Beyoncé ve Jay Z’nin, soyadları Carter’ı ön plana koyarak çıkardıkları ortak albüm “Everything Is Love’da (Her Şey Aşk) bozulan ilişkimizi tamir ettik” konulu dev şov tüm hızıyla devam ediyor
Eğer ünlüyseniz herkesin başından geçen sıradan bir olay sizin için dünyayı altüst edecek derecede önemli bir varoluşsal deneyim haline gelebilir. Ünlü sıradan bir şey yaşadığında artık o şey sıradan değildir. Magazin sayfalarında bunu görebilirsiniz. Sıradan insanlar kahvaltı eder. Ünlüler kahvaltı keyfi yapar. Sıradan insanlar denize gider. Ünlüler deniz sefası yapar. Sıradan insanlar bazı akşamlar dışarı çıkar, bir şeyler yeyip içerler. Ünlüler ise sabaha kadar süren çılgın geceler yaşar. Sıradan insanlar birbirlerini sever birlikte olur, ayrılır, evlenir, boşanırlar. Ünlüler “aşk” ya da ünlülüklerine göre “büyük aşk” yaşar. İşte bu noktada Beyoncé ve kocasına geliyoruz. Onlar ünlü olduklarından bir sorunları olduğunda sıradan insanlar olan bizler gibi aralarında konuşmak, tartışmak, ya da kavga etmek yerine albüm yapıyorlar. Albüm de öyle bir sinirle beş dakikada olmuyor. Yani hayli hesaplı kitaplı bir süreç ünlü buhranı.
Normal insanların kavgası, tartışması, ilişki buhranı olsa olsa can sıkar, ömürden ömür alır ve beş para etmezken, ünlülerin bir basit tartışması en az iki albüm ve birkaç on milyon dolar değerinde. Kavga öncesi solo, kavga ardından barışma sonrası beraber çıkılan turneyi hesaplarsak yüz milyonları bulur bu rakam. Mesela Beyoncé ve Jay-Z’yi (albümü The Carters olarak soyadlarını kullanarak çıkarmış olsalar da turnede sahne isimlerini kullanmışlar) canlı izlemek ve ne de güzel barışmış olduklarını ve ilişkilerinin üzerindeki kara bulutları dağıttıklarını görmek isterseniz kişi başı iki yüz euro gibi bir parayı gözden çıkarmanız lazım. Durumu daha da yakından görmek isterseniz ücret 500 euro civarında. Tabii statta ne kadar yakından görülebilirse.
Beyoncé rap’e kayıyor
Bunları söylemeden albümden bahsetmek abes olurdu. Çünkü bu albümde müzikal olarak dev bir yenilik yok. Bu albümde bunlar var. “İlerleyen ilişkimiz krize girdi, arada Beyoncé ‘Lemonade‘ albümünü çıkardı, bol bol güçlü kadın imajı çizdi. Sonrasında bu albümü yaptık, ilişkiler, sevgi, gerçek aşk dışında ırkçılığa değindik, Amerikan polisini siyahlara şiddetini ele almayı ihmal etmedik ve siyah müziğin temellerine referans gönderdik. Şimdi nasıl birbirimizi sevdiğimizi rap yaparak anlatıyoruz.” Hadisenin özü budur.
Bununla birlikte gerek “Lemonade” gerekse “Everything is Love” bu öze dair eleştirilerin ötesinde müzikal açıdan tatmin edici başarılı, kaliteli işler. “Lemonade”i bir adım ileri koyarım. İkilinin albümü müzikal açıdan Beyoncé’nin Jay-Z’ye yaklaştığı, ayak uydurduğu albüm olmuş. Gerçekte de böyle midir acaba? Beyoncé R&B sularından rap’e kayıyor. İlginçliklerden hatta kaderin oyunlarından biri, albümün turnesinde yer alan müzisyenlerin Daptone sanatçısı olması. “Klasik soul yok oluyor biz kurtaracağız” fikriyle rahmetli soul vokali Sharon Jones’un kurduğu şirkettir. Kendi yağında kavruluyor, büyük şirketlerden ve dağıtım ağlarından, reklam ve tanıtımlardan faydalanamıyordu. Jones, Beyoncé’yi beğendiğini ancak klasik soul söylemediğini düşünüyordu. Jones, onu “çok fazla siyah” olduğu için refüze eden Universal’ı anlatmıştı yaptığımız bir röportajda. Beyoncé işte o dünyanın siyah yıldızı ve son albümünde Jones’un ekibi ona ve Jay Z’ye eşlik etmiş. Bireysel hikayeler anlatan albümleri, soul, ve rap’i sevenler bunu da sevecekler. İki yetenekli ve büyük sanatçının ve “entertainer”ın duygu dünyasına tanık olacaklar. Açıkçası barındırdığı bütün klişelere, ticari yanlarına ve işin şov kısmına rağmen itiraf etmeliyim ki samimi bir albüm bu. Olmayan hiçbir şeyi varmış gibi göstermeye çalışmıyor. Doğru ve dürüst bir albüm.
- “Rise” - Johnny Marr: Eski The Smiths gitaristi, artık solo şarkı sözü yazarı ve besteci Johnny Marr’ın yeni solo albümü “Call the Comet”in açılış parçası. Safkan Brit rock.
- “Street Fighter Mas” - Kamasi Washington: Ana akım cazı kendi alternatif çizgisine çekmeyi başaran son dönemin yıldız ismi Kamasi Washington’ın yeni albümü şu ara pikabımızda çokça dönmekte. Şarkı modern beat’ler üzerine inşa edilen bir 70’ler Fransız pop şarkısı gibi.
- “Blue Girl” - Chromatics: Oregon çıkışlı ikili Chromatics uzay popu da diyebileceğim, Air’den hallice pop sound’uyla yoluna devam ediyor. Yeni single’ın adı “Blue Girl”. Haftanın cool müziklerinden.
- “Kazıdık Tırnaklarla” - Ezhel: Ezhel, geçenlerde bu şarkıyı internete koyduğunda henüz tahliye olmamıştı. “Kazıdık tırnaklara, bilemezler” diyor. Trap vuruşları üzerine dramatik sözler ve bol efektli tercih edilmiş Ezhel vokali. Ozan hikaye anlatmaya devam ediyor.
- “2-GOLDEN DAWN-7” - Die Antwoord: Güney Afrikalı rap ekibi şarkılarıyla insanı tokatlamaya devam ediyor. Şu ara küçük bir turnede olan elemanlar yeni single’ı internete koydular. Albüm (adı “27” olacak ve son stüdyo albümleri olacağı ilan edildi) 2018 içinde ama tarih belli değil.