Dario Argento imzalı “Suspiria”nın Luca Guadagnino yorumu tazeleyiciden öte kafa karıştırıcı. Bol metinli hali ve gösterişiyle özgün filmin gizemini öldürüyor.
1977 yapımı Dario Argento imzalı “Suspiria”, cadılar tarafından işletilen dans okulu üzerinden giden öyküsü ve eskimeyen estetik duruşuyla bir korku klasiği. Zamana müthiş bir dirayetle direnen filme “Call Me By Your Name” yönetmeni Luca Guadagnino, serbest bir yorum getiriyor. Bu yeni yorum tazeleyiciden öte kafa karıştırıcı ve gösterişiyle ana filmin gizemini öldürüyor.
75. Venedik Film Festivali’nde yarışan yeni “Suspiria”da Dakota Johnson’ın canlandırdığı Suzy, özgün filmdeki gibi klasik değil, Pina Bausch esintili modern bir dans okuluna geliyor. 1977 Almanyasında Baader Meinhof gündemdeyken okula büyük bir hevesle başlayan Suzy, ortadan kaybolan dans okulu öğrencisi Patricia’nın akıbetiyle ve yeni gösterideki başrolü ile meşgul. Zamanla okulda neler olduğunu keşfediyor.
Guadagnino, “I Am Love”ın da aralarında olduğu filmlerinin gösterişli estetiğini ve yorumlamaktan baş ağrıtan birçok metni izleyiciye bırakıyor. Sol örgütlerden, 2. Dünya Savaşı’na kadınların güç mücadelelerinden annelik psikolojisine konuların bir gözüküp bir kaybolduğu film, Argento’nun okumaya açık metni hakkında serbest çağrışımlar olarak özetlenebilir. Birkaç çok iyi çekilmiş sahnenin bu estetik ve metin kalabalığında kaybolduğu film, korku türünün temel bir kuralından uzak. Bu kural da çok laf etmeden bilinçaltına hitap edebilen filmlerin hem okumaya hem de izleyicisine daha açık olduğu.
Sundance’den ödüllü büyüme öyküsü
“The Miseducation of Cameron Post / Cameron Post’a “Ters Terapi”, Desiree Akhavan’ın imzasını taşıyor. Chloë Grace Moretz’in başrolünü üstlendiği film, Emily M. Danforth’un aynı adlı romanının uyarlaması. Sundance Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan ve Jüri Büyük Ödülü’nü kazanan film, 1990’larda geçiyor ve lisede bir kız arkadaşıyla öpüşürken yakalanan ve koyu dindar ailesi tarafından Tanrı’nın sözü adlı bir ‘eşcinsel dönüştürme terapisi kampı’na gönderilen Cameron’ın öyküsünü anlatıyor. Bu kampların iç yüzünü ve baskı mekanizmalarını gösteren film, eleştirmenler tarafından beğeniyle karşılandı.
Haftanın diğerleri
- Julius Avery’nin yönettiği “Overlord / Overlord Operasyonu”nun yapımcısı Hollywood’un en güçlü isimlerinden J.J. Abrams. Film, Normandiya Çıkarması sırasında düşman hattına gönderilen ve burada gizli Nazi deneyleriyle karşılaşan iki askeri konu alıyor. Korku/aksiyon türündeki film, türleri karıştırmadaki başarısıyla eleştirmenlerden geçer not aldı.
- Lynne Southerland’in imzasını taşıyan animasyon “Cinderella / Cinderella and Secret Prince”, ailelere hitap ediyor. ABD yapımı film, bilindik hikayeyi altüst ediyor ve prensi kurtarması gereken bir Cinderella sunuyor.
- Stare Yıldırım’ın yönettiği yerli film “Batlır”, fiziksel farklılığını ortadan kaldırmak için ameliyat olmaya çalışan Batlır adlı ana karakteri konu alıyor. Haftanın diğer yerli filmi “Çakallarla Dans” serisinin beşinci filmi “Çakallarla Dans 5”. Murat Şeker’in imzasını taşıyan film, Kayınço Gökhan’ın bir kızı olduğunu öğrenmesi üzerine yeni bir macera.