Simbiatu Ajikawo, Nijerya asıllı annesinin yanında Kuzey Londra’da Islington’da doğup büyüdü. Burada Mary’s Youth Club adındaki gençlik merkezine devam ederken yeteneği keşfedildi. “Her şey burada başladı” diye anlatıyor. “Benim ikinci evimdi” diyor.
Burası çocuklarını çeşitli konularda gelişmeleri için lüks merkezlere gönderemeyen ailelere hizmet vermek için kurulmuş bir okul sonrası eğitim kurumu. Çocukları eğiten, onları aynı zamanda başarılı yetişkinlerle tanıştırıp onlara rol modelleri sunan, çocukların gelişimini şekillendiren yerler İngiltere’de önemli bir boşluğu dolduruyor. Parası olmayanları eğitiyor.
Ajikawo, müzik dünyasındaki adıyla Little Simz fakir bir aileden geliyor. Council House denilen belediyenin durumu olmayanlara tahsis ettiği evlerde oturmuşlar. Paraları olmadığından da Mary’s Youth Club onlar için en önemli eğitim kurumu ve yaşam alanı olmuş.
Little Simz geçen hafta aldığı ödül ve yaptığı konuşmayla gündemdeydi. Geçen pazartesi, Londra O2 Arena Brit Ödülleri’ne ev sahipliği yaptı. Britanya’nın en önemli müzik ödülleri Brit Ödülleri ve bir şekilde Britanya müzik endüstrisinin olduğu kadar Britanya’nın da bir fotoğrafını sunuyor her yıl.
Brit Ödülleri her zaman yeni isimlere bir alan açmak amacıyla düzenleniyor. Yeni gelenleri kutlamak, genç ve başarılı sanatçılara tanınma ve takdir edilme fırsatı yaratmak için var bu ödüller.
Bu yıl sektörde “established artist” denen büyük isimlerden Adele, Ed Sheeran, Coldplay, Dua Lipa, Calvin Harris’i gördüm adaylar arasında. Ama bunlardan sadece Adele ve Dua Lipa ödül aldı. Neredeyse bütün ödüller yeni nesil adaylar ve “established” olmamış isimler tarafından alındı. Bence bir ödül töreni de ancak böyle olursa anlamlı.
Parantez açmak lazım. Türkiye’de maalesef doğru dürüst bir ödül töreni dahi yapılamıyor. O işe de siyasetin uğursuz gölgesi düşüyor. Herkesin saygı duyacağı ve ciddiyetle destekleyeceği ödüllerimizin olmaması bir eksikliktir. Brit Ödülleri nasıl Britanya’nın aynasıysa, bu eksiklik de Türkiye hakkında çok şey anlatmakta. Türkiye’de “en ünlü isme ödülü ver, o da gelip sahneye çıksın, başka türlü ilgi çekemeyiz”den öte yepyeni bir müzik ödülü kültürüne ihtiyaç var. Çünkü Türkiye’de şu anda müzikte çok büyük bir çeşitlilik ve zenginlik var. Kapa parantez.
Lafı daha da fazla uzatmayayım, Brit Ödülleri’ne bakarsanız, her kültürden, etnik kökenden, her renkten, her meşrepten bir sürü yeni isim keşfedersiniz. Wolf Alice, Joy Crookes, Little Simz, Sam Fender, Dave, Central Cee, Self Esteem, Griff, Fred Again, Raye, Holly Humberstone, Becky Hill, Bree Runway, Lola Young. Başrolde olan isimler bunlardı. Emin olun müzikle ilgili kesim dışında bu isimlerin çoğunu İngiltere’de de tanıyan azdır. Ama ödülleri aldılar.
“Yeni Sanatçı” ödülü de Little Simz’e gitti. Meraklısı zaten yıllardır takip ediyor bu kendine has çok özel genç hip hop şarkıcısını ve bestecisini, ama bu yıl onun tanındığı yıl oldu. 2010’dan bu yana dört albümü olsa da bu yıldan sonra yeni bir seviyeye geçiyor. Son albümü “Sometimes I Might Be Introvert” zaten listelerde hayli başarılı gidiyordu. Adını daha çok duyarız.
Little Simz ödülü almaya annesiyle çıktı. “Bak anne, bu senin eserin” dedi ve kendi gibi zor yerlerden gelenlerin mücadelesine vurgu yaptı. “Nereden gelirseniz gelin, arka planınız ya da ırkınız ne olursa olsun, çok çalışırsanız başarılı olabileceğinizin canlı kanıtıyım ben” dedi. Ne güzel bir cümle. Şiir gibi.
Parası olanın değil çalışanın kazanabildiği bir sisteme kırık dökük de olsa sahip olmak ne kadar büyük bir nimet. Brit Ödülleri’nde en çok sahnedeki rengârenk tablo etkiledi beni. Çeşitli kökenlere mensup, çeşitli sebeplerden İngiltere’ye göç etmiş, zor sınavlar vermiş, çok çalışmış ve başarmış insanlar.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024