Nihat Ali Özcan

Nihat Ali Özcan

naozcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye seçime giderken PKK da saldırılarını artırıyor. Bu saldırılarda çok sayıda asker ve polis şehit oldu. Örgütün uzun süredir hazırlık yaptığı her halinden belli. Çözüm sürecinde stratejisini asla değiştirmediği, sadece taktik hamleler yaptığı ortada.
Öyle ki ne 7 Haziran seçimindeki HDP başarısı ne de yeniden seçime gidiliyor olması PKK’nın stratejisini etkilemedi. Bazılarına göre bu anlaşılabilir bir durum değil. Merak edilen şu: PKK bu dönemde ne yapmak istiyor ve niçin?
PKK açısından bu soruların basit bir cevabı var. Örgüt, içeride ve dışarıda şartların kendisine sunduğu fırsatları kaçırmak istemiyor. Hedefine çok yakın olduğunu düşünüyor. Bu amaçla da belirlediği şiddet stratejisini uyguluyor.
PKK’nın 1 Kasım seçimine stratejik bir önem atfettiği ortada. Ancak bu önem, PKK’yı temsil edenlerin zihin dünyasında meşru yollarla siyaset yapanlardan bambaşka bir anlam ifade etmektedir. Onlar için bu seçimlerde ne HDP’nin aldığı oy oranının ne de kaç milletvekili çıkardığının bir önemi yok. Önemli olan, seçim sonucunda ortaya çıkacak tablonun PKK’nın kendi “savaşına” ne yönde tesir edeceğidir. Seçim sonucu PKK için bu noktada önemlidir ve bunun için çabalamaktadır.
PKK, seçim sonuçları üzerinden bir taşla iki kuş vurmayı hedeflemektedir. Bir yandan beklentilerini karşılamayacağını düşündükleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi gücünü sınırlamayı, öte yandan da gücü erozyona uğramış parçalı bir iktidarla yeniden masaya oturmayı ummaktadır. Bu tablonun Suriye’de DAİŞ’le mücadele esnasında gerçekleşme ihtimali de örgüt liderlerini heyecanlandırmaktadır.
Belirlenen hedef için yapılması gereken, seçmen tercihlerini etkilemektir. Bu etki, meşru siyasi aktörlerinki gibi, örneğin ne daha fazla bir refah ne de kaliteli eğitim vaadiyle olmayacaktır. Bu etki PKK’nın ehil olduğu ve en iyi bildiği, “şiddet ve terörle kamuoyunun biçimlendirilmesi” yöntemleriyle tezahür edecektir.
Bu strateji hükümeti yıpratmak ve halkı yıldırmak üzerine kurulmuştur. PKK gibi terör örgütleri, devletle asla kesin sonuçlu bir karşılaşmaya girmezler. Çoğu zaman yıldırma ve yıpratma stratejisi izlemeyi tercih ederler. Üstelik seçim sürecine girmiş bir ülkede bu yöntem oldukça etkili sonuçlar verecektir. Ne de olsa PKK bir savaştadır ve sonucu sandık değil eylem/silah belirleyecektir.
Her ne kadar eylemlerle verilen mesajın muhatabı şimdiki iktidar olsa da uzun vadede hedef elbette Türkiye’dir. PKK için hedefe giden yolda kimin iktidarda olduğu hiç de önemli değildir.