Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Amerikan senatosunun Tik Tok’a getirdiği yasağın başlamasına günler kala ilginç bir haber hem Bloomberg’de he Financial Times’ta yer aldı. Tik Tok’ın çatı şirketi Bytedance’in Tik Tok’ı ABD’de kapatmaktansa Elon Musk’a satabileceği konuşuluyor bu habere göre. Musk üzerinden siyasi merkeze bir kanal açıp Kongre’yi tabiri caizse “bypass” etmek gibi bir yol denenecek anlaşılan. Musk’ın, satın alması durumunda Tik Tok’a dokunmayacağını düşünemeyiz. Twitter’ın başına gelenler bu uygulamanın da başına gelecektir. Bu köşeyi neden ilgilendiriyor bu konu söyleyeyim. Musk eğer bu söylenti gerçek olursa müzik sektörüne de girmiş olacak ve bu alandaki en büyük oyunculardan biri hâline gelecek Tik Tok’ı satın alarak… TikTok, 2019’dan bu yana bütün dünyada, rakiplerinden daha çok indirilen, sırf ABD’de 170 milyon abonesi olan bir sosyal medya ağı. Müzikte yeni şarkıların ve sanatçıların keşfedildiği bir numaralı adres. Bugün bütün dünyada en çok dinlenen şarkıların neredeyse tamamı (rakamlara göre yüzde 70’i) önce Tik Tok’ta trend oluyor. Trend olur olmaz da diğer platformlara hızla yayılıyor. Örnek mi? Mesela geçen yıl bu zamanlar Chappell Roan diye birini kimse tanımıyordu. Bugün 2023 tarihli albümünde yer alan şarkılar (ki 2024’te dinlendiler daha çok) yıl sonunda en fazla dinlenenler arasında yer aldı. Sanatçı stat konserleri vermeye başladı (sadece birkaç ay içinde oldu bunlar) 2025’in yaz festivallerinde mesela Primavera Sound’da headliner yani assolist olarak açıklandı. Sanatçının başarısı olduğu kadar Tik Tok’ın gücü bu. Musk bu güce sahip olmak ister mi? Her şeye sahip olmak isteyen birinin bunu istememesi düşünülemez. Musk ve diğer “tech bro”ların yönetimine fiilen girmeye hazırlanan ABD, bakalım sosyal medyanın gidişatını ve buna bağlı alanları nasıl değiştirecek.

Haberin Devamı

Bizim yaşamadığımız tartışmalar

Birleşik Krallık’ta hükümet yapay zekâ alanında çalışan şirketlere bazı ayrıcalıklar tanıyan yeni bir plandan söz etti geçenlerde. Şirketlere bilgi işleme de dahil bazı alanlarda ayrıcalıklar tanıyan bu planla İngiltere ve Birleşik Krallık yapay zekâ üssüne çevrilmek isteniyor. Sorun şu ki hükümetler yapay zekânın geleceğin temel gücü olacağını anlamış durumda ama tam olarak ne yapacaklarını da bilmiyorlar. Bu kararın mesela yaratıcı sektörleri bitireceğinin farkında değiller. Bu gidişle yapay zekâ şirketleri interneti trollediklerinde ağlarına sadece kendi yapay zekâ bot’ları tarafından yalan yanlış üretilmiş bilgilerden başka bir şey bulamayacaklar 10 yıl içinde. Çünkü yaratıcı insanlar artık işlerini yapamıyor, geçinemiyor olacaklar. Yazarlar, sinemacılar, fotoğrafçılar, müzisyenler, yayıncılar herkes aynı gemide. Bakalım yakın gelecekte neler olacak? Bizde henüz ne yapay zekâdan doğru dürüst söz eden var, ne de tehlikenin farkında olacak bilinçli ve örgütlü yaratıcı kesim. Bunlar bizim yaşamadığımız tartışmalar. Ama yaşamayacağımız anlamına gelmiyor. Batı’da yaşanan tartışma illa bize de gelip çatacak bir iki yıla. Google, Meta’yı yasaklamalar falan gündeme gelecek (zamanında YouTube yasağı vardı gençler hatırlamaz şimdi). Önceden hazırlanmakta fayda var. Dizi sektöründen yayıncılığa, gazetecilikten fotoğrafçılığa bütün sektörler tehlike altında. Örgütlü mücadele şart.