Kurt Bullend, karakalemle başlayan, boya ile devam eden resim çalışmalarında kadın figürleri üzerine yoğunlaşmış bir sanatçı. Hiper-realizm ile tanışmasını ise sanatsal üretimini ve bu konudaki araştırmalarını belirleyecek bir dönüm noktası olarak yorumluyor. Paris’te ve Moskova’daki yaşam deneyimlerinin, sanatsal dilinin gelişimine önemli katkıları oldu. Sanatçı, İstanbul’daki atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor. Kendisiyle, Çağla Cabaoğlu Galeri’deki ‘Ben Senim’ adını verdiği ilk kişisel sergisinin ardından konuştuk…
- Sizin sanatla buluşma hikâyeniz nasıl başladı?
Kendimi bildim bileli resim yapıyorum. Bu benim için kendimi anlatmak gibi bir şeydi. Önceleri kara kalem çalışmalar yapıyordum sonra hiper-realizm akımını tanıdım. Bu beni çok etkiledi ve çalışmalarımı bu yöne çevirdim. Yurt dışında bu akımla ilgili araştırmalar yapıp çeşitli atölyelerde çalıştım. Bu süreç benim yaklaşık on beş yılımı aldı.
- Hiper-realizm ile tanışmanız sonrasındaki düşünce sürecinizden ve fikirlerinizi nasıl formüle etmeye başladığınızdan bahsedebilir miyiz?
Varoluş felsefesi ile uzun zamandır yakından ilgileniyorum. Yaşadığımız toplumsal yapıda kendi gerçek benliğimizi unutmuş bir
Uzun yıllardan beri dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan doğal bir cilt soyma işlemi olarak bilinen ‘Green Peel’, sağlıklı ve güzel bir cilt yaratıyor. Her cilt tipinde ve yaşta uygulanabilen bu bitkisel peeling işleminin detaylarını estetisyen Kader Saka anlattı...
- Dünyada de pek çok kadının uyguladığı ‘Green Peel’ işlemini anlatır mısınız?
Dünyada üç farklı ‘Green Peel’ metodu mevcut: Fresh up, energy ve classic... Her biri içeriğindeki 22 çeşit akıllı bitkiyle cildi yenilemek için birlikte çalışıyor. Ayrıca mineraller, enzimler ve vitaminler içeren yosunların karışımı, cildin yenilenmesine ve taze bir görünüm kazanmasına yardım ediyor. Böylece cildin üst tabakası nazikçe soyuluyor. Bu işlemle cildin emilim gücü artıyor, hücre yenilenmesi hızlanıyor. Dolaşımın uyarılmasıyla metabolizma harete geçiyor, cildin oksijen alımı ve beslenmesi güçleniyor. Bu, cilt yaşlanmaya başlamadan veya ciltte özel problemler oluşmadan önce de uygulanabilen harika bir anti-aging metodu.
- Uygulama nasıl gerçekleşiyor?
Özel eğitimli uzmanlar tarafından özel bir masaj tekniği ile uygulanıyor. Cilt tipine ve kişiye özel olarak uygulanan işlemin şekline göre cilt, peeling’ten 3 gün
12 Kasım 2017 günü düzenlenecek 39. İstanbul Maratonu’nda haberiniz vardır. Peki bu seneki maratonun özel olduğunu ve onlarca insanın Altı Nokta Körler Vakfı’na ‘1000 adet beyaz baston alımı ve 1000 sesli kitap’ kitap alınabilmesi için koşacağını biliyor musunuz? Bir marka var ki, tüm çalışanlarıyla maratona katılıyor ve kampanyaya en özverili desteği veriyor. Fransız kozmetik markası L’Occitane’ın Genel Müdürü Pınar Akçam önderliğinde başlayan kampanya kapsamında önemli miktarda yardımı toplamayı başardılar bile. Pınar Akçam’a detayları sordum...
- L’Occitane ekibi neden koşuyor?
L’Occitane çalışanları 30 kişilik bir ekip olarak 12 Kasım’da İstanbul Maratonu’nda Altı Nokta Körler Vakfı için koşuyor. Her birimizin vakfın ‘Sesli Kitap’ ve ‘Beyaz Baston’ projelerine destek için ayrı ayrı bağış hesapları var; bu hesapları tüm koşu ekibi kendi sosyal medya hesaplarından duyurdular.. Bizim ekip olarak koşmaya karar vermemiz, farklı projelerle hali hazırda desteklediğimiz ve destekleyeceğimiz Altı Nokta Körler Vakfı’nın tüm çalışmalarında kendi ana işimiz dışında kişisel ve kurumsal emeğimizi de koymak, farkındalığı artırmak istememizin sonucu olarak ortaya çıktı.
- Koşacak
- Sizi ‘Deniz Gibi Sev’ albümünüz ile tanıdık. Şimdi ise geçtiğimiz ay çıkardığınız “Çıkı Çıkı” teklisi ile müzik severlerle buluştunuz. “Çıkı Çıkı”dan biraz bahseder misiniz? Ortaya çıkış süreci nasıl geçti?
Uzun zamandır Devlet Tiyatroları’nın müzikal projelerini hazırlıyoruz. “Çıkı Çıkı” da geçen sezon İstanbul Devlet Tiyatrosu için hazırlanan “Gulyabanı” müzikalinin “Kurallar” isimli şarkısıdır, aslında. Geçen sene gördüğü yoğun ilgiden dolayı 2017-2018 sezonunda da sahne alacak. Herkesin seyretmesini arzu ederim. Şarkının orjinali yaklaşık 7,5 dakkikayı buluyor ve seyircinin de en çok coştuğu şarkılardan biri. Şarkı çok eğlendiğimiz kalabalık bir gece bizim evde çıktı. Ne oynamıştık o gece bu şarkıyla ve hepimizin diline dolanmıştı bir anda…
- Deniz Gibi Sev’den de bahsetmek istiyorum biraz. Albüme ismini veren parçanın bir hikayesi var sanırım. Anlatır mısınız?
Deniz Gibi Sev eşimin bana yaptığı bir hediye aslında. Doğrusu ilk tanıştığımızda beni etkilemek için yapmıştı, başarılıda oldu tam 12 den vurdu. Sözleri de özel bizim için yazıldı. O nedenle benim için paha biçilemez bir değeri var.
- Peki Türkiye'de bir kadın olarak müzik piyasasında yer edinmenin
Boyner’in başlattığı ve 22 Ekim’e kadar sürecek olan kozmetik festivalinde, pek çok etkinlik ve kampanya bir arada gerçekleşiyor. Festivalin detaylarını markanın Kozmetik Direktörü Dilek Çağlayan anlattı...
- Kozmetik Festivali’nde ne gibi sürprizlerle karşılaşacağız, bizi neler bekliyor?
22 Ekim’e kadar sürecek festivalde pek çok dünya markası ve bize özel ürünler çok özel fırsatlarla sunuluyor. Mağaza içinde yaptığımız farklı etkinliklerle müşterilerimize adeta bir festival havası yaşatıyoruz. Mağazalarımızda gerçekleştirdiğimiz 700’den fazla aktivite ve promosyon var. Dünya markalarının stantlarında güzellik ve makyaj uzmanlarıyla yüz, saç ve cilt analizleri, ten rengine uygun makyaj önerileri ve uygulamaları, eğlenceli ve farklı birçok aktivite ile sürpriz hediyeler ile güzelliğine ve bakımına düşkün olan kozmetik tutkunlarına mükemmel bir ortam sunuyoruz. Festival boyunca sosyal medya hesaplarımızdan yaptığımız yarışmalarla da onlarca kozmetik hediyesini takipçilerimizle buluşturuyoruz.
Mağazalarımızdaki etkinliklerden öne çıkanlar:
-iMatch uygulaması eşliğinde renk testi ile cilt için en uygun renk tonları belirleniyor ve buna göre uzmanlar eşliğinde ürün
Uzun zamandır unuttuğumuz sırt çantaları yeniden son günlerin en büyük trendi! Günden geceye uzanan şehir hayatının en büyük kurtarıcısı sırt çantaları…
Bitmeyen toplantılar, metropollerin tükenmeyen trafik kaosu, gece yetişilmesi gereken etkinlikler için şimdi sırt çantası zamanı! Her kıyafetle rahatlıkla kombinlenen sırt çantaları, sportif ve rahat modelleri ile biz kadınların imdadına yetişiyor. 2017 kış sezonunda ünlü markaların ve tasarımcıların gözdesi olan sırt çantalarına Gucci’den Prada’ya, Calvin Klein’dan Levi’s kadar pek çok ünlü marka koleksiyonlarında yer verdi.
Gündüzden geceye sırt çantası şıklığı
• Farklı boy seçeneği ile yediden yetmişe herkesin gönlünü çelen sırt çantaları son dönemde çalışan kadınların tercihi.
• Bilgisayardan yüklü dosyalara, topuklu ayakkabılardan makyaj çantanıza kadar her eşyanızı rahatlıkla sığdırabileceğiniz büyük boy sırt çantaları şehir hayatını kolaylaştırıyor.
• Bisikletle okula ya da ofise gitmek, bilgisayarla café’de çalışmak ya da hızlıca markete gitmek için son dönemde biz kadınların en büyük yardımcılarından biri sırt çantaları. Üstelik yeni sezonda gündelik stile uygun tasarlanan pek çok modelle,
Almanya’da doğup büyüyen, kendi alanlarında dünyanın en iyileriyle çalışan 3 Türk kadın girişimci Dilay Şahin, Emel Şakur ve Hatice Akçı güzellik sektöründe yaptıkları işlerle dikkatleri üzerine çekiyor. İngiltere’den Türkiye’ye getirdikleri ‘3D Kaş Şekillendirme’ yöntemini uygulayan EMÀY Cosmetics yaratıcıları, Türkiye’den Almanya’ya saç götürüyor; Almanya’dan ise Türkiye’ye kirpik getiriyor. Markanın yaratıcılarından Emel Şakur'a kaş ve kirpik trendlerini sordum.
- Şu anda kadınların tek kelimeyle tutkunu olduğu iki konuda çalışmalar yapıyorsunuz? Mesleğinizle ilgili daha detaylı bilgi alabilir miyiz?
Üçümüz de Almanya’da doğduk, büyüdük. Ben 14 senedir kendimi kozmetik dalında geliştirdim. Hem cilt bakımiıda, hem makyaj alanında dünyada en iyi ürünler arasında yer alan markalar için çalışıp eğitim verdim. Aynı zamanda make up ürtist olarak farklı projelerin yöneticiliğini yaptım. Dilay, 2015 yılından bu yana Almanya'da kendi güzellik salonunu işletiyor. Cilt bakımı ve özel uygulamalar konusunda uzmanlaştı. Cilt, güzellik, özellikle de kaş ve kirpik uygulamalarında yenilikleri büyük ilgiyle takip ediyor. Ben, Dilay ve Hatice aynı girişimci ruha sahip olduğumuz için,
Gülşah Cantaş, iç mekanlar için farklı ürün tasarımlarına imza atan bir iç mimar. Bu yıl Eylül ayında düzenlenen dünyanın en önemli tasarım fuarı Paris Maison&Objet’ye katıldı. Dünyanın dört bir yanından gelen profesyonellerle Kontra markası ile buluşan Cantaş ile tasarım konusunu konuştuk.
- Tasarım felsefenizi öğrenebilir miyiz?
Tasarım felsefemizi mekandaki denge üzerine kuruyoruz ve karşıtların birbirini tamamlaması gerektiğine inanıyoruz. İyi nitelikli bir tasarımı oluşturan en önemli unsurun karşıtlıkların bir araya gelerek oluşturduğu uyum ve bütünlük olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden de tasarımlarımızda sıklıkla sıcak malzemeler ile soğuk malzemeleri beraber kullanarak veya sıcak renkler ile soğuk renkleri kombinleyerek dengeyi oluşturmaya çalışıyoruz.
- Ürün tasarımları konusunda geleceğe yönelik hedefleriniz bulunuyor mu?
Kontra’nın kendine has bir tasarım dili var, bu yüzden de projelerimizde hazır ürünleri kullanmak yerine bizi yansıtan ürünler tasarlamayı tercih ediyoruz. Ürünlerimiz yarattığımız dünyanın en önemli parçası. Yaptığımız projelerde, dokunun bir parçası veya imzası haline geliyorlar. Bu konuda da ilerlemek istiyoruz tabii ki. Hedefimiz,