İktidara yakın bazı yorumcular diyor ki; bu sistem ittifakı zorunlu kılıyor..
Bence değil, bu konuya döneceğim..
Ve devam ediyorlar; muhalefet partileri de ittifak yapsın..
Yani istiyorlar ki; iki blok, iki cephe olsun..
Yani istiyorlar ki; sadece AKP/MHP ittifak yapmış olmasın..
Yani istiyorlar ki; ittifak yeni sistemin olmazsa olmazı kabul edilsin..
***
Gelin önce ittifak kavramına bakalım..
İki hafta oluyor.. CHP Lideri partisinin grup toplantısında bir kitapçık gösterdi..
Üzerinde; Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Terör Soruşturmaları Bilgi Kitapçığı yazıyordu..
6 Nisan 2017 tarihinde yazılmış, teröre bakan hâkim ve savcılara gönderilmişti..
Kitapçıktaki altıncı madde önemliydi..
Hâkim ve savcıları (FETÖ’den yatan) tahliye konusunda HSYK ile mutlaka istişare bulunduktan sonra irade oluşturulması isteniyordu..
Yani HSK’ya (yeni adıyla) sorarak karar verin deniliyordu..
***
Yargı bağımsızlığını zedeleyen talimattı ama nedense çok ses getirmedi.. Ben dahil birkaç yazar ele aldı o kadar..
Son günlerin en çok konuşulan partisi Saadet oldu..
Sebebi şu..
Cumhur- başkanı Erdoğan ittifaka katılmaya davet etti, Karamollaoğlu teşekkür etti..
AKP ile Saadet aynı gelenekten gelen, yıllarca aynı çatı altında siyaset yapan, aynı tabana hitap eden iki parti..
Şimdi birinin ‘Gel ittifak yapalım, seçime beraber girelim’ önerisini diğeri reddetti..
Kafalar karıştı tabii..
Çünkü Saadet için büyük fırsattı.. Baraj derdi olmayacak, ilk defa Meclis’e temsilci yollayacaktı..
AKP, 16 yıldır o kulvarı hem büyüttü hem kapattı..
İktidar partisinin bu aralar trollerle başı dertte..
Trol ne?
Sosyal medyayı kullanarak itibar suikastı yapan kişiler.. İftira, tehdit, şantaj gibi yöntemleri sınır tanımadan kullanarak çarşıyı karıştırıyorlar.. Hedef aldıkları kişiyi bunaltıyorlar, bezdiriyorlar..
Trol ahlakı diye bir ahlak anlayışı türemiş..
Yani belden aşağı vurmak caiz!..
***
AKP’de bazı kişilerin başına bela olan bu troller kim?
Hemen söyleyeyim; dışarıdan değilmiş, içlerindeymiş..
Referandumdan önce yoğun tartışıldı.. Sonra duruldu.. İttifak yasasının şekillenip Meclis’e sunulmasıyla yeniden alevlendi..
Çeşitli platformlarda yeni rejimin siyasi hayatı nasıl değiştireceği tartışılıyor..
***
Rejim değişikliğine karşı olanlar karamsar tablo çiziyor..
n Kuvvetler ayrılığının tamamen ortadan kalkacağını..
n Yargının emir alan duruma geleceğini, yürütmenin (başkanın) HSK kanalıyla yargıyı kontrol edeceğini..
n Yasamanın etkisizleşeceğini, denetleme mekanizmasının ortadan kalkacağını..
n Yürütmenin hesap vermeyen, hesap sorulmayan zırhla sarıldığını..
Meclis ittifak yasasını, sokak ittifakın sonuçlarını konuşuyor..
AKP/MHP ittifakına yeni katılımlar olup olmayacağı tartışılıyor.. Yorumlar AKP’den çok MHP tabanına yönelik..
MHP seçmeninin nasıl davranacağına ilişkin..
Kimi yorumcular MHP tabanının AKP’ye yakın olduğunu söylüyor..
Kimi yorumcular bölgesel farklılıklara dikkat çekiyor.. İç Anadolu ve Karadeniz’de yaşayan MHP seçmeninin AKP’ye, Ege sahilinde yaşayanların CHP’ye yakın olduğunu iddia ediyor..
Elimizde veri var mı?
Aşağı yukarı var..
7 Haziran seçim sonuçları var.. 1 Kasım seçim sonuçları var.. Bir de 16 Nisan referandum sonuçları var..
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun HSK konusunda yaptığı açıklama gümbürtü koparacak zannettim..
Gündemin ilk sırasına oturacak..
TV tartışmalarının önemli maddesi haline gelecek..
Hükümet sözcüsü, Adalet Bakanı açıklama yapar diye düşündüm..
Yanılmışım..
İktidar bloku (siyasetçisiyle, yazarıyla, çizeriyle, araştırmacısıyla, akademisyeniyle, TV yorumcusuyla)
resmen üzerine yattı..
Duymamışlar, görmemişler, bilmiyorlarmış gibi
Üç gün önce kıyısından köşesinden değindim.. Bugün biraz daha açalım..
Seçim sonrasına yönelik fikir jimnastiğini sürdürelim..
Şöyle bir hava var.. Zannediliyor ki; cumhurbaşkanı hangi partinin veya ittifakın adayı olacaksa Meclis çoğunluğu da onlarda olacak..
Yani yürütmeyle yasama senkronize olacak..
Bu olasılıklardan biri ama başkaları da var..
Sonuç öyle çıkarsa ne olur/ne olacak sorusunu sorduran..
Başlayalım..
***