Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Belki duydunuz. İşadamı Can Paker, İstanbul’daki evinde Başbakan ve eşine bir davet verdi. Davete bazı önde gelen gazetecileri ve eşlerini de çağırdı.
Kural, Başbakan’ın söylediklerinin off the record olacağıydı. Gazetecilerin hiçbiri veya kimse bu kurala uymadı. Başbakan’ın söyledikleri gazetelere düştü. Ufak bir fırtına koptu.
Bu aşamada size kısa bir gazetecilik dersi vermek durumundayım.
Profesyonel gazeteci bir mülakata başlamadan önce mülakatı yapacağı kişiyle mülakatın kurallarını koymak zorundadır. Amaç, konuşulanların ne kadarının yazılacağı, yazılanların kime veya hangi kaynağa atfedileceğini tespit etmektir.
Bunun için değişik söyleşi biçimleri ortaya çıktı.
Bazı mülakatlar on the record’dur. Mülakatı veren veya konuşmayı yapan kişinin söylediği her şey yazılabilir.
Bazı mülakatlar background’dur. Mülakatı veren kişi size birçok şey anlatır. Anlattığı her şeyi yazabilirsiniz. Ama kaynağınızın kim olduğuna, hangi kurum, hatta ülkeye ait olduğuna dair ipucu vermekten titizlikle sakınırsınız.

Haberin Devamı

En yararlı söyleşi tarzı
Bazen konuştuğunuz kişi, “Benim adımı vermeden yazın” der. O zaman gazeteci aldığı bilgilerin tamamını kullanabilir ama kimden aldığını saklar. Haberi “güvenilir bir kaynak”a atfeder.
Bir de off the record var.
Gayri resmi olarak  veya özel olarak söylenen, banda alınmamak, yazılmamak, başkalarına nakledilmemek koşuluyla yapılan söyleşiler veya konuşmalar off the record’dur. “Sadece bilin, sizde sır olarak kalsın şeklinde özetlenebilir bu kural.”
Benim deneyimimde, en yararlı söyleşiler off the record olanlardır. Söylediklerinin kendine geri dönmeyeceğini bildiği için kaynağınız en çok bu koşul altında “açılır.” Sarf ettiği sözler iki kişi arasında kalacağı için, sarf edeni bağlamaz, zor durumda bırakmaz, taahhüt altına sokmaz, tehlikeye atmaz, vesaire.
Batı gazeteciliğinin birçok konsepti gibi off the record bizde alaturkalaştırılmış şekliyle tedavüldedir.
Off the record, bir defa, hatalı olarak, “yazılmamak üzere” şeklinde çevrildiği için yanlış uygulanır. Mülakatı yapan kişi duyduğunu yazmaz ama önüne gelene anlatır. Paker’in ve Erdoğan’ın acı acı deneyimledikleri gibi.
Bazıları birkaç ay sonra “O zaman off the record idi ama üzerinden vakit geçti” diyerek yazar. Oysa off the record zamana veya mekâna bağlı olmaksızın off the record’dur.
Bazıları da “Ben off the record moff the record anlamam” diyerek o gün yazar.
Eğer anlattıklarımı kavradınızsa, Başbakan’la Paker’in evinde yemek yiyen bazı gazetecilerden daha iyi gazeteci olmak için iyi bir başlangıç yaptınız demektir.