Polenli hava ve gezme durumu

27 Nisan 2014

Sabırsızlıkla beklediğiniz bahar sizi hasta edebilir. İlkbaharın başında daha çok ağaçlar, ilkbaharın sonunda ve yazın başında da daha çok çimen ve otlar alerjiye neden oluyor

elki de sizin kolunuza da delikler açılarak alerji testi yapıldı.
Bu küçük deliklere damlatılan polenlerin hiçbirine benim vücudum reaksiyon göstermedi ama şu an birçok kişi gibi benim de gözlerim kızarık ve burnum tıkalı. Diğer bir deyişle, binaların içinde ve dışındaki havada uçuşan tozlar, polenler ve küf sporları gibi alerji meydana getiren maddeler (alerjenler) nedeniyle yılın bu sıcak aylarında milyonlarca insan alerjik rinit, bahar ya da saman nezlesine yakalanır ve astım krizlerinde artış gözlenir.
Polenler bitkilerin üreme organıdır ve insan saçının kalınlığından çok daha küçüktür. Fakat biz daha çok kavak ağaçlarının havada uçuşan beyaz tüylü polenlerine kafayı takıp kavak ağaçlarını yanlış yere kesiyoruz. Çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük olan polenler burna girer ve göze yapışarak bahar alerjisine neden olur. Gece uyku düzeni bozulur, gündüz konsantrasyon eksikliği
ve baş ağrısı da olabilir.

Mayıs ayında polen türü 20 ile rekor sayıya ulaşıyor

Yazının Devamı

Yıldırım öldürür!

20 Nisan 2014

Yıldırım nedeniyle gök gürültülü havada bisiklet, motor, sandal, traktör gibi üstü açık araç kullanılmaz; yüzülmez, gezilmez, top oynanmaz...

Baharla beraber ölümlü yıldırım haberleri gelmeye başladı. Kurban olmamak için sizi ilgilenip bilgilenmeye davet ediyorum. Çünkü yıldırımdan ölmek asla bir tesadüf değildir; gök gürültüsü bir erken uyarı sireni gibi tehlikeyi haber veriyor.
Şili’de düşen yıldırımda 60 ineğin aynı anda telef olması hariç yıldırım, deprem gibi toplu ölümlere pek neden olmaz. Daha çok kurbanlarını birer birer alan yıldırım, toptancı olan depremden farklı olarak, “perakendeci” bir afet olarak adlandırılabilir. Ülkemizde eğitim ve planlamada ihmal edilen önemli afetlerdendir.

Yıldırım çarpan kişi kömür haline gelmez
Şili’deki gibi birkaç ineğin yıldırımdan aynı anda telef olması aslında kırsal alanda yaygın görülen bir olaydır. Bu olay yüzünden köylerde aileler arasında kavgalar bile olur. Yıldırımdan ölen ineklerde hiçbir iz görülmez.
Yakın bir yere düşen yıldırımın elektrik akımı ıslak yer yüzeyinde hızla etrafa saçılınca inekler bacaklarından vücutlarına farklı elektrik akımları alır. “Adım potansiyeli” denilen bu durum ineğin kalbini durdurup

Yazının Devamı

Yeni başkanlara afet uyarısı!

13 Nisan 2014

Yeni belediye başkanlarının afet hazırlıkları, afet planları, afet risklerini önleme gibi çalışmaları hiç vakit kaybetmeden yürütmeleri gerekiyor

Başta İstanbul olmak üzere ülkemizin pek çok şehrinde büyük bir deprem veya başka bir afet her an olabilir. Belediye başkanları afetlerle ilk yüzleşecek ve hesap sorulacak ilk yöneticiler olacaktır. Ayrıca afetlerin sıkça yaşandığı ülkemizde, şehirlerin afetlere dayanıklı ve sürdürülebilir bir hale getirilmesi ekonomik kalkınmaları için de
en öncelikli konudur. Bu nedenle afet hazırlıkları, afet planları, afet risklerini önleme ve kentsel dönüşümle azaltma gibi çalışmalar belediye başkanlarınca öncelikle yapılması gereken olmazsa olmaz çalışmalardır.
Belediye başkanları şehirlerini afetlere karşı güvenli bir hale getirmek zorundadır da. Çünkü
5353 Sayılı Belediye Kanunu’nun
53. Maddesi’ne göre öncelikle ve özellikle aşağıdaki çalışmaları yapmakla yükümlüdürler:
* Halkın depreme hazırlık ve temel afet bilinci, güvenli yaşam vb. konularda (CD, kitap, seminer, söyleşi, tiyatro vb. ile) sürekli eğitilerek bilinçlendirilmesi.

Yazının Devamı

Yarıkkaya rüzgarı

6 Nisan 2014

Uzun zamandır İskenderun’un Yarıkkaya rüzgarına kafayı taktım. Yarıkkaya’nın dünyanın önemli yerel rüzgarlar listesine girmesi gerekir

akin olunca ismi hava olan şeffaf ve renksiz şeye, hareket edince rüzgar diyoruz. Dalgalanan çimenler, sallanan ağaçlar, hareketli bulutlar, denizde köpüren dalgalar, evlerin köşelerinde vınlaması ile onun varlığını fark edebiliriz. Bazen de deli dolu esip fırtına ve hasarlara neden olur, hayatımızı zora sokar.
Savaş rüzgarları, aşk rüzgarları, şöhret rüzgarları, değişim rüzgarları gibi çok çeşitli rüzgarlar var ama ben uzun zamandır İskenderun’un Yarıkkaya rüzgarını kafaya takmış durumdaydım. Dünyada rüzgarlar estikleri yerlere göre de özel adlar alır. Dünyanın meşhur yerel rüzgarları arasında örneğin Bora, Fön, Haboob, Hamsin, Meltem(i), Vardar ve Karaburan var
ama neden Yarıkkaya yok? Halbuki Yarıkkaya’nın da önemli rüzgarlar
listesine girmesi gerekir.

Kısa ama etkili esiyor

Yazının Devamı

Dolar açan bitki: Kapari

30 Mart 2014

Yurdumuzun uygun bölgelerinde ya da ekonomik gelir elde edilemeyen arazilerde kapari yetiştirerek daha çok döviz geliri sağlanabilir

Geçtiğimiz hafta sonu Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Bomonti Kampüsü’nde Bilim Kahramanları Buluşuyor / First Lego League 10. Türkiye Ulusal Turnuvası’na jüri üyesi olarak katıldım. Hem eğlendim hem de çocuklardan çok şey öğrendim. Bu senenin teması “doğanın gücü”, parolası ise “Hazır mısın? O halde önce güvende kal, sonra yeniden yapılan”.
Çok şey öğrendim ama ben size sadece kapariden bahsedeceğim. Evet, Bilim Kahramanları Buluşuyor turnuvalarının son ayağında İzmir Özel Rota Ortaokulu öğrencilerinin oluşturduğu Rotatech Star adlı proje ekibi “Kapari Ek Toprağını ve Ormanını Koru” başlıklı projesini sununca ben de kapari ile tanışmış oldum. Öğrenciler kaparinin erozyonda, orman yangınlarında, çevreyi
koruma ve yerel ekonomiyi geliştirmede ne kadar etkili bir bitki olduğunu öyle bir güzel anlattı ki ben de merak edip biraz daha araştırdım.
Kapari kurak ve yarı kurak toprakların bitkisi. Yani bir Karadenizli olarak bu bitkiyi tanımam biraz zor. Ama yurdumuzda Akdeniz ikliminin hâkim olduğu Batı Anadolu illeri başta olmak üzere,
O

Yazının Devamı

Malezya uçağı neden kayboldu?

23 Mart 2014

Malezya Havayolları’na ait uçağın gizemli biçimde kaybolması konusunda değişik açıklamalar yapılıyor. Bermuda Şeytan Üçgeni de bu bağlamda tekrar hatırlandı

Malezya Havayolları’na ait Boeing 777 tipi uçak iki hafta önce gizemli bir şekilde kayboldu. Kimine göre teröre kurban gitti, kimine göre ise ani basınç düşüşü veya oksijen kaybı oldu, Çin Denizi’nde Bermuda Şeytan Üçgeni oluştu, uçağı yuttu...
Uzmanlığıma uygun bir şekilde ilk aklıma gelen uçağın karşılaştığı hava şartlarını sorgulamak oldu. Fransız Havayolları’nın Rio de Janeiro-Paris arasındaki 447 sefer sayılı uçuşunu gerçekleştiren Airbus 330-200 uçağı, 1 Haziran 2009’da Atlas Okyanusu üzerinde 216 yolcu ve 12 kişilik personeliyle birlikte kaybolmuştu. Bu uçağın teknik
bir arıza nedeniyle okyanusa düştüğü açıklandıysa da kuvvetli gök gürültülü fırtına da bu kazaya neden olan önemli faktörler arasındaydı.

Bu olayda havanın hiçbir suçu yok
Flightradar24 internet sitesine göre, yaklaşık altı saatlik bir uçuştan sonra uçakla en son sabah 09.21’de Malezya ile Vietnam arasında temas kurulabilmiş. 17.00 saatiyle meteoroloji uydusu ve haritalarına göre uçağın rotası üzerinde ne bir bulut ne gök gürültülü bir

Yazının Devamı

Bisiklette sessiz devrim

16 Mart 2014

Hem dünyada hem ülkemizde bisiklet kullanımı konusunda sessiz bir devrim yaşanıyor. Kuşkusuz bu yaygınlaşma bizim için büyük önem taşıyor

Bisiklet ya da popüler olmayan adıyla velespit, insan gücü yani güneş enerjisiyle çalışan bir ulaşım aracı. Ülkemizde de ulaşım ve eğlencenin yanı sıra bisiklet sporunda da kullanılır, diğer bir deyişle kullanılmalıdır...
Buna rağmen 9 Mart 2014’te Eskişehir Osmangazi ve Anadolu Üniversitesi Enerji Kulüpleri öğrencilerinin ortaklaşa düzenlediği 1. Eskişehir Enerji ve Çevre Konferansı’nda bisikletten ne kadar uzak olduğumuzu da gördüm. Bisikletliler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Suyabatmaz salondakilere “Bisiklet sürmeyi biliyor musunuz? Bisiklet sürmeyi seviyor musunuz?” diye sorunca hemen hemen herkes “evet” derken, “Bu konferansa bisikletle kimler geldi?” sorusuna “evet” diyenlerin sayısı bir elin parmakları kadar bile değildi.

Getirisi yüksek
Halbuki hem dünyada hem de ülkemizde bisiklet kullanımı konusunda şu an sessiz bir devrim yaşanıyor. Öyle ki Murat Bey’in anlattığına göre Avrupa Birliği’nin gelecek 10 yıllık hedeflerinde, kent içi ulaşımında bisikletli ulaşımın payının yüzde 25 olması amaçlanmış. Ülkemizde de son

Yazının Devamı

Cemreler düştü ama nereye?

9 Mart 2014

Atalarımız “Cemre bizim keseye düşmüş” diyor. Doğru söze ne denir! Çok kurak ve sıcak bir günde, cemre düşse düşse susuzluk ve kıtlık olarak cüzdanımıza düşer

Cemre kor halindeki ateş anlamına geliyor. Diğer bir anlamı hac sırasında Mina Vadisi’nde atılan taşlardan meydana gelen yığın. Divan şairlerinin cemre zamanlarında baharın gelmesi dolayısıyla önemli kişilere yazdıkları övgü şiirleri de cemreviye olarak biliniyor. Meteorolojik bir olay olarak bilinen cemre ise takvimlerde ilkbahardan önce birer hafta arayla havaya (20 Şubat’ta), suya (27 Şubat’ta) ve toprağa (6 Mart’ta) düştüğüne inanılan ısıtıcı bir kuvvet veya
ısı yükselmesi olarak tanımlanır.
Ahmet Özdemir’in “Folklor Penceresi” adlı kitabının “Folklorumuzda Meteoroloji” bölümünde yer alan Anadolu’daki cemre söylentileri şöyle: “Cemre gökte yaşayan yiğit bir delikanlıymış. Uzaktan gördüğü dünyaya karşı merak duymaya başlamış. Havaya düşmüş. Toprak ananın kızlarından birine âşık olmuş. Suya düşmüş, yıkanmış, temiz olduktan sonra toprağa düşmüş ve sevgilisine kavuşmuş...” Ayrıca “Üçüncü cemrenin düştüğü akşam, poyraz rüzgarı ile lodos rüzgarının kavga ettikleri sanılmakta. O gün ikindiden sonra, hangi rüzgar

Yazının Devamı