Bol ödüllü “Sibel”, bir kadının özgürleşme mücadelesini gösterirken kurduğu görsel dil ve atmosferle takdiri hak eden yılın en iyi yerli yapımlarından
Guillaume Giovanetti ve Çağla Zencirci’nin birlikte yönettikleri ilk film “Sibel”, Locarno Film Festivali’ndeki dünya prömiyerinin ardından Adana Film Festivali’nden En İyi Film Ödülü’nün de aralarında olduğu ödüllerle döndü. Film, bir kadının özgürleşme mücadelesini gösterirken kurduğu görsel dil ve atmosferle takdiri hak eden yılın en iyi yerli yapımlarından.
Karadeniz’de bir dağ köyünde köylüler bir ıslık dili kullanmaktadır. Filmin ana karakteri Sibel, dilsiz de olduğu için ıslığı tek konuşma yolu olarak kullanan yalnız bir kadındır. Bir kurdu avlamak için ormana gittiğinde gizemli bir adamla tanışır.
Damla Sönmez’in topladığı ödülleri sonuna kadar hak eden adanmış performansı filmin büyük güçlerinden biri. Bir kadının değişimini ve isyanını gösterirken masallardan mitlere çeşitli kaynaklardan ilham alan senaryo ve filmin kurduğu güçlü atmosfer “Sibel”i özel bir yere koyuyor. Özetle “Sibel” hem ele aldığı konu hem de bunu özenle anlatış tarzıyla yılın öne çıkan yerli sinema filmlerinden biri.
Haftanın diğerleri
“Karlar Kraliçesi 4: Sihirli Ayna / Snezhnaya koroleva Zazerkale” Rusya yapımı, çocuklara hitap eden bir animasyon.
Ömer Faruk Yardımcı’nın imzasını taşıyan “Döndüm Ben”, evliliği biten bir adamı konu alan bir komedi. Taylan Işıklar’ın yönettiği “Tez: 13. Gece” ise haftanın yerli korku filmi. Serdar Gözelekli ve Muhammer Koçak’ın imzasını taşıyan “New York in New York” ise yolları kesişen üç karakteri merkeze alan bir dram.
“Git Be Abi / Go Bro ther!”, Fen-fen Cheng’in imzasını taşıyan Güney Kore yapımı bir komedi ve abisi hayatından çıkan genç bir kadının maceralarını merkeze alıyor.
Christopher Landon’ın yönettiği “Ölüm Günün Kutlu Olsun 2 / Happy Death Day 2U”, 2017 yapımı korku filminin devam filmi. Film, öldüğü günü sürekli yeniden yaşayan bir genç hakkında.