Muhittin Akbel

Muhittin Akbel

muhittin.akbel@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nin yeni akademik yılı açılışında dikkat çekici bir ifade kullandı.

Dedi ki:

“Ben rektör olsam, şuna bakardım: Üniversitemden mezun olan öğrencilerimin yüzde kaçını işe yerleştiriyorum? Yüzde kaçını iş arayan değil, işveren genç girişimci yapıyorum? Bunu sorardım, en önemli kriter de bu olurdu. İş ile iş gücü arasındaki beceri uyumunu sağlamamız lazım. Üniversitelerin programlarının iş dünyasının istekleri doğrultusunda hazırlanması gerekir.”

Haberin Devamı

Bakan Elvan, yerden göğe haklı.

***

Sayın bakana, bazı şeyleri hatırlatmak isterim:

Örneğin, kuş uçmaz, kervan geçmez yerlerde bile üniversiteler açıldı sayın bakanım.

Oralardan mezun olmayı başaranlar, mutlu mutlu evlerine dönüyorlar, diplomayla!

Babalarıyla çobanlık yapıyorlar, anneleriyle süt sağıyorlar, tarlada ırgatlık yapıyorlar.

Devletin açtığı sınavlara girip işe girmeyi hayal ediyorlar.

Ulaşabildikleri her yere CV gönderiyorlar.

***

Bir de “Orta ölçek” dediğiniz seviyede üniversitelerimiz var ya sayın bakanım.

Onlar, kötünün biraz daha iyisi sanki!

Mühendislik okuyup mezun olduktan sonra kaçı mesleğini yapıyor, bilen yok.

Sanırım, küçük, küçücük bir azınlık mesleğini yapabiliyor.

Sözünü ettiğiniz üniversitelerin rektörlerinin keyfi yerindedir sanırım.

Çünkü yetiştirdiği mimarı, inşaat mühendisini, “iletişimci” diploması verdiği öğrencisi, çalışıyor mu, çalışmıyor mu, umurunda bile değildir.

***

Kalkınma Bakanı olarak üzerinde durduğunuz konuyu ciddiye alan bir adres, bir rektör var sayın bakanım.

Tanıştırayım efendim; Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Cemali Dinçer...

Yaşar Üniversitesi’nde de Kariyer Yönlendirme Birimi var.

Fakat Yaşar’ın bu birimi, sosyal medyayı o kadar iyi kullanıyor ki...

Rektör hocamız ve üniversitesi; Linkedin adlı sosyal medya aracıyla, okuldan mezun olanların yüzde 85’ine ulaşmış durumda.

Linkedin ağı sayesinde ulaşılan Yaşar mezunlarından kaç kişinin ABD’de, Portekiz’de, Almanya’da çalıştığı tespit ediliyor.

Hangi işte çalıştıklarını da öğreniyorlar.

Rektör Dinçer, ulaşabildikleri mezunlardan yüzde 80’inin çoğunun, kendi mesleğinde olmak üzere çalıştığını bilmekten gurur duyuyor.

Haberin Devamı

***

İsterseniz, sözü Rektör Prof. Cemali Dinçer’e bırakalım:

“Ortalama bir üniversiteden mezun olanları, iş dünyası hemen kullanamıyor. Onlara bir süre daha eğitim vermek zorunda.

Fakat yeni nesil üniversite müfredatları, öğrenciyi o işe göre yetiştirmeyi amaçlıyor.

Üniversitemde mesela elektrik mühendisi adayı, son yılında gerçek iş hayatında çalışıyor.

İş dünyasının kendisinden ne beklediğini öğreniyor, kendini geliştiriyor. Mezun olunca da açıkta kalmıyor.

4 yıllık lisans, 2 yıllık önlisans programlarında, iş üzerinde eğitim projeleri var.

Öğrenci; gerçek iş hayatında, ‘Benim konumla ilgili benden ne bekleniyor?’ sorusunun cevabını bulmadan mezun olmuyor.

Sayın Bakanın görüşlerine aynen katılıyorum. Rektör, kaç öğrencisinin işe girdiğini, işveren olduğunu bilmeli.

Üniversitenin gerçek başarısı da bana göre budur.”

***

Durum bundan ibarettir.

Mezuna iş konusunu ciddiye alan üniversitenin farkını anlatabildim mi sayın bakanım?