorlar da golü nasıl yemeyi başarıyorlar ? Sivasspor eski gücünden Carlos ' u kaybettikten sonra uzaklaşsa da halen önemli bir takım. Ancak onlar da ilk golü attıktan sonra hemen kalelerinde golü gördüler. Neden Türk futbolunda kolay gol yemeyi bir türlü geçiştiremiyoruz...Diego da gerçekten biraz kıpırdanma var. Şimdilik umut verici.

Sağ kanatta Burhan gerçekten çok etikiliydi.Cicinho 'nun golünde yine pozisyon hatalarını gördük. Fenerbahçe ' nin bu hatalarını tekrar etmemesi lazım. Gerçekten de hem onlar hem de diğer önemli rakipleri şu son haftalara br çok olumsuzluğa rağmen çok güzel geldiler. Aatıf için ayrı parantez açmak lazım. Dünyanın her takımında banko oynar. Bir futbolcu ayaklarına bu kadar mı hakim olabilir. ?

Sivasspor düşük bütçe ile doğru

Şampiyonluk için 3 takımın halen şansı eşit. Fenerbahçe Emenike ve Diego gibi sorunlu 2 oyuncusuna rağmen kazanmayı başarıyor. Bu sene orta sahada Diego dan çok az katkı alabildi. Ancak zaten Biz Diego nun eski parlak günlerinden uzakta olduğunu,bir Alex olmasının mümkün olmadığını söylemiştik.

Emenike olayı ise biraz durulsa da forvette yılda en az 15-20 arası gol atması beklenen bir oyuncudam beklenenden az katkı ile geçiştirileceğe benziyor.

Beşiktaş ta da aslında benzer sıkıntılar var. Onların da en büyük sıkıntısı Atiba ' nın kontratı,Demba ba yı destekleyecek bir santraforun çıkmayışı ve defans hattında yaşanan sıkıntılar.

Galatasaray da ise Chedjou ,Pandev gibi oyuncular bu sezon konuşulacak gibi.

Aslında yüksek rakamlar ile oyuncu transfer etmek her zaman büyük başarı getirmeyebiliyor. Bakınız Kweuke ; Rizespor da oldukça başarılı. Keza Scarione Kasımpaşa da , Torje Konyaspor da , El Kabir Gençlerbirliğinde gerçekten faydalı işlere imza atıyorlar.

Günümüz futbolunda ekip kavramını yaratan ; takım olmanın saha içinde olduğu kadar saha dışında da olacağına inanan anlayış hep başarılı oluyor.

Bu arada Basketbol da Fenerbahçe nin başarısı gerçekten büyük.

Her maç için geçerlidir bu elbette ama derbi maçları için saha da daha bir rekabet,mücadele ,teknik ve taktik arayışlar görmek istersin.Dün gece ki maç için dağ fare doğurdu desek yeridir.İki takım da maç içerisinde kendini fazla gösteremedi.Buna rakip takım mı engel oldu derseniz..; Hayır da o değil..Sezon başı yapılan hazırlık maçları gibi sıradan bir futbol vardı sahada.Zaten saha da oynanan futboldan daha çok bazı oyuncuların hareketleri maçın bile önüne geçti.

Biliç' in hala Beşiktaş için iyi bir teknik adam olduğunu düşünüyorum.Bence elindeki kadroyu şu zamana kadar gayet iyi taşıdı.Derbi maçlarında karnesi zayıf olabilir ki üstelik son Brugge maçı ile birlikte kadro yanlışları bu maç ta da devam etti. Liverpool maçında oynayan takımı zaten kurcalamak ile doğru bir hamle yapmamıştı.Ancak takımı toparlayacağına da eminim.

Fenerbahçe ye gelirsek Emenike ile maça başlanması son derece yanlıştı. Bu oyuncuyu kazanmak için sürekli sahaya sürmek yerine taraftar ile arasını düzeltecek biçimde oyuna ısındırmalı. Kötü bir oyuncu olsa Karabükspor dan çıkıp Avrupa futbolunun önemli oyuncularındanbiri haline gelmezdi.Ancak form da zamanlarından çok uzakta. Kilo aldığı çok

Fenerbahçe kendi sahasında kendi seyircisi önünde çok iyi mücadele etti. Doğrusunu isterseniz skor daha da farklı olabilirdi.Kilo almış Emenike ' nin top kovalarken yuvarlanmasında bile bir azim vardı dün gece..

Sahada çok uyumlu bir takım görüntüsü vermemelerine rağmen özellikle bazı oyuncularının istekli oyunları ve doğru bir taktik anlayış ile sonuca gittiler.

Maçı izlerken Fenerbahçe li Egemen ' in sürekli olarak ileride gol kokladığını gördüm.Aynı şeyi maalesef ki Galatasaray adına yapabilen tek bir oyuncu yoktu.Defans hattında özellikle Mehmet Topal ' ın toparlayıcı fonksiyonu, Diego nun '' Ben daha iyisini yapabilirim '' anlayışı ile birleşince güzel bir atmosfer de oluştu.

Zaten Fenerbahçe sağ kanatta Gökhan Gönül ile orta sahada Emre ve Kuyt ile Sow ve Emenike gibi isimleri her an pozisyona sokabiliyor.Bunun maç içerisinde pek çok örneğini gördük te Galatasaray ' ın en iyisinin Muslera olmasını anlayamadık.

Bir takım düşünün.. Senelerdir kaybediyor ve nedense buna karşı bir türlü önlem alamıyor.Sen elbette ki Pandev,Dzemaili,Bruma gibi oyuncularından verim alamamış olabilirsin. Son 2 senedir değiştirmediğin antrenör de kalmamış.Bunu da anlayabiliriz..

Ancak

Beşiktaş çok zor bir takımı yendi.Belki de zor'ların gecesiydi.Ama Biliç 'in öğrencileri gerçekten iyi bir hava yakalamışlar.Bunu sahaya çıktıkları andan itibaren bu sezon başından şu ana kadar hissedebiliyorsunuz.Birbirleri için oynuyorlar.Birisi hata yaptığında diğerleri kendini ortaya atmaktan çekinmiyor.Bunu sahada oyunculara anlatmak kolaydır ama yaptırmak zordur.

Tabiki bu başarı da en büyük pay Hırvat Hocanın.Oyunculuğunda bazen sivri dili ile istenmeyen adam ilan edildiği çok oldu.Ama gerçekten Avrupanın en iyi hocalarından bir tanesi.Bir takıma antrenörün katkısı az diyebilirsiniz belki.Ama bu adam' ın katkısı en az takımın yüzde 50 si kadar.Çünkü takımı ile maçı yaşayan hocalardan...

Maça gelirsek Liverpool kadrosu itibarı ile çekinmeden futbolunu oynamaya çalıştı.Zamansız baskılar ile üstünlük kurmaya çalıştı.Ama Atiba 'nın kaptırıp Cenk 'in çıkardığı top ta bile defans oyuncuları olanca gücü ile çalıştı.

Kısacası Mücadele yönü hiç eksilmedi Beşiktaş 'ın ve ellerinde ki topları da hep olumlu kullanmaya gayret ettiler. Pas yapmayı bilen ve birbirlerini de anlayan bir takım olmuşlar.

Bu Opare ' yi kim getirdi ise özel bir alkışı hakediyor.Adam kırk yıllık