Muhittin Akbel

Muhittin Akbel

muhittin.akbel@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çeşme pahalı mı, değil mi?
Turistik ilçeye tatile giden vatandaşlar, rakamlara neden isyan ediyor?
Esnaf, o rakamları istemekte ne kadar haklı?
Belediyenin, Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın, ÇEŞTOB’un, bu konuda yapabilecekleri bir şey var mı?
Malum, Çeşme denince, insanların aklına o doğal güzelliklerin yanı sıra pahalılık geliyor.
Bu sorunu, konunun muhataplarıyla konuştum.
Önce, Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’ı dinleyelim:

“Çeşme Belediye Başkanıyım ama ben de burada yaşıyorum, vatandaşım.
Bu sistemin içinde ben de varım.
Çeşme’de her bütçeye uygun alanlar var.
Alaçatı’da makul fiyata balık da yersiniz, rakı da içersiniz.
Popüleritesi yüksek mekanlara giderseniz, ödeyeceğiniz bedel de artar.
Örneğin ben, hiçbir beach’e giriş ücreti ödemedim; çünkü halk plajından denize giriyorum.
Çarşıda son derece ekonomik lokantalarımız var; oralarda yemek yiyorum.
Pekala vatandaşımız da fiyat tarifelerine göre hareket edip bütçesine uygun yerlere gitmeli.
Arz talep meselesi bu.
Dünyanın her yerinde, lüks yerler pahalıdır.
Bu bir tercih konusudur.
Çeşme pahalıdır, iddiası doğru değil.
Belediye olarak, tespit edilen fiyatların üstünde satış yapan varsa, ancak onlara müdahale edebiliyoruz.
Halkımız; ne ödeyeceğini bilerek girsin restorana, beach’e...”

ÇEŞTOB Başkanı Veysi Öncel , otel fiyatlarının, Didim, Kuşadası, Marmaris, Bodrum’daki fiyatlardan bir farkı olmadığını söyledi.
Öncel, 5 yıldızlı bir otelde iki kişilik bir gece konaklamanın 550 lira civarında olduğunu ifade etti ve ekledi:
“Çeşme’de esas sorun, kira bedellerinin yüksekliği.
Alaçatı’da Ekmekiçi açmak istedim, 750 bin lira hava parası istediler.
O paraları çıkarıp kazanç sağlamak neredeyse imkansız.”

Çeşme Esnaf ve Sanatkarları Odası Başkanı Osman Köfüncü, Çeşme’nin günah keçisi yapıldığını iddia etti.
“Serbest piyasa ekonomisinde ne desek boş” diyen Köfüncü, seyyarların çokluğundan şikayetçi.
Fiyat menülerinin masada olması gerektiğini savunuyor.
Köfüncü’yü dinleyelim:

“Karidesli hamburger menüde 240 lira yazıyorsa ve siz o hamburgeri yiyorsanız, itiraz etmenizin anlamı yok.
Çay 10 liraymış! Yok böyle bir şey. Alaçatı’da bir kahvehanede çayı 2 liraya içebilirsiniz.
Bir başka yerde çay, 5 lira.
Çeşme kumrusu, 15 lira. İzmir’de de aşağı yukarı aynı fiyat, belki bizde 2-3 lira pahalı. Turistik bir yerde Çeşme Kumrusu yiyorsanız, 15 lirayı normal karşılamanız gerekir.
Benim Çeşme’de 1800 esnafım var. Hepsini aynı kategoriye sokmak, haksızlık olur.
Seyyarlarla başımız dertte.
Kokoreççisi, dönercisi, balıkçısı, manavı, seyyar satış yapıyor, vergi ödemiyor.
Vatandaşlarımız, vergisini ödeyen esnaftan alışveriş yapsın.
Kiralar çok yüksek. Personel giderleri, dayanılacak gibi değil.
Bir önerim daha var: Eğer bir vatandaşımız kazıklandığını iddia ediyorsa, adisyonu, faturayı bana ulaştırsın; ben de gereğini yapayım.”

İşte böyle!
Çeşme tartışması bitecek gibi görünmüyor.
Söz savunmanın dedik, üç başkana da söz hakkı verdik.
Bu açıklamalar, umarım vatandaşı tatmin etmiştir.