Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Kasman, “Dokuz Eylül’de krizler bitmiyor” başlıklı yazıma açıklama göndermiş.
Yasal bir zorunluluk olmamasına rağmen, meslek etiği açısından açıklamayı yayımlıyorum:
Açıklama, özetle şöyle:
***
Sayın Akbel;
Ben insan odaklı olaylara bakar, kişinin etiketine göre değil, işi yapabilme gücüne göre yakın mesai arkadaşlarımı seçerim.
Bu da kurumun başındaki kişinin en doğal hakkıdır.
Prof. Dr. Türkay Baran ve Prof. Dr. Esra Aslanertik, bizimle birlikte yola çıkmış; verilen görevleri layıkıyla yerine getirmiştir.
İstifa, tek taraflı bir karardır; kişinin kendi tasarrufudur. Hocalarımız bunu kullanmıştır, saygı duyarım.
Genel Sekreterimiz Ahmet Cevdet Oral’ın istifasını istediğim haberi gerçek dışıdır; kendisi hala görevdedir.
Kaldı ki sağlık sorunları nedeniyle Sayın Oral, uzun bir süredir raporludur.
Bugüne kadar hiç bilet kesmedim; çünkü üniversitemizi maddi kaygılarla değil; herkesin söz hakkı olduğu ilkeli yönetim anlayışı ile yönetmeye gayret ettim.
İç karışıklık ve benzeri huzursuzluk iddialarını, aklınızda şeytan üçgeninin bir parçası yapma gayretinizi de anlamlı bulmuyorum.
***
Sayın Akbel;
İzmir’deki bir üniversitenin rektörlüğünü yapan ve sonrasında terör örgütü soruşturması sonucunda görevden alınarak kamudan ihraç edilen bir kişiyle beni yan yana getirme gayretiniz; belli ki çalışılmış bir konunun özeti.
Bilimin ve vicdanımın ışığından başka kimseye aklını emanet etmeyen bir rektör olarak, bu yaklaşımınız bir mesaj vermek ve hedef göstermek gayreti olduğunu düşünüyorum.
İsmim, YÖK tarafından Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın takdirine sunuldu.
Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle rektörlük makamına atanmış oldum.
Medeni cesaret gösterip seçimlere katılmış, sonrasında ise Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından atanmış bir bilim insanını ‘Rektör İlan Edildi’ diye değersizleştirmeye çalışmak; oy versin, bu kuruma emek veren insanlara büyük saygısızlıktır.
Yazdığınız köşe yazınızdan dolayı sizi şiddetle kınıyor; Türk adalet sistemine her zaman güvendiğimizi bilmenizi istiyoruz.
***
38 yıllık gazetecilik hayatımda ilk defa kınandım.
Olsun; nazar boncuğu olarak kabul ediyorum.
***
Aba altından sopa gösteren Rektör Bey’e söyleyecek söz bulamıyorum.
Bu arada küçük bir not düşmem gerekiyor.
İstifası istenen Esra Hoca, hukuka aykırı biçimde istifa ettirildiği gerekçesiye yargıya gidiyor.
Dava dilekçesi yazılıyor şu anda.
Genel Sekreter Ahmet Cevdet Oral, görevinin başında!
Çünkü istifa etmedi; bayram sonrasına kadar izinli.
Genel Sekreterlik makamına vekaleten, eski DESEM Müdürü Prof. Özlem Çakır getirildi.
Davanın takipçisi olacağım.
Gelişmeleri, yeri geldiğinde aktarmaya devam edeceğim.
Şimdilik susma hakkımı kullanıyorum.