Göcek’i kurtarırken Hisarönü’nü batırdık

Uzun yıllar Göcek’te bağlı duran büyük motor yatlar, sezon başında verilen kirlilik alarmının etkisiyle, biraz da yeni yerler görme isteği ile bu yaz Hisarönü Körfezi’ne akın ettiler. Ayrıca çok sayıda gulet ve tur teknesi de Göcek’te uygulamaya giren mavi kart zorunluluğu nedeniyle ceza korkusundan Göcek turlarını iptal etti, Hisarönü Körfezi’ne yöneldi.
Basında yer alan Selimiye, Bozburun, Orhaniye ve Yunanistan’a ait Simi adasını tanıtan yazılar da bölgeye ilgiyi artırdı. Göcek’te kirlilik durdu ama Hisarönü Körfezi’ndeki Selimiye, Bencik, Orhaniye, Bozburun gibi koylarda deniz kirlenmeye başladı.
Büyük motor yatlar, bulundukları koyda uzun bir süre hareket etmiyor ya da yakın koylar arasında dolaşıyorlar. 6 tona kadar ulaşan pis su tanklarında atıklar birikiyor, çevreyi kirletme özelliği daha da artıyor. Gece yarısı arıttıkları pis suları, koy içinde denize boşaltıyorlar. Arıttıklarını sandıkları su, durgun suya sahip koyların üzerinde tabaka oluşturuyor. Sonuç, kirlilik... Oysa yıllardır bu sularda dolaşan yelkenliler gibi körfez dışına çıkıp atıklarını açık denize boşaltsalar sorun olmayacak.

Sadıkoğlu’nun “deniz evi”
Guletler ve günübirlik gezi tekneleri ise her sabah erkenden kalkıp bir başka koya gidiyor, giderken de neredeyse karaya teğet geçecek şekilde 50 metre ile 100 metre açıktan gidiyorlar. Büyük guletlerde pis su arıtma sistemi hemen hemen hiç yok. Bu tekneler koydan dışarı çıkar çıkmaz, pis su tanklarını karadan 50 metre açığa basıyorlar. Günübirlik tekneler de keza öyle. Üstelik 200 kişiden fazla yolcu taşıyan günübirlik teknenin atığı genellikle 200 kişinin bulaşığının yıkandığı deterjan ve 200 kişiye pişen kızartma yağları. Yani tuvalet atığından kat be kat feci.
Ayrıca yüksek kapasiteli jeneratörlerin kilimalar için sürekli çalıştırılması sonucunda egsoz gazı kirliliği ile egsozdan deniz yüzeyine atılan kurum kirliliğini de unutmamak gerek.
Uzun yıllar Göcek’te kalan ve büyük tepki gören Kahraman Sadıkoğlu’na ait “yüzer ev” de, Göcek’ten çıkıp Hisarönü Körfezi’nde Orhaniye Koyu’na geldi. Gemi siciline kaydolan ve denize elverişlilik belgesi olan tekneye tekne demeye kimsenin dili varmıyor, herkes “deniz evi” diyor. Gerçi bu deniz evinde her türlü arıtma sistemi bulunuyor ama arıtılmış da olsa atık suyun olumsuz etkisi bulunuyor.

Orhaniye’nin eski ve yeni hali
Hisarönü Körfezi’nin en güzel koylarından biri de Orhaniye’dir. Orhaniye Koyu’nda Martı Marina ile Doğan Motel arasında kalan bu cennet köşede Martı Marina Yat Kulubü’nün genç sporcuları yelken yaparlardı. Şimdi kocaman deniz evi koyun bu nadide köşesini kapattı. Hareketsiz duruyor. Arıtılmış da olsa atıklar deniz üzerinde olumsuz etki bırakıyor.

Orhaniye’de lezzet noktaları

Hisarönü Körfezi’ndeki güzel mekanlardan söz etmekte fayda var. Orhaniye, Hisarönü Körfezi’nde büyük bir koy. Bölgedeki tek marina Martı Marina’nın içinde yer alan Mistral Restoran Tayland mutfağı ağırlıklı çalışıyor. Yine Marina’nın hemen yanındaki Fanari Restoran’ın ayrıca iskelesi de bulunuyor. Bu restoranın özelliği de tipik Ege mutfağı özelliklerini taşıyor. Her iki mutfakta da lezzetler yerli yerinde. Bu sene Orhaniye’de açılan bir başka iddialı mekan ise yine tekne bağlamak için iskelesi de bulunan Begonvil Restoran. Bu restoranda da yine Akdeniz mutfağının lezzetlerini bulmak mümkün. Orhaniye köy merkezinde ise marketler ve pansiyonlar bulunuyor. Mehmet Çoban’ın Çoban Pide salonundaki pideler ile benim tarifim üzerine odun fırınında yapılan tavuklu güveci tavsiye ederim. Söz pideden açılmışken, birkaç kilometre ötede Hisarönü Köyü’ndeki Mavi Pide’nin pidelerini tatmadan dönmeyin derim.

KAPTANIN MUTFAĞINDAN
Buzda balık
Bu haftaki tarifimiz, Orhaniye Begonvil Restoran’dan buzda balık... Lagos ya da benzeri beyaz etli büyük mevsim balığının kanı ve iliği iyice akıtılır. Limon suyu, zeytinyağı, defne yaprağı, tane karabiber ile dört gün buzdolabında bekletilir. Dördüncü gün sonunda bu marine sosundan çıkarılır, folyoya sarılır, buzdolabında saklanır. Servis yapılırken lakerda şeklinde kesilir. Özel sosu hazırlanır. Özel sosu ise şöyle: Zencefil, siyah havyar, zeytinyağı, limon ve taze krema sosu...
Tabağın altına ince kırılmış buz konur, buzun üstüne streç film kaplanır. Bu buz yatağının üzerine marine edilmiş çiğ balık ve sos konursa lezzetten bir kayıp olmaz.