Sorun kafada...

24 Temmuz 2003

Grup Yorumun Fethiyede vereceği konsere Kaymakamlık, Terörle Mücadele Yasasının 8inci maddesini gerekçe göstererek izin vermemiş. Avukatlar Muğla İdare Mahkemesine başvurarak bu maddenin yasadan çıkarıldığını hatırlatmışlar. Yasak kalkmış. Ancak, grup elemanlarının ifadesine göre bu defa da polis konseri engellemeye çalışıyormuş. Ferhat Tunça da TMY 8 yerine TCK 159 uygulanmış. O yasa olmazsa öteki... İdareciler bir biçimde yasağı koyuyor. Olmadı polis engeli çıkıyor. Siyasi irade uyum yasalarının uygulanması için ciddi bir ağırlık koymazsa yurt çapında pek bir şey değişmeyecek.. Eğer ağaçlar oy kullansaydı AKP iktidara gelemezdi, barajı bile aşamazdı. Süleyman Ekim Bebek sömürüsü Okurumuz Erdal Bozkurt soruyor:- Kucaklarında bir - iki yaşlarındaki bebeklerle kâh yağmurun, karın, kâh kavurucu sıcağın altında dilenen insanları sık sık görüyoruz. Günahsız çocuklar iradeleri dışında oradan oraya sürükleniyor, eziyet görüyor. Türkiye Cumhuriyetinde o istismarcı insanları durduracak hiçbir makam yok mu? Haber Milliyetteydi... Ümraniyede, cadde üzerinde trafik ışıklarında duran araç sürücülerinden para isteyen kadın ile kucağındaki çocuğa TIR çarpmış. Kazada, 2 yaşındaki çocuk

Yazının Devamı

Sorun kafada...

24 Temmuz 2003

<#comment>   
   <#comment>   
   Grup Yorum'un Fethiye'de vereceği konsere Kaymakamlık, Terörle Mücadele Yasası'nın 8'inci maddesini gerekçe göstererek izin vermemiş. Avukatlar Muğla İdare Mahkemesi'ne başvurarak bu maddenin yasadan çıkarıldığını hatırlatmışlar. Yasak kalkmış. Ancak, grup elemanlarının ifadesine göre bu defa da polis konseri engellemeye çalışıyormuş. Ferhat Tunç'a da TMY 8 yerine TCK 159 uygulanmış. O yasa olmazsa öteki... İdareciler bir biçimde yasağı koyuyor. Olmadı polis engeli çıkıyor. Siyasi irade uyum yasalarının uygulanması için ciddi bir ağırlık koymazsa yurt çapında pek bir şey değişmeyecek..
   
   Eğer ağaçlar oy kullansaydı AKP iktidara gelemezdi, barajı bile aşamazdı.
   
   

Yazının Devamı

İzmir kaynıyor!

23 Temmuz 2003

- Ahmet Piriştinanın CHPden Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığına İzmir milletvekili Bülent Baratalı ve İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel tavır almış görünüyor. Bu iki isim şimdi var güçleriyle delege seçimlerini kazanmaya çalışıyorlar. Kazanırlarsa, Büyükşehir Belediye Başkanı adayının önseçimle belirlenmesi için bastıracaklar. Önseçimi kabul ettiremezlerse Piriştinaya, tepeden inme aday oldun ne halin varsa gör, demeleri çok mümkün. - Piriştina kaybedebilir mi?- Eğer örgütün desteğini alamazsa elbet zorlanır. Eski bakanlardan Işılay Saygın AKPden aday olursa ANAP ve DYPli seçmenin de oyunu toplayarak ciddi rakip haline gelecektir. Yüksel Çakmur söylendiği gibi DSPden aday olursa CHPnin oyunu bölebilir... Özetle oylar çantada keklik değil...İzmiri uygar, temiz, aydınlık bir kent haline getiren Ahmet Piriştina, kifayetsiz muhterislere kurban giderse hem CHPye hem İzmire yazık olacak... İzmir bu mevsimde her zaman sıcaktan kaynar... Bu kez sıcağa ilaveten siyasi olarak da kaynıyormuş. İzmirli dostumuz yerel seçim öncesi CHPde olup biteni anlatıyor: "Büyük adamın aradığı kendinde, küçük adamın aradığı başkasında bulunur." Konfüçyüs Vergi yerine Tekele zam yapıldı...

Yazının Devamı

İzmir kaynıyor!

23 Temmuz 2003

<#comment>   
   <#comment>   
   İzmir bu mevsimde her zaman sıcaktan kaynar... Bu kez sıcağa ilaveten siyasi olarak da kaynıyormuş. İzmirli dostumuz yerel seçim öncesi CHP'de olup biteni anlatıyor:
   - Ahmet Piriştina'nın CHP'den Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığına İzmir milletvekili Bülent Baratalı ve İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel tavır almış görünüyor. Bu iki isim şimdi var güçleriyle delege seçimlerini kazanmaya çalışıyorlar. Kazanırlarsa, Büyükşehir Belediye Başkanı adayının önseçimle belirlenmesi için bastıracaklar. Önseçimi kabul ettiremezlerse Piriştina'ya, tepeden inme aday oldun ne halin varsa gör, demeleri çok mümkün.
   - Piriştina kaybedebilir mi?
   - Eğer örgütün desteğini alamazsa elbet zorlanır. Eski bakanlardan Işılay Saygın AKP'den aday olursa ANAP ve DYP'li seçmenin de oyunu toplayarak ciddi rakip haline gelecektir. Yüksel Çakmur söylendiği gibi DSP'den aday olursa CHP'nin oyunu bölebilir... Özetle oylar çantada keklik değil...
   İzmir'i uygar, temiz, aydınlık bir kent haline getiren Ahmet Piriştina, kifayetsiz muhterislere kurban giderse

Yazının Devamı

Öğrenci cezası!

22 Temmuz 2003

a) Uyarı b) Kınama c) Aylıktan kesme d) Kademe ilerlemesini durdurma...***Bu arada Başbakanlıktan gelen emirle üniversitelerde kimi atamalar durduruldu. Profesör ve doçent atamaları sürerken yardımcı doçent ve araştırma görevlisi atamalarının durdurulması, iktidarın kadrolaşma çabalarıyla birebir ilgili görülüyor. Belli ki araştırma görevlisi ve yardımcı doçent atamalarını iktidar yeni oluşturacağı YÖK ve üniversite yönetimlerine bırakıyor... Milli Eğitim Bakanlığı, yeni YÖK yasa tasarısını gizliden gizliye, üniversite içinde YÖKten şikâyetçi kesimlerin bile görüşüne başvurmadan hazırladı. Üniversiteye demokrasi getirecek tasarının üniversitenin görüşünün alınmadan hazırlanmasındaki komiklik bir yana... Tasarının ne kadar baştan savma hazırlandığına ilişkin bir ipucu sunalım... 67nci maddenin S bendinde disiplin suçu işleyen "öğrencilere verilecek cezalar" yer alıyor.. Ne miymiş bu cezalar.. Sıkı durun: Tercih yapılır... "TERCİH YAPILIR" Akif Kökçe diyor ki:- Ne eğitim sistemi ama! Demek ki 11 yıl okumak üniversiteye girmeye yetmediği gibi tercih yapmaya bile yetmiyor... Ankara, Kızılay Meydanındaki bir üniversite hazırlık dershanesi büyük büyük tabelalara yazmış: Dışişleri

Yazının Devamı

Öğrenci cezası!

22 Temmuz 2003

<#comment>   
   <#comment>   
   Milli Eğitim Bakanlığı, yeni YÖK yasa tasarısını gizliden gizliye, üniversite içinde YÖK'ten şikâyetçi kesimlerin bile görüşüne başvurmadan hazırladı. Üniversiteye demokrasi getirecek tasarının üniversitenin görüşünün alınmadan hazırlanmasındaki komiklik bir yana... Tasarının ne kadar baştan savma hazırlandığına ilişkin bir ipucu sunalım... 67'nci maddenin S bendinde disiplin suçu işleyen "öğrencilere verilecek cezalar" yer alıyor.. Ne miymiş bu cezalar.. Sıkı durun:
   a) Uyarı b) Kınama c) Aylıktan kesme d) Kademe ilerlemesini durdurma...
   ***
   Bu arada Başbakanlık'tan gelen emirle üniversitelerde kimi atamalar durduruldu. Profesör ve doçent atamaları sürerken yardımcı doçent ve araştırma görevlisi atamalarının durdurulması, iktidarın kadrolaşma çabalarıyla birebir ilgili görülüyor. Belli ki araştırma görevlisi ve yardımcı doçent atamalarını iktidar yeni oluşturacağı YÖK ve üniversite yönetimlerine bırakıyor...
   

Yazının Devamı

Yine mi Çiçek...

20 Temmuz 2003

Herkesin aklı fikri Daşçıkan'daymış. Daşçıkan genelevin bulunduğu semt. Yirik Hasan çocukların genelev muhabbetine kulak misafiri olunca onlara bir iyilik yapmak istiyor... Siz bir araba bulun, bir şişe de büyük rakı gerisine karışmayın, diyor. Yirik Hasan yaşça onlardan büyük bir şoför. Ertesi gün Daşçıkan'ın yolu tutuluyor.Yirik Hasan önceden gidip rakıyı kapıdaki bekçiye veriyor. Anlaşmayı yapıyor. Peşinden gençleri alıp kapıya götürüyor. Kapının önünde kalabalık birikmiş. Gençler kapıdan geçerken bekleyenler mızmızlanıyor:- Yahu bunlar daha çocuk biz burada beklerken bunlar nasıl giriyor?Bekçi itiraz edene çıkışıyor:- Len oğlum ne bağırıp duruyon, onların anaları içerde çalışıyor. Yarın bayram, bugünden gelmişler ki analarının elini öpüp bayram harçlıklarını alacaklar. Arif Keskiner dostumuz "Çiçek Gibi"den sonra anılarının ikinci bölümünü "Yine Mi Çiçek"le demetleyip sundu bize. Yaşar Kemal kitabı okumuş, çok beğenmiş, "çoktandır unuttuğum günleri yeniden yaşattın" diyor önsözde. İlk kitapta olduğu gibi, sinema, edebiyat, basın, sahne dünyasının tanıdık isimleri, Arif'in yaşamı içinde renkli rollerle çıkıyorlar karşımıza. Arif'in Adanalı arkadaşlarının ilk gençlik öyküleri

Yazının Devamı

Yine mi Çiçek...

20 Temmuz 2003

<#comment>
<#comment>     Arif Keskiner dostumuz "Çiçek Gibi"den sonra anılarının ikinci bölümünü "Yine Mi Çiçek"le demetleyip sundu bize. Yaşar Kemal kitabı okumuş, çok beğenmiş, "çoktandır unuttuğum günleri yeniden yaşattın" diyor önsözde. İlk kitapta olduğu gibi, sinema, edebiyat, basın, sahne dünyasının tanıdık isimleri, Arif'in yaşamı içinde renkli rollerle çıkıyorlar karşımıza. Arif'in Adanalı arkadaşlarının ilk gençlik öyküleri kitap içinde kitap... Mazlum Göknel 15 - 16 yaşlarında genelevi merak ettiği günleri anlatıyor...
     Herkesin aklı fikri Daşçıkan'daymış. Daşçıkan genelevin bulunduğu semt. Yirik Hasan çocukların genelev muhabbetine kulak misafiri olunca onlara bir iyilik yapmak istiyor... Siz bir araba bulun, bir şişe de büyük rakı gerisine karışmayın, diyor. Yirik Hasan yaşça onlardan büyük bir şoför. Ertesi gün Daşçıkan'ın yolu tutuluyor.
     Yirik Hasan önceden gidip rakıyı kapıdaki bekçiye veriyor. Anlaşmayı yapıyor. Peşinden gençleri alıp kapıya götürüyor. Kapının önünde kalabalık birikmiş. Gençler kapıdan geçerken bekleyenler mızmızlanıyor:
     - Yahu bunlar daha çocuk

Yazının Devamı