Avrupa’nın dört bir yanından öğrencilerin, odağına Amerikan ikonu ‘Chevy’yi yerleştirdikleri eserleriyle katıldığı ‘Genç Yaratıcı Chevrolet Ödülleri’nin Hollywood’daki törenini Türkiye’den yalnızca CADDE izledi
100’üncü yaşını kutlayan Chevrolet’nin Avrupa kolu, 2007’den bu yana eski dünyada öğrencilere yönelik bir sanat ve tasarım yarışması düzenliyor.
Paramount Stüdyoları’nda 19 Ekim’de düzenlenen ‘Chevrelot Film Gecesi’nde yarışmada dereceye giren öğrenciler, kariyerlerinin hemen başında Hollywood’un önemli yapımcıları ve yönetmenleriyle tanışma fırsatı buldu. Bir konuşma yapan Chevrolet Avrupa Başkanı Susan Docherty, markanın Amerikan film ve TV endüstrisinde on yıllar boyunca oynadığı büyük rollere dikkat çekerek, Chevy’nin popüler kültür ikonu olarak önemini vurguladı. Gerçekten de 700’ün üzerinde şarkıya konu olan, yüzlerce film ve dizide bir rolü olan Chevy’lerden birinin hayalini hangimiz kurmadı ki?
Docherty’nin ifadesiyle genç yetenekler, yarının yaratıcı liderleri, daha da iyisi bulunamayacak bir mekanda, ödüllü yapımcılar ve yönetmenlerle buluşup kariyerlerinin ilk büyük adımını atarken, ortamdaki tek Türk olarak, bir Türk finalistin yoksunluğu, bünyemde
Pazardaki en iyi 4 Android telefonla, iPhone 5’i karşılaştırıyoruz
Android’le donanmış sıkı akıllı telefonlar, geçen yıla kadar pazarı domine eden, döneminin en büyük üreticilerini kepenk indirme noktasına getiren iPhone’un tahtını sallıyor. Öyle ki 2012 başına kadar tartışmasız en iyi cep telefonu iPhone’un Samsung, HTC, Motorola’nın yeni ürünleri karşısında üstünlüğü sorgulanıyor. Bazı değerlendirmelerde Samsung Galaxy S3’ün iPhone 5’ten daha iyi olduğu söyleniyor.
Android dünyasından haberler veren AndroidPit, pazarın en popüler 5 akıllı telefonunu yalnızca özelliklerini vererek karşılaştırmış. Siz de bu beş telefondan birini düşünüyorsanız, uyarladığımız grafiğe bakmadan kararınızı vermeyin.
NEXUS 7 EN iYi SATAN ANDROID
Google’ın Asus’la piyasaya sürdüğü tablet Nexus 7’nin, Android tarihinde en çok satan tablet olduğu açıklandı. 7 inç boyutundaki tablet, Android 4.1 işletim sistemiyle çalışıyor. Kuşkusuz Nexus 7’nin bu başarısında, ABD’deki
Extreme Audio’nun Maslak’taki showroom’unda tecrübe ettiğim Sonus Faber’in Aida hoparlörü, ses ve müzik algımı değiştirdi. 12 demo odası Aida gibi hi-end ses cihazlarıyla döşeli Extreme Audio herkesi davet ediyor: “CD’lerinizi, plaklarınızı kapıp gelin”
330 kiloluk Sonus Faber Aida, Vicenza’da tamamen el işçiliğiyle üretilmiş.
Bu yıl onuncu yılını kutlayan Extreme Audio’nun ‘hi-end’ ses ürünlerini deneyimlemek ve kurucusu Orhan Aydoğan’la konuşmak üzere Maslak’taki showroom’unun yolunu tuttum.
Fiyatları 1000-150 bin euro arasındaki hoparlör, amfi ve diğer ses cihazlarının sergilendiği showroom, Aydoğan’a göre türünün tek örneği. 1.300 metrekareye yayılan showroom’da, büyüklükleri 20-80 metrekare arasında değişen ikisi sinema, 12 demo odası ve kurulu 40 müzik sistemi bulunuyor.
Maslak Sheraton’un eski kumarhanesinde iki yıldır faaliyet gösteren Extreme Audio’nun şimdilik gözbebeğiyse İtalyan Sonus Faber’inbir tekinin fiyatı 114 bin euro olan Aida’sı.
Adını Verdi’nin operasından alan Aida, Vicenza’da el işçiliğiyle üretilmiş. Ortalama bir insan boyunda 172 santimetre uzunluğunda olan 3.5 yollu kule tipi hoparlör, lir şeklinde tasarlanmış.
Doluca, restoranda istenilen şarabın şişe değil kadehle söylenebilmesini sağlayan ‘İstanbul Kadeh Kaldırıyor’un yedincisini düzenliyor. Bu vesileyle görüştüğümüz Doluca’nın yönetim kurulu üyesi Sibel Kutman Oral, “En iyi şarap sevdiğiniz şaraptır. Kimse sizi eleştiremez” diyor
Türkiye’nin en eski 20 şirketinden biri Doluca’nın yönetim kurulu üyesi Sibel Kutman Oral’la, ‘İstanbul Kadeh Kaldırıyor’ (İKK) etkinliğinden yola çıkarak şarap konuşmak üzere Nişantaşı Frankie’de bir araya geldik. İstenilen şarabın şişe değil kadehle sipariş edilebilmesini sağlayan İKK’nın bu yılki gözdesiyse yalnızca 1.200 şişe üretilen Alçıtepe Kirte.
‘İstanbul Kadeh Kaldırıyor’un yedincisinde dünden bugüne neler değişti?
Her sene gelişerek, heyecanı artarak devam ediyor. Ana prensip aynı. Şarabı öğrenmenin en güzel yolu denemek. Ama restoranlarda 4 kişi olsak bile bir şişe şarap seçiyoruz. Genelde restoran şarap denemek için tereddüt edilen, “Bildiğim bir şeyi ısmarlayayım, riske girmeyeyim” denilen bir yer. Belli bir döneminde İstanbul’un 10-15 seçilmişrestoranında, 80’e yakın şarabı kadehte sunuyoruz. Sonuçta 4 kişi bile gelseniz farklı şarapları içebiliyorsunuz. Herkes birbirinden
Dünyanın en popüler oyunu ‘League of Legends’, geçen hafta, Türkçe seslendirmeyle çıktı. Oynaması bedava olan ‘League of Legends’, video oyunları tarihinde önemli bir aşamayı işaret ediyor
Cep telefonlarıyla tabletler, video oyunları dünyasında kuralları değiştirdi. Başında saatler gerektirmeyen yeni nesil oyunlar mobil cihazların, üstün işlemci ve grafik özelliklerini sömürürken, bu sayede daha önce uzaktan yakından oyunlarla ilgisi olmayan yeni kitleler de sanal dünyaları keşfe başladı. Son dört beş yıldır moda olan ‘Free to Play’ (F2P-oynaması bedava) oyunlarsa, -bedava olduklarına bakmayın- doğurdukları gerçek ekonomiyle oyun dünyasında yeni bir geleceği işaret ediyor. Kurup, oynaması bedava olan bu yapımlarda başarı, paralı kostümler ve karakterlere bağlı.
Bedava oyunların en popülerlerinden ‘League of Legends’ da (LOL) geçen hafta Türkiye’ye resmen ve Türkçe olarak girdi. Oyunun yapımcısı Riot Games’in Türkiye Ülke Müdürü Hasan ‘Haswan’ Çolakoğlu, Feriye’de yaptığı sunumla Türkçe ‘League of Legends’i ilan etti.
Bu oyun şu anda dünyanın en çok oynanan yapımı. Gerçek zamanlı strateji ‘League of Legends’ta, beşerli takımlar birbirlerine üstünlük sağlamaya
Büyük fotoğraf makinesi üreticileri artık ‘full frame’ makinelere ağırlık veriyor. Kabaca gerçek film boyutunu (24x36mm) işaret eden ‘full frame’i Fotoğraf dergisi Yayın Yönetmeni Ömer Serkan Bakır’a sordum
Full frame nedir?
Tüm dijital fotoğraf makinelerinde eskiden kullandığımız film yerine bir dijital görüntü algılayıcı ya da diğer tanımıyla sensörler kullanılır. Sensörler dijital fotoğraf makinelerinin kalbidir. Bu sensörlerin temel olarak iki çeşidi ve birçok da fiziksel boyutu mevcuttur. Piyasadaki neredeyse tüm dijital fotoğraf makinelerinde iki çeşit sensör kullanılır. Bunlar; CCD ve CMOS olarak adlandırılır. Bu iki sensör çeşidi arasında bazı farklar olsa da, bu farklar özellikle son kullanıcılar tarafından pek önemsenmez.
Sensörler konusundaki diğer önemli bilgiyse fiziksel boyutlarıdır. Kompakt fotoğraf makinelerinden DSLR makinelere kadar farklı birçok sınıf oluşmuştur. Bu farklı sınıflarda da farklı sensör boyutları kullanılır. Sensör üretimi pahalı bir süreçtir ve sensörlerin fiziksel boyutu büyüdükçe üretim süreci de zorlaşır ve fiyatları artar. Bu yüzden kompakt fotoğraf makinelerinin uygun fiyatlı olabilmesi için çok daha küçük sensör boyutları
Yaylalarından devam ettiğimiz Rize turumuzu, 2 bin 640 metredeki Ovit Yaylası’nda sessizliğin sesini dinleyerek noktalıyoruz
Ertesi gün sabah 5’te Rize’nin en turistik bölgesi Çamlıhemşin Ayder’in yolunu tutup, bir buçuk saatte yaylada oluyoruz. Güneş yavaştan Ayder’i örtmeye başlıyor. Fotoğraf için araçtan çıktığımda, buz gibi hava çarpıyor. Gecenin yeni terk ettiği Ayder’de ısı henüz 4-5 derece. Birkaç saat içinde ana-baba günü olacak, şimdiyse in, cin bir de ben ve Cengiz.
Altyapısı tamam, her geçen yıl daha da gelişen Ayder’de turizmin nabzını ölçmek için Haşimoğlu’nda oturuyoruz. İşletmeci Erol Demiral’ın servis ettiği muhlama tarihimin en güzelini, birkaç çırpıda mideye indiriyorum. Cengiz’se bir değil iki kap paça çorbasını götürüyor.
Bu sırada minibüs tutarak Türkiye turuna çıkan Vanlı depremzede aileyle tanışıyoruz. Baba emekli kimya öğretmeni. Böbrek naklinin ardından doktoru stresten uzak durmasını önerince, işi bırakmış. Haftalar öncesinden program yaparak tura hazırlanan baba kararlı, bir dahaki tura tek başına çıkacak. Çünkü hanım sürekli “Şuraya da gidelim, burayı da görelim” diyerek rotayı saptırıyor.
Ayder, rize’nin en turistik yaylası. Ancak
Sınırları içinde, Ayder, Anzer, Fırtına Vadisi, Ovit, İkizdere gibi doğa harikalarını barındıran Rize, hipnotize ediyor. İşte kent ve çevresinde 3 günde 700 kilometrenin bilançosu
Trabzon Havaalanı’ndan, bir güç gün geçirmek üzere 66 kilometre doğudaki Rize’ye doğru yol alıyorum. Trabzon’da karşılayan Dedeman Rize Kat Müdürü Rıfat Albayrak’la hemen konuya giriyoruz: Doğa anlamında Alpler’den, Toskana Vadisi’nden eksiği değil fazlası olan bölgenin bir ‘fazlası’ da Karadeniz mimarisi!
İnsanı hayrete düşüren çirkinlikte 8, 10 katlı apartmanlar yüzlerce metrelik tepelerin zirvesinde bile yeşilin böğrüne saplanmış. Karadeniz otoyolunun hemen arkasında başlayan kentin sahil kesimiyse, 15, 20 katlı apartmanlarla Rize’ye set çekmiş.
Dedeman Rize’de bu kez otelin Güvenlik Müdürü Cengiz Dil karşılıyor. Bölgeyi avucunun içi gibi bilen Cengiz, kalacağım üç gün boyunca ‘bire bir’ rehberlik yapacak.
İlk günümüzü kent merkezi ve çevresine ayırıyoruz.
Rize’ye ilk kez giden biri mutlaka önce Rize Kalesi ya da Dağhan Mahallesi’ne çıkıp önce tepeden kenti bir özümsemeli. Yeşilden toprak görünmüyor. Yerleşim için düz alan sıkıntısı olan Rize’de, bulunabilen her yere ‘tipik’ bir