Damon Albarn’ın 20 yıl önce çizer Jamie Hewlett ile hayata geçirdiği çizgi karakterlerden oluşan Gorillaz geçen hafta yeni albümü “Now Now”ı yayınladı.
Neden Gorillaz’ı bunca yıldır bu kadar seviyorum? Çünkü onlar birer çizgi karakter ve çizgi dünyada müzik yapıyorlar. Ne gerçek hayatta olmak zorundalar ne de gerçek hayatın dışında. Çizgi karakterlerin, kendi “çizgi” düşünceleri, “çizgi” bakışları ve “çizgi” dünyaları bizimkiyle ne kadar benzeşiyorsa, Gorillaz’ın müziği de bizim müziklere o kadar benziyor. Yani aslında çok benziyor ama hiç de benzemiyor. Murakami’nin romanlarındaki gibi, her şeyin bütün detayların ve görüntünün olağan dünya gibi göründüğü ama varoluşsal olarak olağan olmayan farklı bir dünya onlarınki. Bizim dünyamızın B yüzü gibiler. Ya da bizim B yüzü olduğumuz bir dünyaları var.
Teknik olarak, Blur solisti Damon Albarn’ın Blur sonrası dönemde atıldığı pek çok maceradan biriydi Gorillaz. Afrikalı müzisyenleri bir araya getirerek “Mali Music”, “Kinshasa One Two” gibi albümler yaptı. The Good The Bad and The Queen’de Tony Allen, Paul Simenon, Simon Tong gibi büyük müzisyenlerle çalıştı. Solo albümler yaptı. Bobby Womack gibi büyük bir soul vokaliyle çalıştı. Bütün bu müzik macerasında tanıştığı ve birlikte çalıştığı, merak ettiği herkesin izdüşümlerini Gorillaz albümlerinde bulmak mümkün. Gorillaz’ın özelliği, Albarn’ın en fazla ses getiren ve bugün hâlâ güçlü bir biçimde varolan yan projesi olması. Caz, soul, rock, etnik alanlardaki arayışları da projelerle hayata geçti ama hip hop ve elektronik müzik temelli Gorillaz büyük popülerlik elde etti. Buradaki en büyük sır Albarn’ın müzikal anlamda bu projenin tek ismi olmasına rağmen çok geniş bir ekiple çalışması. Gorillaz’ın Bobby Womack’li şarkısı da var, Snoop Dogg’lu da, George Benson’lı da. Yıllar içinde çalıştığı, şarkılarında yer verdiği bazı en bilinen eski ve yeni isimleri saymak gerekirse, Vince Staples, De La Soul, Grace Jones, Kali Uchis, Mos Def, Lou Reed, Mick Jones, Little Dragon, Soulwax, Neneh Cherry, Hot Chip… Ve daha kimler kimler.
Dört karakter yarattılar
Gorillaz, 1998’de doğdu. “Tank” adlı çizgi karakterin ve serinin yaratıcısı Jamie Hewlett ile Albarn birlikte dört karakter yarattılar. Aynı evi paylaştıkları dönem, MTV seyrederken bu kanaldaki her şeyin ne kadar sığ ve yavan olduğuna dair konuşuyorlarmış. Ardından böyle görünen ama hiç de böyle olmayan bir hayali grup üzerinde konuşmaya başlamışlar. Projenin temelinin bu olduğu söyleniyor.
Gorillaz’ın en büyük avantajı onu tasarlayanların düşünce ve hayal dünyalarının sınırlarını sonuna kadar açması. Albarn gerçek hayatta pek çok macera yaşıyor olabilir ama bu karakterlerin ardına geçtiğinde farklı bir müzikal personaya dönüşüyor. Albarn ve Hewlett’in karakterlerini hatırlayalım: Albarn’ı temsil eden, beyni hasarlı solist ve klavyeci 2-D, Afrikalı-Amerikalı davulcu Russel Hobbs, Japon gitarist Noodle ve İngiliz basçı Murdoc Niccals. Şu anda -Gorillaz hikayesine göre- Murdoc hapiste ve yerini Powerpuff grubundan Ace almış durumda.
Gorillaz’ın müziği gerçek dünyada olan bitenle yakından ilgili. Kirlilik, küresel ısınma, yoz siyaset, savaşlar, açlık grubun kendi tarzında ele aldığı konular. Biz bir yandan albümler boyunca şarkılar dinler, videolar izlerken bir yandan da bu videolarda gösterilen fantastik dünyayı keşfediyor, gerçek dünyaya benzerliğini algılıyoruz. “Demon Days”, “Plastic Beach” bunun en belirgin olduğu albümler. Geçen yıl “Humanz”ı yayınlayan Gorillaz, çok geçmeden bir ilke imza atarak daha kişisel çizgideki “Now Now” ile geçen hafta karşımıza çıktı.
Gorillaz “Now Now”da her zaman olduğu gibi eğlenceli. Depresyonda değil ama her zamanki kadar moody. Mutlu ama sanma ki dünyanın farkında değil. Üzgün ama karalar bağlamaz asla. Gorillaz’ın 20’nci yılı bu yıl. 20 yıldır hiç yaşlanmadılar (gerçekten çünkü onlar çizgi karakter). Hayatı bir gün sona erecek çizgisel bir boyutta değil, oradan oraya savrulan başı sonu belli olmayan bir geniş döngü olarak yaşıyorlar. Bu döngüden yayılan müzik de bizim kârımız olsun.
Dans beat’leri uzmanıyla çalıştı
Gorillaz’ın altıncı uzunçalar stüdyo çalışması “Now Now”da Damon Albarn’ın kişisel hikayelerinden yola çıkarak yazılmış 11 şarkı bulunuyor. “Kansas”, “Idaho”, “Hollywood”, “Lake Zurich” gibi şarkılar, Albarn’ın kaldığı ve şarkılarını bestelediği yerlerden bazıları. Daha önce iPad’de albüm kaydetmiş biri olarak mobil olmayı ve teknolojinin konfor sağlayan imkanlarından faydalanmayı seviyor Albarn. Açılış şarkısı George Benson gitar riff’leriyle bambaşka bir ritim ve groove yakalayan “Humility”, dünyayı tecrit ve yalnızlıktan kurtulmaya çağırırken sözlerindeki ağırlık ve müziğinin hafifliğiyle ironi pompalıyor. “Tranz”ın retro elektronik sesleri, ‘80’ler dönemi synthesizer’ları grubun daha önce pek girmediği toplardı. Snoop Dogg’lu “Hollywood” retro hip hop beat’leri üzerinde yükseliyor. “Sorcererz” albümün en ilginç şarkılarından. Gorillaz bu albümde Simian Mobile Disco adıyla da tanıdığımız “dans beat’leri uzmanı” James Ford ile çalıştı. Ford’un dokunuşları her şarkıda kendini gösteriyor. Şarkı ne olursa olsun bir noktasında muhakkak sizi ele geçiriyor ve dans beat’lerini kulağınızdan beyninize doğru üflüyor. “Lake Zurich” ‘80’ler ortası bir Michael Jackson ya da Prince şarkısı gibi giriyor ve daha büyük dans beat’lerine bağlanıyor. Sanırım Albarn burada kendi müzİkal geçmişini ön plana çıkarıyor. ‘70’lerin analog synthesizer efektlerini ve ‘80’lerin drum machine esintili vuruşlarını belki de buna borçluyuz.