Çevreci trawler

Hem dizel motorlarla hem de güneş enerjisi ile seyir yapan Greenline 40, yelkenli tekneleri aratmayacak ekonomik seyrin yanı sıra şık ve rahat tasarımıyla teknede yaşam konforunu da artırıyor

Slovenya ve İtalya’da yerleşik tekne tasarım ve geliştirme şirketi Seaway Grup tarafından üretilen Greenline motar yatları hem dizel makineyle hem de güneş enerjisi ile şarj olan elektrik motorlarıyla çalışıyor.
Teknenin geniş salon, geniş mutfak ve düzayak tasarımı, seyir esnasında ve tekne bağlı iken rahat ve konforlu bir yaşam sunuyor. Teknedeki buzdolabı, aynı boydaki birçok tekne sahibini kıskandıracak büyüklükte...
Greenline 40 modelinde (12 metre)
2 adet 150 beygir gücünde dizel makine bulunuyor. Tekne bu makineler ile saatte 20 mil hız yapıyor. Diğer taraftan teknenin üzerinde 1300 watt gücünde güneş enerjisi panelleri kurulu... Bu paneller, lityum pillerini besliyor ve iki adet 7 Kwa gücünde elektrik motorunu çalıştırıyor. Dizel motorlar kapatılıp elektrik motorları ile ortalama 5 mil sürat ile 6 saat seyir yapılabiliyor. Lityum piller, sahil elektriği ve güneş enerjisinin yanı sıra dizel makinelerin 1.5 saat çalışması halinde de tam olarak dolabiliyor. Bu hibrit teknoloji sayesinde, tekne hem çevreci özellik kazanıyor, hem de sürekli 220 volt elektrik enerjisi ürettiğinden ayrıca jeneratöre ihtiyaç duyulmuyor.

Greenline’in 33 (10 metre), 40 (12 metre) ve 70 (21 metre) modelleri bulunuyor. Firma 2009 yılı eylül ayında, 10 metrelik Greenline 33’ü üretmiş, bu tekneler 18 ayda 2 bin adet satarak iki yıl üst üste 10 metre kategorisinde dünyanın en çok satan teknesi unvanını almıştı. Bu yılın sonuna doğru Greenline’nın 45 (13.5 metre) ve
55 (16.5 metre) modelleri de deniz severlerin beğenisine sunulacak.
Greenline 40’ın vergiler hariç İstanbul teslim fiyatı 298 bin avro, tek motorlu olan Greenline 33’ün satış fiyatı ise 168 bin avro...
Greenline teknelerini Türkiye’ye getiren Ka Marin şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Ersan Öztuna teknenin trawler olarak tanımlandığını, alt gövdesindeki iki yalpa salması sayesinde teknenin sert havalarda güvenli seyir yaptığını söylüyor.

Güney kıyılara çok uygun
Greenline 40 teknesini incelerken, şöyle bir hesap yaptım. Güney kıyılarımızda dolaşırken, bir koydan diğerine en uzak mesafe ortalama 40 mil dolayında. Tekne 2 adet 150 beygir gücündeki makine ile saatte 20 mil yol yapıyor. Bu süre içinde de 24 litre dolayında yakıt harcıyor. 40 millik yolun yarısını böyle kat ettikten sonra geri kalan 20 mili de güneş enerjisi ile saatte 5 mil süratle gerçekleştiriyor. Böylece 40 millik yolu toplam 5 saatte ve toplam 24 litre yakıt harcayarak kat etmiş oluyor. Orta boy bir yelkenli teknede
80 beygir gücünde makine bulunuyor. Bu tekneler de saatte yaklaşık 8 mil sürat yapıp 6 litre mazot yakıyor. Hiç rüzgar olmayan bir havada, tamamen motor ile seyreden bir yelkenli tekne, 40 millik mesafeyi 5 saatte alıyor ve yaklaşık 35 litre de mazot harcıyor. Greenline, hiç rüzgarın esmediği bir havada, yelkenli tekneden bile daha ekonomik.
Diğer taraftan birden fazla buzdolabı, dondurucu, buz makinesi, daimi kullanım isteyen inverter gibi elektrikli alet donanımı fazla olan yelkenli tekneler rüzgarlı havalarda da, aküleri şarj etmek amacıyla günde en az iki saat kadar motor yelken birlikte seyir yapıyor. Böyle durumlarda 40 millik yolu yaklaşık 10-15 litre mazot harcayarak altı-yedi saatte tamamlıyor. Greenline, eğer aceleniz yoksa, daha kısa 20 millik seyirlerde ise sadece güneş enerjisi ile giderek hiç mazot yakmıyor. Bu hesaba göre Greenline 40 teknesi, bizim güney kıyılarımız için, neredeyse yelkenli tekneler kadar ekonomik seyir olanakları sunuyor.

Fuarın kırmızı urbalıları

Boat Show’larda, yeni tekne ve ekipmanların yanı sıra renkli görüntülere de tanık oluruz. Her sene fuarda, bir örnek kırmızı polar ceketleriyle kalabalık bir gruba rastlarız. Marmaris Yat Marina, marinada kışlayan yabancı yatçılar için İstanbul’a özel bir otobüs kaldırır. Tüm katılımcılara, üzerinde Türk bayrağının ay-yıldızı bulunan bir örnek kırmızı renkli polar ceket hediye eder. Yabancı yatçılar birinci gün fuarı gezer, ikinci gün tekneyle yemekli Boğaz turu yapar. Üçüncü gün Ayasofya, Sultanahmet, Kapalıçarşı başta olmak üzere tarihi yarımadayı dolaşır ve tekrar otobüslere binerek Marmaris’e teknelerine dönerler. Bu organizasyonun diğer marinalara da örnek olmasını temenni ederiz...

Migros’un lüferi!

Salı günü Mehmet Tezkan yazdı. Onun gittiği Migros’un çok uzağında başka bir Migros’ta ben de tanık oldum. Migros’un içinde balık reyonu var. Etikette lüfer yazıyor, kilosu da 55 lira... “Ne zamandan beri lüfer tane ile değil de kilo ile satılır oldu?” deyip standa yaklaştım. Boyları 15 santim dolayında çinekoplar... Balık reyonunda çalışan kişiye, “Siz bunlara lüfer mi diyorsunuz?” diye takıldım. “Çinekop satmak yasakmış, lüfer adı altında satıyoruz” dedi.
Malum, geçtiğimiz yıllarda lüfer boyu ile büyük tartışmalar yaşanmış, 19 santimden küçük lüferlerin avlanması ve satılması yasaklanmıştı. Biz “19 santim bile az,
24 santim olmalı” derken, Migros gibi
köklü ve yaygın bir kurumun yaptığını,
eski ve sadık bir Migros müşterisi olarak yakıştıramadım.

MART AYI FIRTINA TAKVİMİ

* 1 Mart Fırtına
* 6 Mart 3. Cemre (Toprağa)
* 11 Mart Kocakarı Soğukları (Berdül’aczin başlaması)
* 12 Mart Husüm Fırtınası
* 15 Mart Fırtına
* 17 Mart Berdül’aczin sonu
* 24 Mart Koz Kavuran Fırtınası
* 26 Mart Çardak Fırtınası
* 29 Mart Fırtına (2 gün)