Her girişimci yola çıkarken “Keşke çok param olsaydı” der. Oysa çok para harcamadan kurulan şirketlerin öyküleri her zaman daha ilham vericidir. Sophia Amoruso ve Tracy DiNunzio’nun öykülerindeki gibi...
Her hafta farklı insanlarla tanışmayı kendine hedef koymuş bir girişimci olarak, birçok kez karşılaştığım bir tepkidir; “Ah 1 milyonum olsa bu projeyi nerelere getiririm...”
Oysa milyon dolarlarla kurulan şirketlerdense, sıfırdan kurulan ve maddi destek almadan büyüyen girişimler bana daha çok ilham veriyor. İşte size iki dev marka ve bu markaları kurarken tek kuruşu olmayan iki kadın...
8 dolara aldığı Chanel ceketi 1000 dolara sattı
Bunlardan biri Sophia Amoruso. Diğeri de çok yakın zamanda arkadaşım Reyhan’ın, Vadideki Reyhan adlı blog’unda, Silikon Vadisi’ndeki karşılaşmalarını anlattığı, Amerika’nın gelinlik sektörü lideri Tracy DiNunzio.
Sophia Amoruso 22 yaşındadır, koleji bitirememiştir, bir sanat okulunun lobisinde saatlik ücretle öğrencilerin kimlikleri kontrol etme işinde çalışmaktadır. Çok da sevmediği bu işe, ek bir iş geliştirir. Bayıldığı vintage ürünleri online olarak eBay sayfasında satmaya başlar. Değeri bilinmeyen parçaları gerçek değerinde satmayı amaçlar. İlk haftalarda askeri bir mağazada Chanel ceketi 8 dolara bulur ve 1000 dolara satar. Bu taktikle yoluna devam eden Amoruso, Google’a lüks markaların adını yanlış yazarak bu tarz ürünlere ulaşmayı dener. Yves Saint Laurent’in adını Google’a yanlış yazan satıcı, nasılsa bu ürünün kıymetini çok da bilmiyordur mantığı ile hareket eder. Bulduğu ürünleri alır, stilize eder, fotoğrafını çeker ve elleri ile müşterilerine teslim eder. Bulduğu özel parçaların adının ne olması gerektiğini sosyal medyada müşterilerine sorarak önemli bir etkileşim sağlar. İlginin hızla büyümesi ile bu çalışmalarını markaya dönüştürür. Nasty Gal, bugün Amerika’nın en hızlı büyüyen markalarından biri. Geçtiğimiz yıl 100 milyon dolarlık kıyafet ve aksesuar sattı.
Tracy DiNunzio ise 20’li yaşlarında bir ressam. Eşinin desteği ile kendi internet sitesini açmak istiyor. Amacı gelinlik sektöründeki açık doğrultusunda bir şeyler yapabilmek. Hemen hemen birçok gelin için bir gelinlik almanın ne kadar pahalı olduğunu düşünerek ikinci el gelinliklerin olabileceği bir e-ticaret platformu kuruyor. Bunu kurarken eşinden ayrılıyor ve maddi olarak oldukça zor durumda kalıyor. Önce internetten boyalarını, tablolarını ve eşyalarını yok pahasına satıyor. Daha sonrada evinin bir odasını Airbnb’den kiralıyor ve kendisi kanepede kalmaya başlıyor. Buradan kazandığı 28 bin dolarla teknik altyapıyı oluşturuyor. Bu sırada Google aramalarında üst sıralara çıkmasını sağlayan SEO (Search Engine Optimization) üzerine kendisini geliştiriyor. Gelinlikle
ilgili bilgi veren kaynak olmadığını
fark edip sürekli blog yazıları yazıyor ve aramalarda üst sıraya çıkmaya başlıyor. Hatta o kadar ki bir süre sonra SEO uzmanı oluyor. Şu anda Tradesy bir pazar lideri.
Bu iki kadın bana son zamanlarda en çok ilham verenler. Ortak noktaları, birçok fikrin önündeki engel olarak tanımlanan maddi güç eksikliğini yok saymaları ve farklılaşmaları... n