Türkiye'nin ikinci nükleer santralını hangi şirketin yapacağı yıl sonundan önce belli olacak.
Öğrendiğime göre, Enerji Bakanlığı Çin, Fransa, Güney Kore, Kanada ve Rus şirketleri ile konuşuyor.
Bu kadar çok taliple, bu kadar kısa zamanda, kim nasıl konuşuyor da yıl sonuna kadar sağlıklı bir seçim yapılacak, büyük bir muamma.
Ama belki de muamma o kadar büyük değil. Çünkü seçilecek olan şirketin Çinli olacağı nerdeyse kesin.
Türkiye'nin nükleer enerji üreticisi olmak için seçtiği model sadece özel sektör mantalitesi ile çalışmayan devlet şirketlerine şans tanıyor. Talipler arasında hiç Amerikan şirketinin olmamasının nedeni bu.
Türkiye, cebinden para çıkmadan ve elektrik alımı dışında hiçbir garanti vermeden nükleer santral sahibi olmak istiyor. Bu Türkiye ile iş yapabilecek şirketlerin sayısını olağanüstü bir biçimde kısıtlıyor. Daha önemlisi, en modern ve güvenli reaktör teknolojisine sahip şirketlerin çoğunu Amerikan, Fransız, Japon elimine ediyor.
Yukarıdaki listede Türkiye'nin formülüne uygun iki ülke var: Çin ve Rusya. Birinci santral işinin havale edildiği Rusya'ya ikinci santralı da vermek pek akıl işi olmadığı için kala kala Çin kalıyor.
"Devletlerarası anlaşma yapmaya müsait ve finansman kolaylığına sahip olduğu için en uygun aday Çin" diye konuştu konuyu yakından izleyen bir kaynak.
Çin'in dezavantajı, 'üçüncü nesil' olarak bilinen en modern teknolojiye sahip olmaması. Gerçi Çin 'üçüncü nesil' reaktör inşa ediyor ama bunların teknolojisi batılı şirketlere ait. Türkiye'de modern santral yapabilmesi için, Çin'in, Fransız veya Japon şirketlerle ortaklık kurması ya da teknolojilerini Türkiye'ye taşımak için onlardan izin alması gerekir. Her ikisi de olabilir. Dev Fransız elektrik şirketi EDF İngiltere'de nükleer santral yapmak için cebi dolu Çinli ortak aradığına göre AREVA da pekala Çin'le birlikte Türkiye'ye gelebilir.
Rusya için olduğu gibi Çin için de Türkiye'ye girmek ekonomik olmaktan ziyade siyasi bir karardır. Çin nükleerde dünyanın en aktif ülkelerinden biridir. Faaliyette bulunan 11 ünite yanında inşaat halinde 22, planlama aşamasında 35 ve öneri aşamasında 120 ünite var.
Çin, teknolojisini yeni yeni ihraç edilebilir hale getiren Güney Kore gibi, denizaşırı alanda faaliyet göstermek istiyor.
Türkiye'den iyi müşteri mi bulacak?