Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Polis raporuna göre pazartesi günü yerel saatle 09.05’te Londra Park Lane’deki bir otelden 40’lı yaşlarında bir kadının ölü bulunduğu ihbarı geldi. O kadın bizim Dolores’miş meğer

Dolores’in ardından

The Cranberries’in solisti Dolores O’Riordan’a Dolores dememi ‘90’larda rock dinleyenler hiç yadırgamayacaktır. Hiç tanımasak da müziğiyle, sesiyle, yorumuyla tanıdık biriydi kendisi bir kuşak müzik dinleyicisi için.

The Cranberries, şarkıları İrlanda’dan bütün dünyaya yayılmış, rock dünyasının son büyük gruplarından biriydi. 90’lardaki görkemli çıkışını ‘Zombie’ ile yapmıştı. 1994 yılında yayınlanan ‘No Need To Argue’ albümünü, sadece ‘Zombie’ ile değil ‘Ode To My Family’, ‘I Can’t Be With You’, ‘Ridiculous Thoughts’ ile de hatırlarız. Grubu erken keşfedenlerse 1993 çıkışlı ilk albüm ‘Everybody Else Is Doing It, So Why Can’t We?’den ‘Linger’la tanımıştır grubu ve Dolores’i.

Haberin Devamı

Daha sonra gelen ‘To The Faithful Departed’, ‘Bury The Hatchet’ grubun daha büyük olmasını sağlamadı, görece olarak ticari başarısızlık olarak nitelendiler. The Cranberries ilk yıllarında başarıyı arayan ama 90’ların kültürel ve müzikal atmosferinin dışına pek adım atamayan bir grup oldu. 90’ların ruhunu çok iyi yansıtan bütün isimlerin de kaderidir zaten bu bir parça.

Hep Cranberries’in solisti

Dolores O’Riordan bir dönem solo çalışmalar yaptı. David Lynch’in en sevdiği besteci (‘Twin Peaks’ ve ‘Lost Highway’in de bestecisi) Angelo Badalamenti’yle kayıtlar yaptı. Solo albümler yayınlasa da çok fazla itibar edilmedi bu çalışmalara.

The Smiths basçısı Andy Rourke ile gerçekleştirdkleri ‘D.A.R.K.’ adlı proje de aynı şekilde yakın hayranları ilgilendirdi. İnsanlar bu çalışmalardan ziyade The Cranberries’in solisti olarak gördü onu her zaman. Bunda haksız da değillerdi.

Dolores’in ardından
Elbette grubun kendine has bir gitar sound’u ve rock anlayışı vardır ama onu bütün dünyadaki hayranların kalbine sokan Dolores’in sesi ve kişiliğidir şüphesiz.

Dolores O’Rirordan 1971’de İrlanda’nın Limerick bölgesinde Ballybricken kasabasında dünyaya geldi. Yedi kardeşin en küçüğüydü. Yedi yaşına gelen kadar şehir dışında küçük mütevazı bir evde yaşadılar. Evin Dolores’in ablası tarafından yanlışlıkla yakıldığı ve komşuların aralarında para toplayarak onlara yeni bir ev yaptırdığı Independent’taki bir makalede yer alıyor.

Haberin Devamı

O’Riordan 18 yaşında 1989’da The Cranberries’in ilk hali olan The Cranberrie Saw Us’a katılmak için seçmelere giriyor. 12 yaşından itibaren kendi şarkılarını yazan biri olarak klavyesiyle bu şarkıları çalıyor gruba. Grup üyeleri, sonraki yıllarda da arkadaşları olacak (pek bilinmeyen bir şekilde onları daha sonra dava da edecek) Noel Hogan ve Mike Hogan, 1995’te Rolling Stone’a şarkılardan değil ama sesinden ve tavrından etkilendiklerini anlatmışlar.

Sonrası malum. Dolores’e herkes bayılıyor ve grup Island ile anlaşıyor. İlk iki albüm dünya çapında başarı getiriyor. 30 milyondan fazla albüm satılıyor. Bugün The Cranberries, popüler müzik tarihinin en fazla albüm satan grupları arasında yer alıyor.

Dolores O’Riordan solo işlerle kendi kariyerini oluşturmaya çalıştı yıllar içinde. Ama kaderi 2003’te dağılan, 2009’da yeniden bir araya gelen grubunkiyle birdir.

Haberin Devamı

Savaşta ölen çocuklar için

1996’da Bosna savaşından etkilenerek savaşta ölen çocuklara odaklanan ‘War Child’ adlı şarkıyı yazdı. O dönem bu kanlı savaşa dikkat çeken önemli bir hareketti bu. Grubun ilk çıkışını sağlayan ‘Zombie’ de IRA’in (İrlanda Cumhuriyet Ordusu) patlattığı bir bombada ölen çocuklarla ilgiliydi. Bu anlamda her zaman duyarlı ve politik bir söyleme sahip sanatçılardandı O’Riordan.

Küçük yaşta uğradığı cinsel tacizin etkilerini hayat boyu taşıyan, 2013’te intihar girişiminde bulunan Riordan 2014’te üç çocuğunun babası 20 yıllık eşi, Duran Duran’ın menajeri Don Burton’dan ayrılmıştı. Kendisine 2015’te bipolar teşhisi konmuştu.

Kalplerimizde yaşayacak

Grup son olarak 2017’de ‘Something Else’ adlı greatest hits albümünü yayınladı. Geçmiş kataloglarından şarkıların akustik kayıtlarının üç yeni şarkıyla birlikte yer aldığı bu albüm hayranlar için değerli bir çalışma.

90’ların yıldızları, bu dönemin müziğine ve kültürüne damga vuran kişilikler son yıllarda çok üzücü bir şekilde çok genç yaşta aramızdan ayrıldılar. Onları bir bir kaybediyoruz, ama kitlelere mal olmuş şarkıları zihinlerimizde ve kalplerimizde yaşamaya devam ediyor.