Bakkal süpermarkete karşı klişesi bugünlerde müzik dünyamızda yaşanıyor desem çok yanlış olmayacak. 90’ların başından itibaren bir bir kapanmaya başlayan küçük müzik dükkanlarının bir süredir geri döndüğüne tanık oluyoruz. Dünyanın belli başlı büyük şehirlerinde olduğu gibi İstanbul’da da bir ara sayıları ikiye, üçe düşen ve kültürel açıdan önemli bir misyonu kahramanca sürdüren dükkanların sayısının artmasını müzik üretiminin çeşitlenmesine ve artmasına bağlayabiliriz. Ve elbette plak meraklısı dinleyiciler kadar, bu işe gönül veren ve bu işi zorlu şartlarda icra eden kahraman
dükkan sahiplerine...
Gözüme çarpanlar
Zincir mağazalarda üç-beş rafta kendine yer bulabilen müzik, bugün hem buralarda kapladığı alanı artırdı hem de eskiden olduğu gibi mahalledeki dükkanlara dönüş yaptı. Bugün D&R’a girdiğimde eskiden hayal edemeyeceğim kadar plak görüyorum. Ama burada büyük firmaların ithal ettiği yeniden basımları ve yeni plakları bulabilirsiniz. Bağımsız, daha nadir plaklar için mahalledeki dükkana uğramak lazım.
Geçen gün Kadıköy’de vapurdan Moda’ya doğru yürüyüşe çıktığımda Zihni, Atlantis, Hammer, Vintage, Rainbow45, Outro, Orfe Moby Dick, Plakhane derken eve sekiz plakla döndüm. Aynı şeyi Avrupa Yakası’nda da yapabilirdim. Hemen aklıma gelenler: Derform, Plakhane, Kontraplak, Lale Plak, Opus 3a, Analog Kültür, Groove, Rehavet, Jammin’s, Mono Plak, RPM.
Mahallelerde sayıları giderek artan müzik mağazaları / plakçılar, zincir mağazalarda bulamayacağınız albümleri plak ya da CD formatında önünüze koyuyor. Zaten bu şekilde bir kanal açıldığından bağımsız firmalar da buralara giderek daha fazla eseri fiziksel formatlarda koyabiliyorlar.
Mesela ben Konstrukt’ın (Korhan Futacı, Umut Çağlar, Korhan Argüden, Özün Usta) 2014’te Tarcento Caz Festivali’nde kaydedilmiş ve Holiday Records tarafından 200 adet basılmış plağını Zihni’de önümde görünce dayanamayıp aldım.
Birkaç plak ilerisinde Da Poet’in “Beat Tape”inin devamı “Beat Tape 2” duruyordu, o da torbaya girdi.
Jakuzi’nin plak baskısı, Ponza’nın ilk EP’si, Uluru’nun “Imaginary Sun” albümü, “İstanbul Street Thrash” adlı punk derlemesi, “The New Generation Of Turkish Psychedelic” derlemesi gözüme çarpanlardan bazıları.
Ziyaret edin
Bu plaklar bugün bu dükkanların çoğunda mevcut. Mesela Pentagram’ın “Akustik” albümünün plağını ya da muhtelif 70’ler pop derlemelerini, yeniden basılan Türk pop klasiklerini (Rainbow45’in bastıkları ve diğerleri) D&R’larda da bulabilirsiniz ama bağımsızları sadece küçük dükkanlar satıyor.
Bu da onları özel yapıyor.
Yerli baskılar şu anda plak aleminin hareketli alanı. Ama elbette adı geçen her dükkanın uzmanlaştığı kendi arşivi var. Kimi rock, kimi caz, kimi Türkçe, kimi metal alanında güçlü. Benim tavsiyem, plak sevin sevmeyin, plak toplayın toplamayın fark etmez, müzik dükkanlarını sırf yeni isimleri keşfetmek, biraz sohbet etmek, müzik aleminde neler oluyor koklamak için mutlaka ziyaret edin.
Artık radyoda
Masaüstünden Notlar bundan böyle köşemdeki bir kutudan ibaret değil, bir radyo programı oldu. Her hafta işim gereği yüzlerce şarkının, onlarca albümün üzerinden geçiyorum. Size yazmanın yanında, dinletmek istediğim müziklerin sayısı çok fazla.
Özellikle de yerli müzik üretiminin çok verimli olduğu bir dönemdeyiz. Dijital olarak yayınlananlar, plağa, CD’ye basılanlar bir yana, henüz demo aşamasında onlarca kayıt, basılmaya hazır bir sürü single yolluyorsunuz. İşte bunları artık haftalık bir programda size sunmak , ara ara plaklardan dinletmek istiyorum. Ne zamandır hayal ettiğim bir şeydi, sonunda hayata geçirebildim. “Masaüstünden Notlar” her hafta çarşamba 17.00 ve pazar 11.00’deki tekrarıyla Radyo Kanyon’da (radyokanyon.com.tr) olacak.