Teknoloji dünyasının nabzının attığı Las Vegas’taki CES fuarı HD televizyonlardan 4 kat net görüntü vaat eden Ultra HD televizyonların birbirine karşı meydan okumasına sahne oluyor
Las Vegas’ta düzenlenen dünyanın en büyük tüketici elektroniği etkinliği CES’ten bildirmeye devam ediyoruz. Sony, 2013’ün olayı Ultra HD TV klasmanında iki yeni ürün daha ilan etti. Lenovo, Thinkpad Helix’le ilginç bir çıkış yaptı. Çin teknoloji devi Huawei, iki farklı ürünle hem Galaxy Note’a hem de iPhone 5’e rakip oldu. Dün CES’te bunlar da yaşandı:
ION’LA HER EV BİR MÜZİK STÜDYOSU
Ürünleri Türkiye’de de bulunan Ion Audio, makul fiyatlı DJ deck’leri, kalbinde iPad’e yer veren plastik gitarları, portatif amfileriyle bu yıl da göz doldurdu. Denediğimiz DJ deck’inin ABD fiyatı 129 dolardı. Nisanda satışa çıkacak olan Scratch 2 Go DJ kitinin etiketindeyse yalnızca 30 dolar yazacak.
YAMUK YUMUK TV!
Çocuk bakıcısı buzdolabı, iki kişinin aynı anda iki farklı kanal seyredebildiği TV, fazla yediğinizde uyaran çatal, su geçirmez cep telefonu ve daha birçoğu Las Vegas’ta düzenlenen CES 2013’te görücüye çıktı
Dünyada yılın en önemli teknoloji etkinliği sayılan Consumer Electronic Show (CES), Las Vegas’ta başladı. Firmalar ürünlerini fuardan bir gün önce medya mensuplarına tanıtmak için birbiriyle yarışırken, bizim payımıza Güney Koreli teknoloji devi Samsung düştü.
Samsung’un ‘kapalı gişe’ basın toplantısında, rakiplerinkinden 1 inç daha büyük 85 inç Ultra HD TV’si öne çıkan ürünlerdendi. Mevcut 1080p Full HD televizyonlardan 4 kat daha iyi bir çözünürlük sunan Samsung UHD TV, tasarımıyla da büyük övgü aldı. TV, 1080p görüntüyü UHD’ye yükseltme yeteneğine de sahip.
OLED TV
Samsung’un Las Vegas’taki Basın toplantısına damga vuran ürün, iki kişinin aynı anda aynı ekrandan 1080p çözünürlükte iki farklı program izleyebilmesini sağlayan OLED TV oldu. LED TV’lerden 1000 kat daha hızlı 55 inç’lik OLED TV’nin çalışma mantığı gözlüklü 3D televizyonlara benziyor. Gözlüklerini takıp TV’nin karşısına oturan iki kişi istedikleri programı izleyip, kulaklık aracılığıyla yalnızca
“Elektronik cihazların uçuş güvenliğini tehlikeye attığına ilişkin hiçbir kanıt yok” gerçeğinden yola çıkan Amerikan Havacılık Dairesi, ‘uçakta cep telefonu yasağı’ politikasını gözden geçiriyor
Federal Havacılık Dairesi, kokpitte pilotların uçuş manueliniiPad’den okumasına izin verdi.
2006’da Pakistan Havayolları’yla İslamabad’dan Karaçi’ye giderken, yolcuların uçak baz istasyonlarının erişimi dışına çıkana kadar cep telefonlarıyla muhabbeti sürdürmesine endişeyle karışık şaşırmıştım. Bu duruma kabin görevlileri müdahale etmediğine göre asayiş berkemaldi. Ama inene kadar, o coğrafyada sık aralıklarla gerçekleşen uçak kazaları aklımdan çıkmadı.
Cep telefonlarının, uçakların elektronik sistemlerini etkileyip kazaya neden olup olmadığı yıllardır tartışılır. Ama şimdiye kadar net bir kanıt ortaya konamadı. Yine de uçakta cep telefonuyla yakın temas halinde olmak tehlikeli ve bu tehlike cep telefonunun sahibiyle sınırlı.
Geçen eylülde, uçağı tekerleklerini piste değdirir değdirmez cebini açan ve uyarılara rağmen kapatmayan yolcu, El Paso’da tutuklandı. Ekimde Şikago’da uçağı havalanırken iPad’ini kullanan yolcu inişte gözaltına alındı. Kasımda New York La Guardia
Samsung’un Galaxy Camera’sı Android işletim sistemiyle fotoğraf makinesini birleştiren yepyeni bir segmenti işaret ediyor. Çekilen fotoğrafı anında paylaşabilen, bir tabletin bütün gücüne muktedir Galaxy Camera, profesyonel fotoğrafçıları da cezbedecek kapasitede
Faaliyet gösterdiği neredeyse her alanda lider olan Samsung, fotoğraf makineleri konusunda bir türlü istediği başarıyı yakalayamıyordu. Güney Kore şirketi bu kez kamera sektöründe taşları yerinden oynatacak, diğer üreticileri de benzer aletler üretmeye zorlayacak yepyeni bir ürünle karşımızda: Galaxy Camera.
Android işletim sistemiyle, iyi bir fotoğraf makinesini aynı bünyede buluşturan Galaxy Camera, geçen perşembe Samsung Electronics Türkiye Başkanı Sung Yong Hong tarafından bir grup gazeteciye tanıtıldı.
Elimden düşmüyor
Test için edindiğim Galaxy Camera’yı altı gündür elimden düşürmüyorum. Sürekli fotoğraf çektiğimden değil; 4.8 inçlik ekranıyla Android 4.1’in diğer tüm nimetlerini de sömürdüğümden... Utanmasam bluetooth kulaklık ve Skype’la, telefon olarak da kullanacağım.
Sony’nin, piyasadaki Full HD TV’lerden 4 kat daha iyi görüntü veren 4K Ultra HD TV’sini Türkiye’de önce CADDE denedi. 80 bin TL’ye satışa çıkacak TV’nin görüntü kalitesi gerçekten hipnotize edici
Sony’nin, kıyamet kopmazsa 21 Aralık’ta 80 bin TL etiketle Türkiye’de satışa çıkaracağı 84 inç (213 ekran) 4K Ultra HD TV’sini W Otel’de düzenlenen özel etkinlikte test ettik.
* 4K Ultra HD TV, piyasadaki Full HD’lerden 4 kat daha zengin, kontrast oranı 4 kat fazla bir görüntü sunuyor. 80 kiloluk TV, 10 hoparlörlü surround ses sistemi barındırıyor. 8.29 milyon piksel içeren TV’nin pasif 3D gözlükleri pil gerektirmiyor. İki kişilik 3D PlayStation oyunlarındaysa ekran ikiye bölünmüyor, oyuncular yalnızca kendi ortamlarını görüyor.
* TV, özel bir nakliye kutusu içinde ancak dört kişi tarafından taşınabiliyor. Türkiye’de üç Sony Center’da görücüye çıkacak 4K Ultra HD TV, siparişin ardından en geç 3 haftada Japonya’dan getiriliyor.
Nokia’nın Lumia serisi, iPhone ve Android karşısında yıllardır eriyen Nokia’ya istediği ivmeyi kazandıracak gibi duruyor
Yaklaşık bir aydır Nokia’nın yeni amiral gemisi Lumia 920’yi ve dolayısıyla Microsoft’un yeni telefon işletim sistemi Windows 8’i deniyorum. Şu ana kadar Lumia 920’den ve Windows 8’den bahsetmemin nedeni daha önceki testlerimde de gördüğüm gibi 3-5 günün bir telefon hakkında kesin yargıya yarmak için yetersiz olması. Görüşlerim demlendi ve kararımı verdim; yıllarca kullanıcıları müthiş telefon donanımı ve estetiğine rağmen Symbian gibi geleceği karanlık bir işletim sistemine mahkum eden Nokia, Lumia’larla bu kez başarmış.
Her şeyden önce Windows 8, iOS ve Android’den sıkılanlara ilaç gibi gelecek. İşletim sistemi, Android’in görece karmaşıklığından şikayet ederek basitliğiyle iPhone seçenleri tavlayacak sadelik ve estetikte.
Sarı, kırmızı, siyah gibi renk seçenekleri olan Lumia 920, düşme ve darbelere dayanıklı, tecrübeyle sabit. Yine de çekiç niyetine kullanmayın.
Tek parça polikarbonat gövde ve Gorilla camın gövdeyle bütünleşmesi göz alıcı.
4.5 inç, PureMotion HD+ dokunmatik ekrana eldivenle bile hükmedilebiliyor. Ekran bulunulan ortama
İki hafta önce konsantre iki gün geçirdiğim Mumbai’de kaldığım Taj Mahal Palace Oteli’ni geçen pazar yazmıştım. Bugün, 20.5 milyon nüfusuyla Hindistan’ın en, dünyanın dördüncü kalabalık kenti Mumbai’ye ilişkin kalan notlarımı aktarıyorum
Kentte dilencilik yaygın. Turistlerin yakasından düşmeyen çocuklar, istediklerini kopardıklarında oyunlarına dönüyor.
* Sabah vardığımız otelde, 2-3 saat kestirip dinlendikten sonra kendimi dışarı attım. İlk dikkatimi çeken Taj Mahal Palace’ın güvenlik nedeniyle ordu kuşatması altında olmasıydı. Henüz 10 metre açılmıştım ki, bir kadın yaklaştı ve yaseminden yaptığı bileziği zorla koluma geçirdi. Daha cebimde tek bir rupi bile yoktu. O sırada bir asker kaşgöz işaretiyle hiçbir şey vermememi istedi. Ben de kadının yüzünü hafızama kazıyarak hızlı adımlarla uzaklaştım. Ertesi gün aynı kadın yine sardı. Bileklik almadım ama 100 rupi verdim.
* Hindistan Kapısı’na birkaç yüz metre mesafedeki Colaba Yolu, Mumbai’nin meşhur alışveriş caddesi. Sağlı sollu dükkanlar, açıktaki tezgahlarda yerel hediyelikler, biblolar, dokumalar satılıyor. Pazarlık şart.
Dört yıl önce köktendinci teröristlerin saldırısına uğrayan Mumbai’deki Taj Mahal Palace Oteli personelinin kaçış yollarını bilmesine rağmen, kendilerini müşterilere canlı kalkan yapması araştırma konusu oldu. İşin sırrı, otelin personel politikasında yatıyor
Otel personeli, müşterilere canlı kalkan olarak kaçmalarını sağladı.
26 Kasım 2008’de köktendinci teröristler Hindistan’ın Mumbai kentinde eşzamanlı saldırılar düzenlendi. Kentin en önemli yapılarından Taj Mahal Palace Oteli de hedeflerden biriydi. Bir zodyak botla kıyıya gelen dört terörist, ‘Hindistan Kapısı’ndan geçerek ulaştıkları otelde onlarca müşteriyi öldürdü, yüzlercesini rehin aldı. 2 gece 3 gün süren terörist saldırının ardından sis bulutları dağılmaya başladığında, şaşırtan bir gerçek ortaya çıktı. Taj Mahal çalışanları, otelden gizli çıkış yollarını bilmelerine rağmen, kaçmamış, son ana kadar müşterilerin güvenliği için ellerinden geleni yapmıştı.
Mumbai doğumlu ünlü gazeteci Fareed Zakaria’nın anlatımına göre, mutfak çalışanları canlı kalkan oluşturarak, bazı müşterilerin güvenli şekilde kaçmasını sağlamış ancak çoğu kurşunlara hedef olmuştu. Otelden kurtarılan telefon operatörleriyse geri