Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Şili sinemasının yaratıcı yönetmeni Pablo Larrain, aynı sezon içinde iki ayrıksı ve başarılı biyografiyi izleyici karşısına çıkardı: Türkiye’de 20 Ocak’ta gösterime giren ve Jacqueline Kennedy’e odaklanan “Jackie” ile bu hafta sinemalara konuk olan Şilili komünist şair Pablo Neruda’yı merkeze alan “Neruda”. İki filmin ortak noktası, alışıldık biyografi kalıplarına sırtlarını çeviren; odaklandıkları kişiliklerin ikilemlerini, gizemlerini gösteren, cevaplar vermekten ziyade soru soran filmler olmaları.

Haberin Devamı

Larrain’den biyografi şaheseri

“Neruda”, komünist parti milletvekili şair Pablo Neruda’nın 1940’larda kaçak durumuna düştüğü dönemde geçiyor. Neruda’nın peşinde onu yakalamayı siyasi görüşleri nedeniyle görevi aşan bir saplantıyla isteyen müfettiş Oscar Peluchonneau var. Filmin kurduğu dünya, Neruda’nın politik kimliği, o dönem Şili’sinin atmosferi ve şairin etrafındaki yıldız konumuyla, soğuk bir görev adamının adanmışlığını karşı karşıya getiriyor. Filmdeki kaçma kovalama devam ettikçe, bir yazar biyografisine uygun olarak gerçek ve kurmaca arasındaki sınır kaybolmaya başlıyor.

Larrain, “Neruda”da hayat kesitlerine yer vermek, gerçek olayları takip etmek gibi mevzuları rafa kaldırıyor. Amacı, Pablo Neruda’nın ruhunu entelektüel ve yaratıcı bir yaklaşımla yakalamak. Film, Larrain’in bu amacının hiç aksamadan işlediği, izleyiciye de entelektüel alan açan bir bulmaca. Larrain’in bu sezon gördüğümüz iki biyografi filmi arasında “Jackie”ye kıyasla “Neruda”nın sinema dili ve senaryo oyunları açısından daha yaratıcı bir film olduğu söylenebilir. Sonuçta edebiyatçı olarak ve politik açıdan gücünü hiç kaybetmemiş bir kişilik olan Pablo Neruda, artık kendisine yakışan bir biyografinin de sahibi.

Bu adaya gidilir

Larrain’den biyografi şaheseri

Sinemaseverlerin 1933’ten beri takip ettiği dev goril Kong, insanın doğaya hükmetme arzusunun kurbanı olarak en yüksek binaların tepelerinde üzerinde askeri teknolojilerin denendiği bir canlı. Kong serisinin yeni filmi “Kong: Kafatası Adası / Kong: Skull Island”, bu hükmetme kurbanını 1970’lerin savaş karşıtı atmosferiyle bir araya getiriyor.

Haberin Devamı

Jordan Vogt-Roberts’ın yönetmenliğindeki filmde, bir ekip ABD’nin Vietnam’dan çekilmesinin ardından Kong’un yaşadığı adayı keşfetmek için yola çıkıyor. Bu ekipte Bill Randa (John Goodman) başkanlığındaki bilim insanlarının yanı sıra savaş fotoğrafçısı Mason Weaver (Brie Larson), iz sürücü James Conrad (Tom Hiddleston) ve savaşın bittiğini kabul etmek istemeyen Preston Packard (Samuel L. Jackson) liderliğindeki askerler de bulunuyor. Adasına müdahale edilince ekibe saldıran Kong, bir kez daha askerleri karşısında buluyor.

“Kong: Skull Island”, Francis Ford Coppola’nın Vietnam Savaşı ve 1970’ler klasiği “Kıyamet / Apocalypse Now”u akla getiren bir müzik seçimine ve bazı çekimlerin yanı sıra bu filmin savaş göstererek savaş karşıtı olma fikrine de sahip. Dolayısıyla tavizsiz savaş karşıtı mesajıyla serinin siyasal açıdan en sağlam filmlerinden biri. Mükemmel özel efektler, karakter oyuncularından oluşan oyuncu kadrosunun da etkisiyle sinemanın son döneminin sürpriz başarıdaki devam filmlerinden birine dönüşüyor. Kaçış sinemasının hakkını verirken, politik mesajıyla takdiri toplayan film, Kong’un uzun sinema yaşamında yeni bir sayfaya işaret ediyor.

Haberin Devamı

Kalburüstü bir yerli komedi

MURAT ve Emrah Kaman’ın yeni komedisi “Deli Aşk”, Adana’da geçen ve Maraş dondurmacısı Ekrem’i merkeze alan bir hikâye. Murat Kamer ve Murat Dündar’ın yönettiği filmde sevgilisi Neşe tarafından terk edilen Ekrem, ona kendisini kanıtlamaya çalışıyor. Bu kez CMYLMZ Fikir Sanat’ın yapımcılığında filmi gerçekleştiren Kaman Kardeşler, “Deli Aşk”ta karakter ve durum komedisine dayanan eğlenceli ve kalburüstü bir ticari filme imza atıyorlar.

Larrain’den biyografi şaheseri
Haftanın diğerleri

Çin-ABD ortak yapımı animasyon “Süper Yetenek / Rock Dog”, bir çoban köpeğini merkeze alan ve çocuklara hitap eden bir film. Haftanın diğer animasyonu ABD yapımı “Neşeli Dalgalar: Dalgamanya / Surf’s Up 2: WaveMania” da küçük izleyicileri bekliyor.

Ediz Günay’ın yönettiği korku filmi “Perde Ayn-ı Cin”, gözünden ameliyat olunca doğaüstü varlıklar görmeye başlayan bir adama odaklanıyor.