Pazartesi akşamı haber kanallarının ortak tartışma konusu ittifak yasasıydı..
Biz de NTV’de konuştuk/tartıştık/değerlendirdik..
En çok merak edilen, en çok ilgi çeken başlık şu..
AKP/MHP ittifakı kime yarar?
Son seçimde (1 Kasım 2015) AKP yüzde 49.4, MHP yüzde 11.9 oranında oy almıştı..
İki partinin birlikteliği o bloku önümüzdeki seçimde yüzde 60’ın üzerine çıkarır mı?
Bu birinci soru.. İkinci soru da şu..
İttifak çekim alanı yaratacaksa (ki bu amaçla getiriliyor) bu kime yarar?
İktidar sözcülerini dinliyorum..
İktidara yakın yazarları okuyorum..
İktidara yakın yorumcuları izliyorum..
Hepsi CHP ile HDP ittifak kurmuş gibi davranıyor.. O ittifak olmuş gibi yorum yapıyorlar..
Hükümet sözcüsü bu durumu bir adım öteye taşıdı..
İttifak kurmasalar bile kurmuş gibi kabul edeceğiz anlamına gelen sözler sarf etti..
***
İktidar partisi bunu niye yapıyor?
Birincisinden başlayayım..
İnsanların gündemini işgal eden başat konulardan biri çocukların cinsel istismara uğraması..
Gazeteleri açın, TV haberlerini izleyin her gün mutlaka birden fazla cinsel istismar haberiyle karşılaşıyorsunuz..
O yaygınlaştı ki, iktidar bu sorunla baş edebilmek için bir başbakan yardımcısının başkanlığında altı bakandan oluşan komisyon kurdu..
Yasal değişiklikler üzerinde çalışılıyor..
***
Bu mesele geçen hafta Meclis’in de gündemine geldi..
Meclis bu konuda dört partinin ortak önerisiyle araştırma komisyonu kurmuştu.. Komisyon alınacak önemler konusunda geçen yıl bir rapor hazırlayıp dağıtılmıştı..
Bir grup bu yıl içinde, büyük ihtimalle 15 Temmuz 2018’de (ki pazar gününe denk geliyor) baskın seçim olacağı düşüncesinde..
Niye erken değil de baskın..
Önce kavramlar üzerinde anlaşalım..
***
Erken seçim; hükümetin çaresiz kaldığı, sayısal çoğunluğunu yitirmek üzere olduğu, bürokrasiye hükmedemediği veya koalisyon ortaklarının anlaşmazlığa düştüğü ortamlarda gündeme gelir..
Ülkede böyle bir durum varsa, iktidar çıkış yolunu seçimde görüyorsa zamanından önce konan sandığa erken seçim denir..
***
Baskın seçim;
İktidar blokunun yapmak istediği seçim yasası değişikliğinde ilk bakışta dikkat çeken, soru işaretleriyle dolu iki madde var..
Seçim sonucunun tartışılmasına yol açabilecek..
Seçime gölge düşürebilecek maddeler..
Nedir onlar?
Birincisi; mühürsüz oy pusulasının geçerli olması..
İkincisi; vatandaşa polis çağırma yetkisi verilmesi..
***
Birincisinden başlayalım..
Zina döndü dolaştı yine Türkiye’nin gündemine burnunu soktu..
Eskiden suçtu, suç olmaktan çıkarıldı, yeniden suç olması isteniyor..
Eskiden otele girişte evlilik cüzdanı soruluyordu, artık sorulmuyor..
2004 yılında bu meseleyi tartıştık..
Suç olmamasına karar verdik..
2012 yılında yine gündeme geldi.. Nedense Roboski katliamından sonra!.
***
(
Seçim ittifakını içeren yasa teklifi bugün Meclis’e veriliyor..
İçinde ne var diye merak edenlere.. Öncelikle seçim baraj kıyağı var.. Seçim barajı yüzde 10 ya, bu oran ittifaka katılan partiler için geçerli olmayacak..
İttifakın toplam oyu yüzde 10’u geçerse, ittifak partileri de barajı geçmiş sayılacak..
Biri yüzde beş alsa da..
Yüzde üç alsa da..
***
İki parti ittifak konusunda anlaştıklarına göre.. Yasa teklifini iki partinin kurmayları hazırladığına göre.. Kıyak MHP kokuyor..
Çünkü..
Çoğu başkent Suriye’nin geleceği konusunda aynı görüşte; toprak bütünlüğü korunmalı..
Birçok dışişleri bakanının ağzından aynı sözcük dökülüyor; önemli olan Suriye’nin toprak bütünlüğü..
Washington da, Moskova da, Ankara da, Tahran da, Avrupa ülkeleri de hemfikir..
Peki, mümkün mü?
Irak’ı gördükten sonra; hayır..
Irak’ta denendi.. Aynı başkentler Irak için de aynı şeyi söylediler..
Hâlâ söylüyorlar..
Irak’ın toprak bütünlüğünden bahsediyorlar..