Köy Enstitüleri, Cumhuriyet döneminin en büyük eğitim hamlesiydi.
Öğrencileri, tarımdan hayvancılığa, spordan sanata her şeyi öğreniyorlardı.
Ne var ki bir dönem geldi, ülkemize çok şey kazandıran bu okullar kapatıldı.
O günler bir daha geri gelmez elbette...
Ama o ruhu kısmen de olsa birileri okullara soksa, çocuklarımız toprakla, hayvancılıkla da uğraşsa derken...
Menemen’de önümüzdeki eğitim yılında faaliyete geçecek Amerikan Kültür Koleji çıktı karşıma...
Mustafa Haydar Demirok’un kurucusu olduğu okulda hem Köy Enstitüleri hem de Finlandiya eğitim sisteminin rüzgarları esecek.
***
Demirok’un anlattığına göre, 21 dönüm arazi üzerine kurulacak okulda sadece eğitim verilmeyecek, üretim de yapılacak.
Şöyle ki...
Bilinen eğitim modellerinden farklı bir çizgisi olacak okulun...
Kampüs içindeki tarlada çocuklar, saanen keçisinden devekuşuna kadar hayvanla ilgilenecek, hayvancılık yapacak!
Sebze meyve yetiştirecek.
Aynı zamanda müzik, sanat ve sporu, yaşamın temel noktasına alacak.
Bunlar, Köy Enstitüsü’nün birer parçası olarak okulun müfredatında bulunacak.
Başka?
İngilizce ve İspanyolca öğrenecek çocuklar.
Çift yabancı dil, pratik şekilde öğretilecek.
Kampüsteki “Kolej TV ve radyo” ile öğrenciler, medya dünyasına girecek.
Kendi programlarını hazırlayıp kendileri sunacak.
Tiyatro, müzik, atölye, mutfak sanatları dalları; ziraat, hayvancılık ve iletişimle bütünleşecek.
Mustafa Haydar Demirok’a sordum, “Böyle bir eğitim modeli, nereden aklına düştü?” diye.
“Toprak” dedi, bugün 18 aylık olan oğlunu işaret etti:
“Eşim Özge, endüstri mühendisi. Ben, Dokuz Eylül Üniversitesi Amerikan Kültür ve Edebiyatı mezunuyum. Çocuğumuz Toprak’ı, klasik eğitim sistemi içinde nasıl yetiştireceğimize kafa yorarken, köy enstitüleri ve Finlandiya eğitim modelini en derin şekilde araştırmaya koyuldum.
Toplum olarak yıllardır eğitimde istenilen noktaya neden gelemediğimizi sorguladık. Ve ‘Mutlu Çocuk Okulu’ kurmaya karar verdim.
Bugünkü çocuklar toprakla buluşamıyor. Hayata, doğaya, hayvana dokunamıyor. İstedik ki, öğrencilerimiz anaokulundan itibaren doğanın içinde olsun, tarımı, hayvancılığı öğrensin. Çok güçlü iletişim kursun. Sağlıklı, doğru iletişimin, diplomadan daha önemli olduğuna inanıyorum.
Bu nedenle öğrencilerimiz, henüz ana okulundayken toprağı işlemeye başlayacak, hayvanlarını besleyecek, süt sağacak.
Örneğin fermantasyonu, yaparak öğrenecek.
Savaşları, 450 kişilik salonumuzda yapılacak tiyatral çalışmalarla öğrenecek.
Bunları yaparken, İngilizce ve İspanyolca konuşacak. Böylece aynı anda iki yabancı dili de konuşmaya başlayacak.”
***
Demirok; anaokulu, ilkokul, ortaokul, anadolu ve fen liselerini bünyesinde barındıracak Menemen Amerikan Kültür Koleji’nde ziraat eğitiminin, bir hobi çalışması olmayacağına özellikle vurgu yapıyor.
Milli Eğitim müfredatının eksiksiz verileceğini belirten Demirok, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Ülkemizin test çözen değil, bilim, sanat ve teknoloji üreten bir nesile ihtiyacı var. Biz çocukları yarıştırmayacağız; tam aksine öğrencilerimiz, eğitimi bizzat yaşayacaklar. Asla sıkılmayacaklar, özgüvenleri artacak.
Menemen Amerikan Kültür Koleji, tam bir kültür şehri olacak.”
***
Hayal gibi bir eğitim projesi...
Tebrikler Mustafa hocam.