Uyku kaçması, her dakika Twitter’ı kontrol etme isteği, işe odaklanamama... Bunlar artık günlük rutinimizin birer parçası... Yine de Gezi’yle ilgili herhangi bir şeyin sıradanlaşmasını istemiyoruz. Çünkü Gezi’nin hâlâ anlatacakları var
Sabah uyandığınızda aklınızdaki ilk düşünce; “acaba üç-beş saatlik uykumda neler kaçırdım?”
Güne başlarken ilk hareketiniz; televizyon (?), gazete, sosyal medya ya da size ufak bir haber verebilecek her kaynağı sonuna kadar içmek.
İş yerine gittiğinizde düşündüğünüz; coplanan arkadaşınız, camdan sızan
biber gazı, akşamki protesto buluşması, “duran adam”...
Yatmadan önceki ruh haliniz; kızgın, huzursuz, kırgın, mutsuz...
Bir ay önce size bunun sıradan gözüken bir gününüz olacağını söylesem ne düşünürdünüz? Kaçık olduğumu mu? Kötümser
ya da takıntılı olduğumu mu?
Her hafta, her gün yüzlerce Gezi dersi
Sıradan kelimesini kullanıyorum ama Gezi ile ilgili herhangi bir anının sıradanlaşması, hissetmek isteyeceğim en son şey! Çünkü bu Gezi’nin bize anlatacakları var!
Eğer orada kendini feda edebilecek cesarete sahip milyonlarca insan, gaz bombası atan polise karşı kitap okuyabilecek, papatya verebilecek yüreğe sahip binlercesi, geri kafalılığa inat gezi kütüphanesi ve çapulcu orkestrası kurabilecek bilgeler varsa, bu Gezi’nin bize anlatacakları var!
İşte geçtiğimiz haftanın amiyane tabirle burnu hafif havada ve hep ben diyen biz
Y kuşağına öğrettikleri...
Benim için yeryüzündeki en ilham verici kadınlardan biridir Joan Baez. Çünkü sadece bir şarkıcı değil, dünya barışının en büyük destekçilerinden biridir. Birçok yabancı ünlü bizi desteklediğini söyledi ancak Joan Baez’in “Imagine”ı bize armağan etmeden değindiği önemli bir nokta vardı:
“Sesiniz her yerden duyuluyor!”
Eğer söz konusu orantısız güç ise insanlar coplarla, sopalarla size saldırmaya geliyorsa zaman nefes alma, dinlenme ve eve dönme zamanıdır. Y kuşağı olup benmerkezci olduğunuzdan değil ama bu sefer sağduyulu olabilmek adına...
Gezi olayları dünya basınına dahi orantısız zeka kullanımı ile yansıdı. Gerek sembolleri gerekse kahramanlaşan insanları bunu destekledi. Bu haftanın öne çıkanı ise “duran adam”dı. Durarak, milyonlarca insanın çıkardığı sesten daha yüksek bir ses çıkardı. Gerçek gücün akıl ve farklılaşmak olduğunu gösterdi.
Ve her hafta, her gün karşılaştığımız yüzlerce Gezi dersi!
Çıkardığımız anlık derslerden bazıları bunlar, bir de büyük resim var tabii. Neleri feda ederek neler kazandığımızı ve bundan sonra neleri kazanmak istediğimizi akıldan çıkarmamak gerek... Yoksa her şey ne yazık ki sadece normalleşir.