Mehmet Tezkan

Trump uluslararası arenada ‘Ben ne dersem o olur, olmalı’ mantığıyla davranıyor..

Durduk yerde Kudüs krizi çıkardı..

ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıyacağını açıkladı.. Kıyamet koptu..

---

Suriye meselesinde de aynı davranıyor.. Astana sürecinde siyasi çözüm aranırken, ABD, YPG ağırlıklı 30 bin kişilik sınır güvenlik gücü kuracağını açıkladı..

Hem de stratejik ortağım dediği Türkiye’yi karşısına alma pahasına..

Hem de Türkiye ile çatışma ihtimalini göze alarak..

Hem de

AKP’nin siyaseten en iyi yaptığı iş ne sorusuna net ve kesin bir cevap var..

15 yıl boyunca muhalefetteymiş gibi davranmak..

İktidarlarının ilk yıllarında muhalefet edecekleri çok mesele vardı..

Geçmiş dönemi kötülersin..

Faturayı bir önceki iktidara kesersin..

Kurumları eleştirirsin..

Onlarla mücadele edersin..

Zaten öyle yaptılar.. Hedeflerine koymadıkları kurum kalmadı.. YÖK’ten HSYK’ ya.. Anayasa Mahkemesi’nden Yargıtay’a.. Askeri vesayetten bürokratik oligarşiye kadar..

Silahlar çekilir mi? Türk askeriyle ABD askeri karşı karşıya gelir mi?

Dün herkesin cevap aradığı tek soru buydu..

Türkiye sınırını temizlerken, YPG’ye müdahale ederse, ABD askerleriyle de çatışır mı?

Çatışırsa ne olur?

---

Dövizin, borsanın, faizin tepki vermemesine bakanlar ‘Çatışma olmaz’ diyor..

Piyasalarda panik havası yok..

Siyaseti izleyenler, ABD’nin hamlelerini takip edenler ‘

Meydanlara bakıyorsun hareketli, heyecanlı..

Liderlere bakıyorsun ateşli..

Birbirlerine yüklendikçe yükleniyorlar.. Boş geçen gün yok.. Atışma her gün değil, neredeyse her saat.. Her konuda..

Neredeyse mutabık kaldıkları tek başlık yok..

Televizyonlar mecbur siyasilerin peşinden gidiyor.. Tartışmayı siyasiler başlatıyor, televizyonlar sürdürüyor..

Bir harala gürele...

Zannedersin ki ülke bir hafta sonra seçime gidecek..

Zannedersin ki

Pazar pazar bu da ne demeyin..

Bir döneme damgasını vuran önemli doktrin tartışmasıydı..

Adana kebabı soğanlı mı olur, soğansız mı?

Hatırlıyorum; aylarca tartıştık..

Aslında hâlâ tartışılıyor..

Gelin sizi 36 yıl önceye götüreyim..

Önce o günleri anlatayım..

12 Eylül askeri darbesi üzerimizden silindir gibi geçmişti.. Nefes alacak halimiz kalmamıştı..

Gazeteleri oku; yorumların çoğu Bahçeli’nin son hamlesiyle ilgili..

Haber kanallarını aç; gece yarılarına kadar MHP tartışılıyor..

Başat soru şu; Bahçeli ne yapmaya çalışıyor?

***

Kimi; MHP kongresine yönelik hamle yaptı.. Kongreye iktidar ortağı olarak girmek istiyor.. İttifak sıkıştırması bu sebeple diyor..

Kimi; 2019 seçimlerinde ittifakla partisini kurtarma çabasında olduğunu söylüyor..

Kimi; yeni rejimin gerektirdiğini yapıyor.. Yeni rejim seçim öncesi ittifakı gerektiriyor görüşünü savunuyor..

Kimi; Bahçeli’nin hedefinin daha büyük olduğunu, yedi yıl sürecek destek açıklamasıyla Türkiye’nin bekasını düşündüğünü iddia ediyor..

Kimi; MHP’nin AKP potasında eriyeceğini savunuyor..

Kimi; Bahçeli’nin AKP’yi MHP çizgisine getirdiğini söylüyor..

***

Televizyonlarda söylenen, gazetelerde yazılanlar bunlar..

Şimdi diyeceksiniz ki; o öyle diyor, bu böyle diyor da sen de diyorsun..

Ben meseleye bakışımı yazdım, söyledim..

Kısaca dedim ki..

BİR: Bahçeli’nin ‘başkanlık modeli’ önermesiyle iktidarın ortağı oldu.. MHP o günden beri iktidar partisiymiş gibi davranıyor..

İktidar daha doğrusu Cumhurbaşkanı 2019 seçimlerine girerken meydanlarda ne diyecek?

Tabii ki yaptıklarını anlatacak..

Tabii ki yapacaklarını anlatacak..

Ama bunun ötesinde yeni sistemi anlatacak.. Yeni sistemle nelerin değişeceğini söyleyecek..

Yeni sistemin Türkiye’ye getireceği avantajları sıralayacak..

Bunlar öngörü..

O gün gündemin başat konusunu şimdiden tahmin etmek zor.. O gün gündemi ne işgal eder bilinmez..

Ekonomi mi olur, dış politika mı ağır basar, başka mesele mi öne çıkar, soru işareti..

Avrupa’yla yeni dönem.. Avrupa’yla yeniden.. AB’yle sıcak ilişkiler.. AB’‘yle ilişkiler düzeliyor gibi sözler söyleniyor..

Başlıklar atılıyor..

Avrupa cephesindeki hava bambaşka..

AB’nin dönem başkanı Bulgaristan Başbakanı.. Pazar günü Demir Kilisesi’nin açılışı için İstanbul’daydı..

Törende yaptığı konuşmada; ‘2018’de Türkiye ile AB ilişkilerinin normalleştirilmesi için çaba harcamamız lazım’ dedi ama!..

İstanbul’a gelmeden önce katıldığı TV programında havası bambaşkaydı..

Aynen şöyle dedi..

‘Türkiye’nin AB’ye üye olacağı konusunda ikiyüzlülüğü bırakalım, en iyisi oturalım, Türkiye ile AB arasında özel bir anlaşma yapalım.’