Öyle nankör insanlarız ki...
Tüm uyarılara, kınamalara rağmen doktorlara şiddet uygulanıyor bu ülkede.
Oysa...
Hipokrat yemini ederek mesleğe başlamış o değerli insanlar, bizim derdimizi dert edinmişler.
Eli öpülesi, baştacı yapılacak insanlardır doktorlar...
O alkışlanacak doktorlardan birini anlatacağım size...
Psikiyatr Dr. Haluk Sunday Ataman.
***
Dr. Ataman, Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi’nde görevliydi.
Yıl 2016, aylardan şubat...
Sürgün edildi, Aliağa’ya.
Suçu; hastalarına ayırdığı muayene süresini, devletin istediği performansa aldırmaksızın 20 dakikaya çıkarmak istemesiydi.
Çünkü 10 dakika yetmiyordu.
Ne hasta, ne de kendisi tatmin oluyordu verilen sağlık hizmetinden...
Bir yazı astı kapısına... Dedi ki:
“Psikiyatri hastalarının muayene süresi, gelişmiş ülkelerde 20 dakikadır.
Yasalarımız, değil 20, 10 dakikayı bile çok görüyor.
Yani yasa, benim daha çok hasta bakmamı istiyor.
Her hastama 10 dakika ayırıyorum.
Dolayısıyla günde 32, en fazla 35 hasta muayene edebiliyorum.
Daha fazla hasta bakamadığım için özür diliyorum.
Gönlüm ister ki, her hastaya 20 dakika ayırabileyim.
Bunu tek başıma yapamam.
Birlikte bu süreyi 20 dakikaya çıkarabiliriz.
Size ayrılacak sürenin uzatılmasından, bir hekim olarak en çok ben mutlu olurum.
Teşekkür ederim.”
***
Vay sen misin hastaları, hastane yönetimine karşı kışkırtan!
O dönemin hastane yöneticisi, “Haydi bakalım sürgüne!” deyip biletini kesiverdi.
İşte böyle gitti Dr. Haluk Sunday Ataman, Aliağa Devlet Hastanesi’ne...
Her gün Karşıyaka’dan bindi İZBAN’a, aksatmadan işine gitti, hastalarına baktı.
Bir yıl, bir ay boyunca İzmir-Aliağa arası mekik dokudu Haluk Hoca.
***
Gel zaman, git zaman...
Dr. Ataman, haksız yere sürgün edildiği gerekçesiyle açtığı davayı kazandı; Alsancak Devlet Hastanesi’ndeki görevine mahkeme kararıyla iade edildi.
Adalet yerini bulmuştu ama...
Aliağa Devlet Hastanesi’nde yöneticisinden doktoruna, hemşiresinden hastasına herkes çok sevmişti Ataman’ı...
Başhekim, rica etti:
“Bizim sizden başka psikiyatrımız yok. Şimdi Alsancak’a dönüyorsunuz.
Haftada iki gün de olsa Aliağa’daki hastanemizde poliklinik yapar mısınız?
Hastalarımızın size ihtiyacı var.”
Hiç tereddüt etmeden, “Tabii ki... Seve seve” yanıtını verdi Haluk Hoca.
***
O gün, bugündür, yani 6 aydır Dr. Haluk Sunday Ataman, geçici görevle her salı ve çarşamba günleri, Aliağa Devlet Hastanesi’ne giderek oradaki hastalarına bakıyor.
Zevkle, mutlulukla, Hipokrat yemini etmiş bir hekimin iç huzuruyla.
Aliağa ve çevresinden gelen hastalarına şifa dağıtırken, onların sevgi dolu sözcükleriyle, mutluluğu katlanıyor Haluk Hoca’nın...
Bir başka deyişle, sürgün yeri, ikinci adresi oldu.
***
Varsın, sürgüncü yöneticiler, böylesine değerli hekimlerin kıymetini bilmesin.
Varsın, Haluk Sunday Ataman gibi hekimleri oraya buraya havale etsinler.
Doğru tektir ve doğru insan, her yerde sevilir, hak ettiği saygıyı görür.
Tıpkı Haluk Hoca gibi...