Tarım Bakanlığı denetçileri Bağdat Caddesi’ndeki dondurmacılara içkili dondurma sattıkları için ceza yağdırdı. Dondurmacılar ise şaşkınlık içinde, “Dondurmadaki viski ya da konyak yüzde 2’yi bulmaz. İçki dondurmanın içinde sadece bir aromadır” diyorlar
Telefonun ucundaki boğuk ses, yeni adıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın “Alo Gıda” hattı 174’teki görevliye ihbarını tane tane yazdırdı. “Memur bey... Ben Caddebostan’dan arıyorum... Biliyorsunuz Bağdat Caddesi’nin her yeri dondurmacı dolu. Bu dondurmacıların büyük bölümünde alkollü dondurmalar satıldığını müşahade ettim. Viski, konyak, rom, cin... Dondurmalar bunlarla dolu. Vatandaşa göz göre göre dondurma adı altında içki içiriyorlar. Allah muhafaza küçük küçük çocuklar da bunları alıyor. Bu rezilliğe bir son verilsin memur bey...”
Dondurmalar da artık sansürlü
İhbar, muhtemelen böyle abarttığım tarzda olmadı. Muhbir de büyük ihtimalle yakası kalkık bir gri pardösü giymiyordu, belki sesi boğuk da değildi. Ama içeriği bu şekilde bir ihbar geçtiğimiz günlerde yapıldı ve hemen ardından Bağdat Caddesi civarındaki dondurmacılar bir “alkol baskını”na uğradı. Tarım Bakanlığı ekipleri dondurma üreticilerinin ürettiği içkili dondurmalara önce el koydu, sonra da imhaya gönderdi. Cezalar ise haziran ayında geldi: “Müessesenizde üretmekte ve satmakta olduğunuz filanca isimli dondurmalar alkol içermekte olup gıda tebliğlerine aykırı hareket ettiğinizden 12 bin lira ceza ödemenize karar verildi.”
O gün bugündür cadde civarındaki dondurmacıların çoğunda içkili dondurma yok, cezaya uğramayan bir-iki dondurmacı da durumun vahametinin farkında olmadığından tek tük viskili, romlu dondurma satmaya devam ediyor. Kısacası, dondurmalar da artık sansürlü, içkili dondurma fiilen yasak...
Pastaneler de likörlü çikolata satamayacak mı?
Tekel bayisinde içkinin dışarıdan görünmesi yasak, markette bira markalı buzdolabı yasak, bakkalda gece 22.00’den sonra içki satışı yasak, içkinin gazetede reklamı yasak derken bu noktalara kadar geldik. Yakında “İnsanlar yanında bira içiyor, içmese bile canı çekiyor” diye patates kızartması da yasaklanacak bu gidişle!
Dünya kara mizah tarihine geçebilecek içkili dondurma yasağının ardından, cezaya maruz kalan bazı dondurmacılarla konuştum. Biri, “Biz millete dondurmanın içinde içki içirmeye filan çalışmıyoruz. Amacımız o içkilerin sevilen aromalarını dondurmaya yansıtmak. Alkol kolay kolay donmayıp dondurmanın içinde sıvı olarak kalacağı için zaten bir içkiden yüzde 1-2 oranında ancak konuluyor. Bu da bir aşçının yemeğine bir çimdik baharat atmasına benziyor. Üstelik bu yasalara aykırı da değil, zira dondurma için çıkarılan aromalar tebliğinde 130 tane aroma listelenmiş, bunlar arasında alkol de var” diyor.
Bir diğer dondurmacı da, “Birçok restoran eti yumuşatmak için şarapta marine eder. Bazıları karidesi konyakla flambe yapar. O zaman bunlar da mı yasaklanacak? Pastanelerdeki likörlü çikolata da mı kalkacak?” diye soruyor. Bir başkası da “Obama sevdiği ve aşçısına yaptırdığı biranın tarifini Beyaz Saray’ın internet sayfasına koyuyor. Bu çağda dondurmada alkol arayıp ceza kesmek gibi bir geri kafalılık, bunlarla uğraşmak biraz ayıp kaçıyor” diye gösteriyor tepkisini. Ve ekliyor: “Bizim dükkanın yanında barı ve kavı zengin bir kafe var. Canı içki içmek isteyen oraya gider herhalde! İçkili dondurmalarımızın üzerinde de neli oldukları yazılıyor, içkiden kaçınan titiz biri de herhalde viskili dondurma ısmarlamaz” diye ekliyor...
Hiçbir dondurmacı tepki göstermemiş
Cadde dondurmacılarının kimi cezalarını kuzu kuzu ödemiş, kimi iptal edilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurmuş. Hiçbiri şu ortamda basına haber vermeyi, tepki göstermeyi de tercih etmemiş. Ben de haberi duyduktan sonra yaşananları dondurmacıların ağzından adeta kerpetenle sökerek alabildim.
Büyük yazarımız Salah Birsel, bir denemesinde “En iyi yorum, olayın kendisidir” diyordu. Bu “olay” da doğrusu fazla bir yoruma ihtiyaç duymuyor...
Özay Şendir
New York Times’tan Erdoğan’a baskı çağrısı
28 Nisan 2025
Tunca Bengin
Varlığı da tehdit yokluğu da...
28 Nisan 2025
Cem Kılıç
‘Belirli süreli’ sözleşmeler hakkında her şey
28 Nisan 2025
Abdullah Karakuş
Depremin etkilerini nasıl azaltabiliriz?
28 Nisan 2025
Hakkı Öcal
Faşizm imkânsız diyorsanız, etrafınıza bakın ey ABD’liler
28 Nisan 2025