Ailenizin motorcuları

TMR, baba-oğul, karı-koca gerçekleştirdikleri gezilerle ailenizin motosiklet kulübü diye tanımlanmayı hak ediyor

Önceki yazıda, rotasını bir sağlık sorunumun çizdiği Bozcaada günlerinden bahsederken şöyle demiştim: “TRMOTORIDERS şu an burada” pankartı kampta bir motosikletçi festivalini işaret ediyordu ve öyleydi zaten. Hiç hazzetmediğim türden bir “silindir, hacim muhabbeti”nden uzak durmak adına kamufle oldum...”
Yazının ardından pazartesi, saat 09.50’de posta kutuma düşen Göksel Sarıkaya imzalı bir mektup, fırtınalı birkaç saat geçireceğimi müjdeliyordu. Sarıkaya ve beni posta bombardımanına (birçok mektupta sert ifadeler vardı) tutan diğer arkadaşlar, TR MotoRiders’ı (TMR) “serseri motorcu” klişesiyle özleştirdiğim sonucuna varmış.
Önce grubun kurucularından Kıvanç Aslan’ın anlatımıyla 29 Ekim 2008’de doğan TMR’yi tanıyalım: “Grubun ve paylaşım platformu olan forumların (trmotoriders.org) ortak amacı motosiklet kültürünü sosyal oluşumlar ve somut yaklaşımlarla yaygınlaştırmaktır. Bu kültürü aşılamaya çalışırken aile kavramını ve üyeler arası huzuru bozmamak adına gruba sadece referansla üye kabul edilmektedir.
Üyelerinin yaşları 30-45 arası olan grupta farklı illerden pek çok meslek dalından arkadaşlar bulunuyor. Karı-koca, baba-oğul, kadın ve erkeklerden oluşan bir sürücü profilimiz var. Teorik ve pratik eğitimler, sürüş antrenmanları, konaklamalı ve günübirlik gezilerle haftalık toplantılar grubun vazgeçilmezlerindendir.
TMR, ‘Katil bariyerlere hayır!’, huzurevi ziyaretleri, hayvan barınağı yardımları gibi bir çok sosyal projeye destek de vermiştir. TMR motosikleti, yeşili ve maviyi seven tüm sürücüleri dost olarak görmektedir.”
TMR’den bir cümle içinde bahsettiğim yazı, aslında o anki ruh durumumu, toplumdan izole olma arzumu yansıtıyordu. Tabii ki kampingde geçirdiğim sürede ailecek tatil yapan TMR’nin, “serseri motorcu” klişesini tarumar eden duruşunu gözlemlemiştim.
Bozcaada dönüşünde dalgalı denizdeki feribotta motosikletimi düşmemesi için tutan Seçkin Şerifoğlu’na teşekkür ettikten sonra gelelim seçme tepkilere:
Jalan Aksoy Şerifoğlu: Sitemize gelin motosiklet gezileri nasıl anlatılır, nasıl yazılar yazılır bir bakın...
Jalan hanım, köşemin adı Motosiklet Günlüğü. Benim günlüğüm olduğuna göre bırakın yazayım, siz de sitenizde muhteşem yazılara imza atın.
Mert Kızgın: Eline kalemi alan, yazar sanıyor kendini... Altına motor alan da motorcu... Ben bu yaz nişanlımla 9 günde 2,500 km yol yaptım... Sizin poponuzun ağrıma süresi kadar yolu biz sadece yemek yemek için, bir çay içmek için gidiyoruz.
Edebi bir abide olan bu mektubun tamamını yayımlamak isterdim. Tatilinizde ne yapmışsınız Mert bey, 9 günde 2,500 km. Ben ne diyorum, motosiklet üzerinde günde 300 km ve 100’de 1 mola idealdir. Bunlar evrensel tavsiyelerdir.
Emel Hür: Tam korumalı kıyafetlerimizle ailecek motosikletlerimize biner, selede sevdiklerimizin nefes alışverişiyle yolculuk yaparız.
Güzel ifadeler, sevdim.
Ramis Yalçın: Yarınki toplantımıza bekleriz Menderes bey. Toplantı açık havada olduğundan sinek, arı, börtü böcek olabilme ihtimali var; sprey bulundurunuz...
Yolculuğumu ve Bozcaada tatilimin ilk gününü zehir eden hayvan saldırısının evimde olduğunu belirtmiştim. Ayağımı vampir mi, yılan mı, börtü böcek mi, ne ısırdıysa İstanbul’da, evimde ısırdı!