Trump yine bir şeyler karıştırıyor.
ABD’de yataktan kalkan ya İran ya da Irak dosyası açıyor.
İran yaptırımları için kararnameyi imzalayan Trump, Filistin için de
bir teklifte bulunmuş:
- Filistin devlet kurmalı!
Kulağa hoş geliyor ama devamını ise şöyle getiriyor:
- Savunma gücü olmayacak ama...
Ve “ama” kısmına gelince insan güler mi ağlar mı bilemiyor işte.
***
İspanya’da Endülüs döneminde yapılan Gırnata Üniversitesi’nin giriş kapısındaki kitabede yazılanlar dikkatimi çekmişti.
Kitabede dünyanın dört temel üzerinde yükselebileceği işaret ediliyor:
- Faziletli kişilerin ilmi
- Büyüklerin adaleti
- Salihlerin duası
- Yiğitlerin cesareti
***
Dünya huzurunun parolası aslında...
Uygulayanların yoksunluğu dünyayı savaşlara sürüklüyor işte.
Faziletsiz ilim adamlarının ilimi günümüzde silah tüccarlarının, bomba satıcılarının işine yarıyor.
Eroin, kokain ve
tüm uyuşturucu yapımını yine sokaktaki cahiller
değil ilimden nasibini almayan, ahlak yoksunu kimyagerler yapıyor.
Dünyaya adaleti ise büyükler değil, zalimler dağıtıyor.
Kendine
adil olan devletler ve liderleri bu yüzden dünyaya huzur vermiyor.
Cesaret dedikleri ise teröristlerin katliamlarıyla karıştırılıyor.
***
- İlim,
- Adalet,
- Dua,
- Ve cesaretin varlığından daha önemli olan, kimlerde oluşudur.
“Kim”leri de arayıp bulabilmek gerek.
***
Ziya Paşa’nın Endülüs Tarihi adlı kitabında okuyup gerçekleri daha derin öğrendiğimizde, bir devletin neden battığını da anlayabiliyoruz.
Aslını yitirenlerin nasıl kaybolup gittiklerini de...
Ve dünya bu dört temelden uzaklaştıkça karanlık hâkim oluyor
her ülkeye...
***
Efsane şehirlerin dağlarındaki tepelerde gökyüzünü usulca
karanlığa terk edip gidiyor güneş.
Ve karanlığın ortasında kendi gölgeleriyle yalnız kalanlar krallıklarını ilan ediyor.
Parolasızlık kuralı artık sistematik bir şekilde işletiliyor.