İncelikli bir kadın portresi

Paris’te yaşayan orta yaşlı bir felsefe profesörünün uzun evliliği aniden biterse ve şartlar gereği kendisini bütün bağlardan kurtulmuş bulursa nasıl hisseder? Yönetmen Mia Hansen Love ve profesör Nathalie’yi canlandıran Isabelle Huppert’in “Gelecek Günler / L’avenir”de buna verecek kolaycı bir yanıtları yok. Özgürlük mü, boşluk mu? Bir tür donma hali mi, duygu seli mi? İzleyiciyi bu sorularla meşgul eden “Gelecek Günler”, geçen yıl Berlin Film Festivali’nden En İyi Yönetmen Ödülü’yle dönen; zarafet, derinlik ve inceliğin birleştiği o çok az rastlanan filmlerden.

Dramın sınırlarında

Nathalie’nin eşi, genç öğrencisi, sorunlu annesi ve çocuklarıyla ilişkisini işlerken izleyiciyi onun duygu durumunu sorgulamaya iten “Gelecek Günler”, bir tek Fransız sinemasının en özgün isimlerinden Mia Hansen Love’ın çekebileceği bir film ve bir tek Isabelle Huppert’in hakkını verebileceği bir karaktere sahip.

Orta yaşı geçmiş entelektüel ve güçlü bir kadın ve hayatının düzeni bozulduğunda onu bekleyen “gelecek günler” nedir konusu üzerinden son yılların en ilginç ve izlemeye doyamadığınız kadın karakterlerinden birini sunan film, dramın sınırlarında dikkatle ilerliyor. Hansen Love’ın özenli ve incelikli yönetmenliği karakterine kendisini gösterebilecek bir alan açarken, izleyicisini ağır ağır dünyasına dahil ediyor ve finalin ardından uzun süre akıldan çıkmayacak burukluğu, sinemanın incelikle örüldüğündeki gücünü gösteriyor.

“Gelecek Günler / L’avenIr”
Yön.: Mia Hansen
Love Oyn.: Isabelle Huppert (Nathalie Chazeaux), Andre Marcon (Heinz), Roman Kolinka (Fabien), Edith Scob (Yvette Lavastre) Sen.: Mia Hansen Love Gör.: Denis Lenoir

Uzayda macera sürüyor

Sevilen süper kahraman filmi “Galaksinin Koruyucuları”nın devam filmi “Galaksinin Koruyucuları 2 / Guardians of the Galaxy Vol. 2”, yönetmen ve senarist James Gunn ile Chris Pratt, Zoe Saldana ve Dave Bautista’nın oldukları oyuncu kadrosuna sahip. Bu da ilk filmin ekibinin korunduğu anlamına geliyor. Kahramanlarımızdan oluşan ekibi, Peter Quill’in geçmişine dair daha fazla bilgi öğrendikleri bir macerada takip edeceğimiz film, öncülünün mizahını ve havasını korumaya çalışıyor. Aldığı ilk eleştiriler bunu başarıp başaramadığı konusunda bir görüş ayrılığında.

Şöhret ve dram

Altmışların başlarından disko dönemine uzanan kariyere sahip pop yıldızı Dalida’yı konu alan biyografi “Dalida”, Fransız yönetmen Lisa Azuelos’un imzasını taşıyor. Dalida’yı genç İtalyan oyuncu Sveva Alviti’nin canlandırdığı film, Mısır kökenli İtalyan yıldızın müzik alanındaki başarısının parlaklığıyla ilişkilerinin ve iç dünyasının karmaşıklığı arasındaki tezadı merkeze alıyor. Düz bir biyografi çizgisini takip eden film, özellikle Dalida’nın hayranlarını veya şöhretle ilgili trajik bir hikaye izlemek isteyenleri memnun edecek.

Tek mekanda Mısır toplumu

Mohamed Diab’ın imzasını taşıyan “Çatışma / Eshtebak”, geçen yılki Cannes’da Belli Bir Bakış bölümünün açılışını yapmıştı. Hem sinemasal tercihleri hem de ele aldığı politik durum bakımından iddialı bir yapım. Film 2013 yazında Kahire’de geçiyor. Muhammed Mursi devrilmiş, ülke yangın yeri ve film boyunca bir polis tutuklu aracının arkasındayız.

Tutuklular Müslüman Kardeşler destekçileri, sıradan insanlar ve ordu yanlıları. Ülke karmaşa içindeyken polis aracının içinde politik farklılıkların yanı sıra bir hayatta kalma mücadelesi yaşanıyor. Yönetmen Diab, tek mekanda gerilimi mükemmel bir şekilde ayakta tutarken, burayı ve karakterleri toplumun bir temsili olarak kullanıyor. Ayrıca film siyasi tartışmanın sınırlarıyla ayakta kalma mücadelesini bir araya getiriyor ve etkileyici finaliyle izleyiciyi insani sorularla baş başa bırakıyor.

Haftanın diğerleri

- James Ponsoldt’un yönettiği “The Circle”, başrollerini Emma Watson ve Tom Hanks’in paylaştıkları bir gerilim. Dave Eggers’ın aynı adlı romanından uyarlanan film, güçlü bir teknoloji şirketinde çalışmaya başlayan genç bir kadının bu şirketin kirli çamaşırlarını keşfetmesinden yola çıkıyor.

- Kenan Öztürk’ün yönettiği “Aç Kapıyı Çok Fenayım”, işleri aniden açılan bir yönetmen ve senaristi konu alıyor. Teoman Gündüz’ün imzasını taşıyan korku “Lanet: Ervah Cinleri”, dört öğrencinin çıktıkları bir gezide başlarına gelen olaylar hakkında. Volkan Dönmez’in yönettiği “Nereden Nereye” ise başrolünde Sarp Levendoğlu’nun bulunduğu ve oyunculuk hayallerinin peşinden giden genç bir adamı merkeze alan bir film. Attila Gökbörü’nün yönettiği dram “Bir Annenin Feryadı” ise Fransa’ya kaçan bir aileye odaklanıyor.

- D.J. Viola’nın yönettiği “Ölümcül Deney: Dejavu / Tell Me How I Die”, bir grup öğrencinin bir ilaç denemesinde yaşadıkları korkunç olaylar üzerine ABD yapımı bir korku filmi.