Cumhurbaşkanı, Muhammed Ali’nin cenazesi için gittiği ABD’den dönerken gazetecilerin sorularını yayınlamış..
Kim sormuş bilmiyorum.. Gazetelerde okudum..
Soru aynen şöyle..
***
“Bir siyasi partinin eş genel başkanı ‘kendi savunmamızı kendimiz yaparız’ demiş ve daha sonra da bu hendek olayları meydana gelmişti. Şimdi bir benzer açıklamayı ana muhalefet partisi genel başkanından duyduk. Bir şehit cenazesindeki mermi atma olayı sonrasında, ‘polise güvenmiyoruz, kendi güvenliğimizi kendimiz sağlayacağız’ dedi. Sanki Türkiye’de yeni bir faza geçiliyor gibi. Türkiye’de bazı siyasi partilerin terör örgütleriyle aleni yakın görüntü vermesi bir Cumhurbaşkanı olarak sizi rahatsız ediyordur sanıyorum?.”
***
Soru dedim ama böyle soru olmaz..
İktidarın en büyük özelliği mi dersiniz, başarısının sırrı mı görürsünüz, bilemem..
İktidar partisi iktidara geldiği günden beri hep muhalefetteymiş gibi davrandı..
Muhalefeti kimseye bırakmadı..
Bu beceriyi gösterdi..
Kendini hep mağdur gösterdi.. Mağdur rolünü iyi oynadı..
İktidardayken muhalefette olmasıyla siyasal tarihe adını yazdırdı..
*
Daha önceki hükümetler de başaramadı, AKP iktidarı da tek başına hareket ederse..
Başaramaz!..
- İstediği yasayı, istediği kararnameyi bir gecede çıkaracak güçte de olsa..
- Askeri, polisi en gelişmiş silahlarla donatsa da..
- Sıkıyönetim değil, sımsıkı yönetim ilan etse de..
- Adam başına bir polis dikse de..
- Kuşkulandığı herkesi içeri atsa da..
Önceki gün İstanbul’da altı polis şehit oldu..
Dün Mardin’de iki polis..
Önceki gün beş sivil teröre kurban gitti..
Bir anlamda şehit oldu..
Dün üç sivil..
Önceki gün polis aracına bombalı saldırı düzenlendi..
Dün emniyet
İstanbul Erkek Lisesi bir yıl önce proje okulu seçildi.. Müdürü de bizzat Bakan tarafından atandı..
İddiaya göre, yeni müdür baskıcıydı..
Öğrencilere nefes aldırmadı..
Okulda her yıl düzenlen geleneksel etkinliklere izin vermedi..
Buna karşı öğrenciler ne yaptı?
Cam, çerçeve mi indirdi? Okulu yakıp, yıktı mı?
Yoo..
Üst akıl konu-sunda tam karara varıyorduk ki..
Tam işaret parmağımızı uzatarak işte o diyecektik ki..
İşi tam çözüyorduk ki..
İpin ucunu yine kaçırdık..
Almanya parlamentosunun soykırım kararı kafaları karıştırdı..
Cumhurbaşkanı ‘Almanya’ya talimat verildi, üst aklın işi’ dedi, kestirip attı..
Aldı bizi bi düşünce..
Son haber Şırnak’tan geldi..
Kent savaşı, barikat savaşı, hendek savaşı denen savaş Şırnak’ta da bitmiş..
Şırnak da temizlenmiş..
PKK’nin amacı hendek kazdığı ilçeleri Kobani’ye çevirmekti..
Güneydoğu’yu Rojava’ya benzetmekti..
Başaramadılar.. Zaten başarmaları mümkün değildi..
*
Cumhurbaşkanı’nın en az üç çocuk talebi yeni değil..
Yıllardır söylüyor ama doğurganlık hızı artmıyor..Yerinde de saymıyor, düşüyor..
Şöyle söyleyeyim; 1990’lı yıllarda
üç çocuk seviyesindeydi, iki çocuğa indi..
Şimdilerde 2.03..
Cumhurbaşkanı üç olmasını istiyor..
İstediği için de fırsat buldukça gündeme taşıyor.. Geçen hafta ‘Zürriyetimizi artıracağız’ diye konuyu açtı..