Alman yat üreticisi Bavaria öyle bir yelkenli tekne modeli geliştirdi ki artık tekneyi iskeleye yanaştırmak çocuk oyuncağı haline geldi
Bavaria Vision 46 kullanım rahatlığının yanı sıra, geniş kokpiti ile de dikkat çekiyor.
Almanların iddialı tekne üreticisi Bavaria, yeni ürettiği Vision 46 modelinde müthiş yeniliklere imza attı. Tek bir düğme ile tekne yan yan giderek iskeleye yanaşabiliyor. Sadece bir düğmeye basarak tramola atıp yelken trimi yapabiliyor.
Bavaria Vision 46 serisi yelkenli tekne (14 metre boyunda), ilk kez ocak ayında Düsseldorf’da düzenlenen Boat Show’da tanıtılmış ve fuarda en çok ilgi gören teknelerin başında yer almıştı. Vision 46 şimdi de 25 Şubat’a kadar sürecek TÜYAP İstanbul Boat Show’da sergileniyor.
Teknenin karadaki bu tanıtımından sonra,
tüm dünya için denizdeki tanıtımı ve denizdeki
test sürüşleri ise nisan ayında İzmir Çeşme Alaçatı’da yapılacak. Bu testlere, dünyanın en önemli 12 yat dergisinin editörleri katılacak. Ancak ilk testin sonucunu dünyanın önde gelen yelken dergilerinin okurlarından önce Milliyet okurları öğrenecek. Çünkü teknenin ilk test sürüşünü yapma sözünü ben aldım. Bavaria’nın yelken camiasında büyük ilgi ile karşılanan bu yeniliği tüm dünya için İzmir Alaçatı’da tanıtıp test etmesi ise Bavaria teknelerinin Türkiye temsilcisi Taner Gümüş’ün gayretleri ile oldu. Bavaria ile birlikte Alaçatı ve Çeşme’nin yelkene uygun rüzgârı, çevre koyları, lokantaları ve lezzetleri de dünyanın 12 büyük yat dergisinde yer alacak.
Sadece acemiler için değil, tek gezen denizciler için de kolaylık
Teknenin baş ve kıçına konan manevra pervaneleri ile tekne ileri geri gitmeden 90 derece yana doğru hareket edebiliyor ve bir iskeleye çok rahat yanaşabiliyor. Bununla da sınırlı kalmıyor. Teknede sizden başka kimse yoksa ve iskelede de kimse bulunmuyorsa tekneyi karaya bağlamak imkânsız... Ancak bu sistem, tekneyi usturmaçalar üzerinden iskeleye ya da rıhtıma yaslıyor ve sabit tutuyor. Siz de bu sırada tekneden karaya çıkabiliyor ve teknenin halatlarını bağlayabiliyorsunuz. Manevra pervaneleri, daha öncekiler gibi 40 saniye süre ile değil, 15 dakikanın üzerinde bir süreyle ve jel aküden çok az enerji tüketerek çalışıyor. Sistem, Volvo ve Garmin’in işbirliği ile geliştirildi.
Diğer kolaylık da, biraz zahmet ve güç harcamayı gerektiren tramola işleminin tek bir düğme ile yapılması.
Bilmeyenler için açıklayalım. Tramola, yelkenli bir teknenin rüzgârı aldığı tarafın değiştirilmesidir. Yelkenli tekneler rüzgâr karşıdan geldiğinde o yöne doğru gidemezler. Gitmek istedikleri rota, eğer karşıdan gelen rüzgârın olduğu yön ise bu rotaya 45 derecelik zikzaklar çizerek giderler. Bu nedenle de rüzgarı bir süre sancaktan (sağ taraf), bir süre de iskeleden (sol taraf) alırlar. Tekne rüzgarı sancak tarafından alırken rota değiştirip iskele tarafından almaya geçiş işlemine tramola atak denir.
Tramola atmak için teknede dümenci dümeni kıracak (rotayı değiştirecek), bir başka kişi teknenin sol (iskele) tarafındaki gerilmiş yelken halatını yavaş yavaş bırakacak, diğer bir kişi ise sağ (sancak) taraftaki yelken halatını vinç üzerinde saracak. Rüzgarı aldığı açıya göre de bu sarma işleminin gerginliğini ayarlayacak. Eğer teknede tek başına iseniz dümeni kıracak, teknenin bir tarafından diğer tarafına tüm işleri kendiniz yapacaksınız. Vinçleri çevirecek, sert havalarda ciddi bir güç harcayacaksınız. İşte Bavaria bütün bu işlemi Garmin elektronik ve Lewmar yelken sistemleri işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu gelişme sadece yelkene ve denizciliğe yeni başlamış olanlar için kolaylık sağlamakla sınırlı kalmıyor. Tek başına seyahat eden ya da güçten kuvvetten düşmüş tecrübeli denizciler için de fayda sağlıyor. Bir denizci olarak karar veriyorsunuz ve verdiğiniz kararı güç kullanarak değil, bir düğmeye basarak uyguluyorsunuz.
Günay yatçıya vize sorununu çözüyor
Türkiye’ye turist vizesi ile gelip kaçak çalışan işçi sorununu önlemek üzere çıkarılan kararnameye göre turistler 90 günün sonunda Türkiye’den çıktıktan sonra, dönmek için üç ay beklemek zorunda kalacaklar.
Ancak kaçak işçilerle mücadele etmek için çıkarılan bu karar, marinalarda teknesi bağlı yabancı yatçıları zor duruma sokmuştu. Yılın 12 ayı için marinalarda sözleşme yapan yabancılar için ikamet izni almak kolaydı. Ama genel olarak ülkemizdeki yabancı yatçıların çoğunluğu yılın
5-6 ayı bir marinada sözleşmesi bulunmadan kıyılarımızda dolaşıyor, alışveriş yapıyor, Türkiye’de para harcıyor, ekim-kasım aylarında marina ile sözleşme yapıyor, nisan-mayısta tekrar denize açılıyor. Yeni düzenlemeye göreyse 90 günden fazla Türkiye’de kalamayacak, dönmek istediklerinde de 90 gün Yunan adalarında oyalanmak zorunda kalacaklar.
Duyduğumuza göre, çok sayıda yabancı yat sahibi bu düzenleme nedeniyle istemeye istemeye sözleşmesini uzatmayacağını ve Türkiye’yi terk edeceğini söylüyordu. Konuyu gündeme taşıdıktan sonra Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın yakından ilgilendiğini ve sorunun çözümü için konunun Bakanlar Kurulu gündemine alındığını öğrendim. Bakanlar Kurulu’ndan yat sahipleri ve transitlogda adı bulunan mürettebatın
90 gün uygulamasından muaf tutulması kararı
çıkması bekleniyor. Bu girişimi için Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a teşekkür ederiz.
KAPTAN ÇARŞIDA
Denizde tatlı su
Tekne sahibi olan denizciler Boat Show’u merakla beklerler. Yeni çıkan aksesuarlar incelenir, yeni malzemeler satın alınır. Özellikle küçük ve orta boy teknelerin karşılaştığı sıkıntıların başında tatlı su gelir. Tatlı su deposu birdenbire boşalır. Denizden çıktıktan sonra duş yapamazsınız. Tatlı su sorunu daha çok, büyük teknelerde kurulan arıtma cihazları ile çözülüyordu. İzmirli Delfin firması büyük teknelerin yanı sıra orta boy ve küçük tekneler için de uygun fiyatlarda tatlı su yapıcıları üretmeye başladı. Üstelik bu cihazların 12 volt ile çalışması da avantaj. En küçük arıtıcı saatte 60 litre tatlı su yapıyor. Cihazları Boat Show’da inceleyebilirsiniz.