Şu sıralarda tekne kiralayıp denize çıkmak isteyen okurlardan çok sayıda rota önerisi istekleri geliyor. Geçen yıl bir arkadaşıma balayı için önerdiğim rotanın değişik bir versiyonunu hazırladım
ORHANİYE’DE FANARİ: Teknenizi hemen marinanın yanındaki Fanari’nin iskelesine bağlayabilir,
burada Ege mutfağının tadına bakabilirsiniz.
ORHANİYE’DE MISTRAL: Ege mutfağını tercih etmeyenler Fanari’nin yanı başındaki Tayland
mutfağı servis eden Mistral’i deneyebilir.
Tekne sahipleri nereye gideceklerini çok iyi biliyorlar. Ancak son yıllarda tekne kiralayıp denize açılanlarda ciddi bir artış var. Bu mevsimde tekne kiralayıp denize çıkmak isteyen okurlardan, rota önerisi isteyenler çoğaldı.
Bundan bir ay kadar önce, Sanko Enerji ve Turmepa’nın daveti üzerine gazeteci arkadaşlarla birlikte Göcek’e gitmiş, öğle yemeğini de, Göbün Koyu’ndaki, Muammer Önder’in kardeşi ile birlikte işlettiği Kapı Restoran’da yemiştik.
Göcek’e gidiş nedenimiz, temiz çevre idi... Daveti organize eden, temiz enerji üretimi yapan Sanko Enerji ve Deniz Temiz Derneği Turmepa idi... Kalabalık bir gazeteci gruptuk ama diğer arkadaşlar oradaki bir diğer temiz
enerji haberinin farkına varmadı...
Ben de usulca fotoğraf çekip araya
giren diğer konular nedeniyle, gönül rahatlığı ile haberi bugüne sakladım.
Bu son cümleleri, o toplantıya
katılan gazeteci arkadaşlara muziplik olsun diye yazıyorum. Neyse biz konumuza dönelim.
Imoca 60 sınıfı tekneler, okyanus yarışları için özel olarak üretilmiş yelkenlilerdir. Bu tekneler ile dünyanın en zor denizlerinde güney okyanusunda hiç mola vermeden dünya turu yarışları yapılır. Çok hafif olan Imoca 60’da yelken yaparken, 40 knot dolayında hızlara ulaşır, adeta uçtuğunuzu hissedersiniz. Geçtiğimiz yıl İstanbul’a gelen Imoca 60 sınıfı teknelerinden Hugo Boss’ta kısa bir seyre çıkmış, bu teknelerin performansına hayran kalmış, “Bu kullandığımız yelkenli tekne ise bugüne kadar bizim kullandığımız ne” diye sormuştum.
Şimdi World Sailing Academy’nin organizasyonuyla Imoca 60 sınıfı bir tekne ile New York’tan yola çıkıp Atlantik Okyanusunu geçmek, Cebelitarık’tan girip tüm Akdeniz’i dolaşmak ve Güney kıyılarımızdan İstanbul’a kadar yelken basmak mümkün.
World Sailing Academy’nin kurcusu Umut Elber’den aldığım bilgilere göre, heyecan verici seyahatin detayları şöyle:
Ağustos ayı başında New York’tan yola çıkılacak. İlk etap Azorlar. Sonra sırasıyla Portekiz, İspanya, Fransa, İtalya, Hırvatistan ve Yunanistan’da, Ege adaları, Göcek, Marmaris, Bodrum, Didim, Çeşme, Bozcaada’ya uğranacak ve yolculuk İstanbul’da son bulacak. Bu rota üzerinde belli başlı
Bodrum Yalıkavak’ta mega yatların da bağlanması için yenilenen Palmarina’yı geçtiğimiz hafta yazmıştım. Bu ziyaretimizde, Palmali Grup bünyesinde bulunan 50 metrelik mega yat Palmalife’da iki gece konaklayıp seyre de çıktık. Gerçekten çok müthiş bir tekne... Sinan Özer’e ait Agean Yacht tarafından 2007 yılında Bodrum’da inşa edildi. 1930’ların klasik havasını andıran modern tarzda inşa edilmiş üç direkli bir gulet. Bu tekneyi gördükten sonra, Sinan Özer ve ekibini de kutlamak isterim.
50 metrelik Palmalife teknesi, 2007 yılında Bodrum’da inşa edildikten sonra, Yalıkavak Marina’yı satın alan Palmali Grubu bünyesine katıldı. Türk tersaneciliğinin gururu olan teknede iki günkalıp seyre çıktım...
İkisi owner dediğimiz patron kamarası, ikisi double biri de twin olmak üzere 5 kabin bulunuyor. Kamaraların hepsinde jakuzi mevcut. Ben, owner türü denilen devasa bir kabinde kaldım. 5 yıldızlı normal otel odalarından daha büyük bir kabin... Bir yığın dolabın yanı sıra, kamaramda, ayrıca geniş bir soyunma odası iki ayrı oturma grubu, bir çalışma masası, bir tuvalet masası vardı dersem, daha iyi anlatabilirim. Kendi teknemde tek başına ve kas gücüyle yelkenleri açıp kapayan,
Bodrum Yalıkavak’taki Palmarina, dünya jet sosyetesinin gözbebeği olma yolunda adım adım ilerliyor. Jefi Kamhi’nin kurduğu ve 2011 mayıs ayında Azeri işadamı Mübarek Mansimov tarafından satın alınan marinada, bir yıl içinde çok ciddi yatırımlar yapıldı.
Müberak Mansimov tarafından satın alınan Yalıkavak Marina, mega yatları Türkiye’ye çekmek için büyük yatırımlara girişti. Buradaki Billionaire Club ve Cipriani cazibe merkezi oldu. Marina’nın Genel Müdürü Levent Baktır, “Mega yat sahipleri, Cannes’de, Monaco’da aradıklarını, Yalıkavak’ta bulacaklar” diyor
336 yat bağlama kapasitesi, 710’a çıkıyor. Ama esas önemli olan mega yatlara yönelik yatırımlar. Şu anda 80 metreye kadar 26, 100 metreye kadar da 8 mega yat için yıllık bağlama kapasitesi oluşturulmuş durumda. Önümüzdeki yıl mega yat kapasitesi 36’ya yükselecek.
Marina’nın Genel Müdürü Levent Baktır bu göreve gelmeden önce tanıdığım deneyimli bir uzak yol kaptanı ve denizci... Bizi marinada ve grup bünyesinde bulunan 50 metrelik mega yat Palmalife’ta ağırladı. Gerçekten mega yatın güvertesinden baktığımda Palmarina’da çok ciddi bir mega yat bağlama kapasitesi oluşmuş. Tabii önemli olan sadece yat bağlama
Türkiye’de ilk kez bir kadın, liman başkanlığına atandı. Nazan Ayvardı Yurt, dünya yat turizminin gözbebeği Göcek’e liman başkanı oldu.
Göcek, sadece Türkiye’nin değil, dünya yatçılığının da en önemli yerlerinden biri... Bu güzelim coğrafyadaki tüm denizcilik faaliyetleri artık bir kadın liman başkanına emanet.
Göcek Boat Expo Fuarı etkinlikleri kapsamında düzenlenen Deniz Turizmi paneline konuşmacı olarak katıldığımda, yeni Liman Başkanı Nazan Ayvardı Yurt ile tanıştım. Bildiğim kadarıyla Türkiye’de ilk kadın liman başkanı idi. Sordum, ilk kadın başkan olduğunu doğruladı. Panelin ertesi günü Sadun Boro’nun da Göcek’e geleceğini, bir kahve içmek için ziyaret edeceğimizi söyledik.
Sohbete, denizciliğe nasıl girdiğinden başladık. Göcek Liman Başkanı Nazan Ayvardı Yurt, Karadeniz Teknik üniversitesi Sümene Deniz Bilimleri Fakültesi’nden mezun olmuş. Fakültede fark dersleri de alarak kaptanlığı da almış. 1995’ten beri de dalgıçlık brövesi var. 2000 yılında Bodrum Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü’nde göreve başlamış. 2004 yılında dört yıl süreyle Bodrum Liman Başkanlığı’nda, 2008 yılında da Ankara’da Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü’nde mühendis olarak çalışmış. Bu yılın
Göcek koylarındaki teknelerin sıvı atıklarını alan Turmepa teknesinin tüm masraflarını temiz enerji üretimiyle adını duyuran Sanko Enerji üstlendi..
Geçtiğimiz haftayı olduğu gibi Göcek’te geçirdim. Pazartesi ve Salı günü İstanbul’dan gelen bir grup gazeteci arkadaşımızla buluştuk... Davet sahibi Sanko Enerji ve Deniz Temiz Derneği Turmepa idi. Konu elbette deniz, deniz temizliği, deniz turizmi ve çevreye duyarlı enerji idi...
Turmepa’nın atık alım teknesi, Göcek koylarında demirde yatan bir motor yatın pis su tanklarını boşaltıyor.
Sanko Holding Yönetim Kurulu üyesi ve Enerji Grubu Başkanı Turgut Konukoğlu ile tanışma fırsatı buldum. 28 yaşında, iyi eğitim almış pırıl pırıl bir genç... Sanko Enerji olarak tamamen temiz enerji üretiyorlar. Bu çevre duyarlılığı denizler ve özellikle de Göcek için bir kazanç olmuş. 20 yıldan beri Göcek’e gelip ailesiyle birlikte tatil yapan Turgut Konukoğlu, her geçen gün çevrenin ve denizlerin tehdit altında kaldığını görünce, harekete geçmeye karar vermiş. Turmepa’nın Yönetim kurulu Başkanı Tezcan Yaramancı, Turmepa Genel Müdür Akşit Özkural ve Sanko Enerji Genel Müdürü Cem Aşık ile bir araya gelip proje üretmişler. Turmepa’nın
Keyifli bir seyir için iyi bir planlama ve güvenlik önlemleri şart. Fotoğraftaki genoa yelkenden sorumlu mürettebat iyi bir örnek… Başında şapka, gözünde güneş gözlüğü, elinde eldiven, ayağında ayakkabı…
Yeni bir tekne alıp denizciliğe adım atan Hasan Cemal’e yazdığım mektup büyük ilgi gördü. Gelen mail’lerden ve bu ay çıkan denizcilik dergilerinden de anlıyorum ki, sadece yeni tekne alanlar değil, biraz kurs görüp ilk kez yelkenli tekne kiralayıp denize çıkmayı planlayanlar da heyecanlı ve tatlı bir telaş içinde… Mektuplara devam etmemi istiyorlar…
Daha önce birkaç kez tecrübeli denizcilerle seyre çıkmış, kurs almış ve şimdi ilk kez kendi başlarına seyre çıkacaklara bazı önerilerim olacak. Teknede bulundurulması gereken asgari güvenlik teçhizatını ve Amatör Denizcilik Federasyonu’nun önerdiği teçhizatı, evraklarınızı ve seyir bölgesi ile ilgili kâğıt haritalarınızı kontrol edin. Tekneye giderken yanınızda götürmeniz gereken eşyaları daha önce yazmıştım. Tekrarlamıyorum.
Kumanya hazırlığı
Unutmayın, teknelerin buzdolabı kapasitesi evlere göre çok daha kısıtlıdır. Kaç kişi olacaksınız? Kaç gün seyir yapacaksınız? Her gün ve her öğün için pişireceklerinizi ve